***
Devam bölümünden selamlar! İçerisi alev, ateş... ❤️🔥 Sizi hiç bekletmeden aşağı alalım :) Bu bölüm oy ve yorum hatırlatmak da yok, nasılsa taş atanın kolu yoruluyor :) Kırıyorsunuz beni.🤷🏼♀️
***
İTHAF:
Canımız, balımız, ciğerimiz, işgalcilikten isyancılığa, isyancılıktan strateji adamlığına geçen, bir yandan duygusal bir kek, diğer yandan ayakları yere basan bir komutan, kararlı, kıvrak zekalı, muzip, sinir bozucu fakat ekseriyetle sevimli, romantik ve daimi hot bir kişi... On parmağı on marifetli, hem nezaketli ve makul hem de ağzı çok laf yapan Yunan bir kul... Gökçe'nin ege mavisi gözlerinde çoktan kaybolup gitmiş bir adam; Yüzbaşı Aristeidis Nikopoulos'un doğum günü yarın... 🎂💫 İmrozlu evreninde 05.02.2008 tarihinde dünyaya geldi kendisi. Kurgunun içinde bu tarihe henüz çok var ama yine de yarın 5 Şubat olmasından mütevellit kutlamak istedim.💥 Sana bayılıyorum hergele! Yazarken Gökçe'den önce benim kalbimi çeldin. İyi ki düştün kalemime... 🤎 Ochi'sine kurban! :) Seviyorum seni! İthaflar sana gelsin bu bölüm. (':
***
«⸻ Ο ίμβριος ⸻»
◃ ◂ ◅ Ίμβρος ▻ ▸ ▹
28 Ekim 2039 - Gökçeada
"Benimle birlikte."
Aris, duyduğu sesin ardından başını yavaşça geriye çevirdiğinde gözlerinde gezinen hareler, dupduru maviliklerde kaybolup gitti. Gökçe... Masal kitaplarından fırlamış gibi kusursuz görünüyordu. Üzerinde, sol bacağı yırtmaçlı, beyaz, saten bir elbise vardı. Sırt dekolteli elbisenin etekleri, ayağındaki topuklulara dek uzanıyordu. Kollarına eldivenler giymiş, boynuna mavi renkli bir fular takmıştı. Fransız dalgasıyla sırtına dökülen saçları, kırmızı ruju ve sallantılı küpeleriyle dönem kadınlarını andırıyordu.
★•──────✧•★•✧──────•★
Aris, Gökçe'nin büyülü güzelliğine dalıp giderken nefes almayı unutmuştu. Dudaklarına konan belli belirsiz tebessümle, öylece izledi kızı.
Biraz evvel Aris'e kavalyesi olmasını teklif eden Arya ise gözlerini, ikisi arasında dolaştırdıktan sonra "Anlaşıldı..." diyerek omuzlarını silkti ve masadan ayrıldı.
O sıralarda kürsüde gecenin programını arz eden askerin, Albay Petrus'u sahneye davet ettiği duyuldu. Salonda alkış sesleri yankılanırken Gökçe, Aris'in şaşkın bakışlarına aldırmadan ellerini masaya yerleştirip yüzünü ekşitti. "Tam zamanında gelmişim gerçekten..." dedi. Göz ucuyla, sahneye doğru ilerleyen Petrus'u gösteriyordu. "Pisliğin konuşma yapacağını bilseydim, otelin önünde oyalanırdım..." Kaşları havalandı. "Aslında abimle gelmiştik ama girişte Şule'yle karşılaştık. Yanında bir adam vardı. Bizimki delirdi tabii onları öyle görünce... On tane sigara içmeden içeri girmez şimdi... Yıllar önce yaşanmış, bitmiş gitmiş bir mevzu aslında da... Abim işte. Gerçi-... Neyse, uzun hikaye..." Sonra sustu. Stresi çenesine vurmuştu yine. Fakat Aris nedense hala tek kelime etmemişti. Gökçe'nin gözleri merakla kısılırken bakışlarını Aris'e çevirip sordu. "Neden hiç konuşmuyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmrozlu
General FictionBir ada ve ortada duran iki kişi. Biri Türk biri Yunan. Biri isyancı biri işgalci. Birinde steteskop birinde künye. İkisi birbirine her şey olur. İkisinden birbirine hiçbir şey olmaz. . 1 Eylül 2039'da, kimine göre Gökçeada kimine göre İmroz'day...