33.Zamsız özürler.

214 8 7
                                    

Masum insanların çığlıkları, ruhların feryatları. Ölümün acı sızısı.

Zorla evlendirilen bütün kadınlara, istismar edilen, öldürülen bütün kadınlara katılacaktım. Bana da yanlarında bir yer ayırmışlardır umarım.

Selim, yanıma geldiğinde tam karşımda durdu. "Patron, yemin ederim bu adam şizofren!" Dediğinde güldüm.
"Ben ne diyorum, Oğlum sana!?" Dediğimde hak vererek başını salladı.

Yavaşça arkama geçip bileklerimi çözdü.
"Adnan ne durumda?" Dediğimde, bileklerimi ovaladım. "Plan iyi gidiyor. Adnan ve Gökçen çoktan Reha'nın odasına girmiş olmalılar." Dediğinde başımla onayladım.

Yerimden kalktığımda, "Aden, elbiseyi ver bakalım." Dediğimde, arkasındaki çekmeceyi açıp bir elbise çıkarttı. Bana verdiğinde, elbiseyi hiç çekinmeden yanında giydim. O da, gözlerini kapatmıştı zaten. Üstümü giyindiğimde bakmasını söyledim.

Gözlerini açtığında, kolumdaki lastiği çıkartıp eteğin bol kısmına gelecek şekilde bacağıma taktım. Aden, bıçağını bana verdiğinde, bıçağı da lastiğe sıkıştırdım.

 Aden, bıçağını bana verdiğinde, bıçağı da lastiğe sıkıştırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Gidelim." Dememle kafasıyla onayladı. Elindeki kelepçeyi bileğime, sıkmadan taktığında istediğim zaman çıkarabilirdim.

Aden, yavaşça elini koluma koydu. Yavaşça veni odadan çıkartıp koridorda yürütmeye başladı.

Kaçmak için kullandığım koridorlarda, beyaz elbisemle yürüyordum.

İroniye bak amına koyim!

Derin bir nefes aldığımda, yüzüme korku dolu bir ifade yerleştirdim.

"Bırak beni!" Diye bağırarak Aden'in elinden kurtulmaya çalıştığımda, ani hareketimle afallayarak kolumu sıktı. Hızlı bir hareketle role girerek kaşlarını çattı. "Yerinde dur! Zor kullanmak zorunda bırakma bana!" Diyerek beni kolumdan ittirdiğinde adımım boşa geldi ve kendime takılıp düştüm.
"Düzgün yürüsene lan!" Diye bağırdığında öfkeyle ona döndüm.
"Ne bekliyosun!? Çuval gibi yere atarsan, gökdelene çıkmamı falan mı!?" Diye çevirdiğimde, eğilip beni kaldırdı.

Tekrar yürümwye başladığımızda, bir kaç korumanın gözlerini üzerimize çekmeyi başarmıştık.

Salona geldiğimizde, beni koltuğa oturttu. Kendisi, koltuğun arkasından omuzlarıma baskı uyguluyordu ki kaçmayayım. Kısa süre sonra içeriye Özgür girdiğinde, Aden'e bakıp, "çekilebilirsin, Selim." Dediğinde, Selim kılığındaki Aden odadan çıktı. Bense öfkeli gözlerle Özgür'e bakıyordum.
"Bu bir suç!" Dediğimde, yanıma oturup arkasına yaslandı. Gözlerini yavaşça kapattıktan sonra, "senin bu kadar güzel olman da bir suç!" Dediğinde, klişe iltifatıyla duraksadım. İğrenç!

Gözlerini aralayıp bana baktı. Yüzümdeki ifadeyi gördüğünde, gülerek önüne döndü. "Çok tatlısın." Dediğinde yutkundum. "Biliyorum. Sen de çok, mendebursun!" Dediğimde ciddiydim. Ama O, gülerek elini yanağıma koydu.
Kafamı hızla çevirmemle eli havada kaldı.

Psikopat(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin