Psikopat(+18)

27. anahtar

Bütün yol boyunca, kestirmelerden giderek takip edilmediğimden emin oldum.

En sonunda konuma geldiğimizde arabadan inip, mekana giriş yapmışık.

Mekan tıka basa doluydu. Renkli ışıklar göz alıcıydı. Evden çıkmadan önce abartılı dediğim elbisenin burada hiçbir değeri olmadığını, ancak içeriye girdiğimizde anlamıştım.

Buse kalabalığı yararak geçiyordu, biz de hemen arkasındaydık. Personellerin girdiği koridora girdiğinde hala peşindeydim. Merdivenleri tırmanıp, odalardan birine girdik.

Deri koltuklarla döşenmiş odanın ortasında, sahne sahnenin üstünde ise, striptiz direği vardı. Sahnenin arka tarafı camla kaplı bir duvardı. Mekanın içinde delice dans eden insanları, kolaylıkla görebiliyordum.

Etrafı incelemeyi bırakıp, Buse'ye döndüm. "Burada ne işimiz var?" Diye sorduğumda, İrem'in lafını ağzından almış olacağım ki, aralanmış dudaklarını geri kapatıp Buse'ye baktı.

Buse gülerek striptiz direğini gösterdi.
"Odan mı korktun, küçük hanım?"

"Merak etme, seni direğe bağlayıp dans etmeye zorlamayacağım." Dediğinde, nefesimi rahatlıkla verdim. Bu hareketimi ikisi beraber gülerken, İrem kolunu omzuma attı.
"O zaman, burada ne işimiz var?" Diye sorumu tekrarladığında, Buse koltuğa gelişi güzel oturdu.

"Burada buluşmak istedi." Dedi kısacak.
"Kim?" Diye sorduğumda omuz silkti. İrem'le aynı anda kaşlarımızı çatıp, "bilmiyor musun!?" Dediğimizde birbirimize döndük. Sonra tekrar, aynı anda Buse'ye baktığımızda, bu ona komik gelmiş olacak ki kahkaha attı.

"Şaka!" Dedi gülüşünün arasından.
"Harun'lar gelecek birazdan."  Dedi güldüğü için, gözünden akan yaşı silerek.

Rahatlıkla gidip yanına oturduğumda, İrem'de yanıma oturdu. Kolunu boynuma sardığında göğsüne sokuldum.
Hepimiz kız olduğumuz için, yukarıya kayan eteğimi umursamadım.

Gözlerim direğe kaydı. "Küçükken striptizci olmak isterdim." Dedim gülerek. "Sırf, o dönen direk hoşuma gittiği içindi." Dediğimde ikisi de şaşkınlıkla bana döndü.

İnanmadıkları aşikardı. Derin bir nefes alarak kalktım. Müşteriler için hazırlanmış olan içki dolabından bir şişe alıp masaya koydum. Bardak da alıp, kendime bir bardak içki doldurdum. Tek dikişte içtiğim içkiyle direğe doğru adımlamaya başladım.

İrem, kollarını göğsünde birleştirip, bilmiş bakışlarla bana bakarken Buse, ne yapacağımı izliyordu. Striptiz direğine tutunduğumda kapı sertçe açıldı. Ben çarpılmışım gibi geri çekilirken, diğerlerinin bakışı kapıya yöneldi.

Gelen harun ve ekibiydi. Seda,Arda ve kerim. Harun da yanlarındaydı.

Kaşlarım havaya kalkarken, "yardım etmiyordunuz hani?" Diye sordum alayla. Harun'un gözlerş beni bulurken, Arda konuştu, "hala etmiyoruz!" Kullandığı çoğul eki ve emir tabiriyle, Harun ona sert bir bakış attı.

Belli ki Harun öyle düşünmüyordu.

Dudağımın kenarı kıvrılırken Buse söze girdi. "Tam zamanında geldiniz." Dedi.

Gözlerim Buse'yi bulurken ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum. "Onlar yardım için gelmediler." Dedi. Kafasını iki tana salladı. "Ama, başkasına yaptırmayacağımız anlamına gelmiyor!" Dediğinde, Harun cebinden bir anahtar çıkartıp bana fırlattı. Attığı anahtarı havada yakaladığımda, "bol şans, kardeşim." Diyerek çıktılar odadan.

"E ne oldu şimdi?" Diyen İrem'le kendime gelip anahtara baktım. Bu anahtarı biliyordum!

"Buse, bu!" Şaşkınlıkla Buse'ye döndüğümde sırıttığını gördüm.
B Ekibinin mekanının anahtarıydı!