15. Birinin ölümü Birinin doğuşu😢

844 29 7
                                    

Gözlerimi boş bir odada açtım.ellerim arkamda, oturduğum sandalyeye bağlıydı. Ayaklarım da aynı şekilde, sandalye'nin bacaklarına bağlıydı.

Ben uyanalı yaklaşık, yarım saat olmuştu. Ama kimse gelmemişti. Gözlerimi kapatıp kafamı geriye attım. Derin bir iç çektim. Buranın havası beni bunaltıyordu. İçim daraldı. O anda kulaklarıma dolan kapı gıcırtısıyla, kafamı kaldırıp gelene baktım.

Özgür.

Odanın köşesindeki sandalyeyi alıp karşıma oturdu. Cebinden bir sigara çıkartıp yaktı. Alay edercesine, sigaranın dumanını içine çekti, sonra da üfledi.
"Nasılsın?" Ye sordu sakin bir sesle. Onun gibi fevri bir adamdan, bu ses tonunu duymak çok zordu. İlişkimizin ilk haftalarını saymazsak tabii.

Kaşlarımı kaldırıp alayla ona baktım.
"Ne kadar misafir perversin, öyle!" Dediğimde güldü. "Tatilin nasıl geçti?" Diye sordu bu sefer, sigarasının dumanını üflerken.

Ondan kaçmamı bir tatil olarak görmesi beni güldürmüştü. "Harikaydı!" Dedim gülerken. "Eee. Yokluğumda, sikini sokacak bir delik buldun mu bari?" Diye sormamla çenesi kasıldı. Daha çok güldüm.
"Ne o? Bulamamışsın gibi duruyor." Yerinden kalkıp karşımda durdu.
"Yerine göre çok konuşuyorsun!" Dediğinde, yine o sesi gelmişti. Kötü, öfkeli sesi. Sol eliyle boğazımı tuttu.
"Ama, eğer çok merak ediyorsan söyleyeyim." Dediğinde o iğrenç dudaklarını, dudaklarıma değdirdi.
"O, sana çok zevk veren sikim, bir tek senin içini parçalayacak!" Dediğinde ona farkettirmeden yutkundum.

"Bol şans!" Dedim yürek yemiş gibi. O ise bu sözüme güldü.

"Konuşmayayım diyorum ama, o götünü indir, Yeşim. Bu işin sonu iyi değil! " Uzun zaman sonra geri gelen iç sesime karşı, derin bir nefes aldım.

Özgür, boğazımı bırakıp yerine geri oturdu. Kendine yeni bir sigara yaktı.
"Fazla aptalsın!" Dedi sakinlikle. Değişken ruh haline, onunla geçirdiğim üç yılda alışmıştım.

"Önündekini göremiyorsun." Dedi. Konuşmak yerine dinlemeyi seçmiştim.

"Seninle karşılaşana kadar bende hatırlamıyordum." Kafasını iki yana salladı. "Bunun için seni suçlamıyorum, güzelim." Dedi. Neyden bahsettiğine dair hiçbir fikrim yoktu.

"Ne saçmalıyorsun!?" Dedim, daha fazla susmayarak.
"Belki bir gün anlarsın." Dedi. Tek kaşını kaldırdı. "Gerçekten," dedi sorgulayarak, "Kaya hiç anlatmadı mı?" Diye sordu. Kaya bana neyi anlatmamıştı ki? Çattığım kaşlarımı, evet olarak algılayarak, güldü.
"O hep böyleydi!" Dedi.
"Demek sana zaman tanıyor." Sırıttı.
"Güzel!"dedi.

"Açık konuş, Özgür. Kaya bana ne anlatmadı!?" Sorumu görmezden geldi.
"Yeterince açık konuştum, bebeğim." Dedi. Sigaranın son nefesini çekip yere attı.

"Sence," dedi. "Kaya'nın benim elimden kaçmasına ihtimal var mı!?" Bu ne demek oluyordu?
Anlamayarak ona baktığımda, o eğlenen bir ifadeyle, "Çabuk güveniyorsun, güzelim." Dedi.

Yine. Yine, benden bir şeyler sallanıyordu.

"Kızım nerde!?" Dedim asıl konuya dönerek. Demin konuştuklarımızı Kayanın burnundan getirecektim.

Özgürün kaşları havalandı "şimdi." Dedi. "Sana sorduğum sorulara cevap verirsen, bende senin sorularını, olabildiğince dürüst şekilde yanıtlayacağım." Dediğinde tek kaşımı kaldırdım. "Ya yalan söylersem?"
Sırıttı. "Bunu yapmak istemezsin." Dedi. Mecbur kalarak kabul ettim.
"Sor!"

"İlk hatırladığın şey ne?" Dediğinde sorusunu anlamadım.
"Nasıl yani?" Derin bir iç çekti.
"Her insanın hatırladığı bir ilk anısı vardır. Seninki ne?" Diye sordu. İlk anımı hatırlamıyorduö zaten. Ama en eski anımı hatırlıyorum.
"Bu bilgi ne işine yarayacak ki?" Kendimi tutamayarak sorduğum soruyla, dişlerini gıcırdattı. "Cevap!" Dedi sert sesi odanın içinde yankılandı. "5. Doğum günüm." Dedim.

Psikopat(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin