14. Fırtına🌪️🌩️

1K 26 2
                                    

Sabah gözlerimi yatakta araladım. Büyük ihtimalle Kaya beni taşımıştı.
Yataktan doğrulup telefonumu elime aldım. Yine Bilinmeyen numaradan mesaj vardı. Yani özgür'den. Hızla mesaja girip ne olduğuna baktım. Bu sefer farklı bir konum vardı. Konum benim evimdi...

Mesajın saatine baktığımda 10 dakika önce atıldığını gördüm. Hızla oturduğum yerden kalkıp evi turladım. Evdeki sessizlik beni daha çok gererken banyodan ses geldi. Kahraman!

Banyonun kapısını çalma zahmetine girmeden hızla kapıyı açtım.
Kahramanı banyoda görmek içimi rahatlattı. Kahraman küvette bana baktı, anlamaz gözlerle "Sorun ne güzelim?" Diye sordu. "Sorun yok. Bir an göremeyince korktum." Dedim derin bir nefes alarak. Yavaşça küvete yaklaştım. "Benim güzel sevgilim," dedi o güzel sesiyle. "Beni göremeyince korktun mu?" Sırıttı.

Küvete bir bacağımı soktum. "Hıhım." Dedim. "Çok korktum." Küvete girip üzerine çıktığımda kollarını bana doladı. "Beni bırakma." Dedim, çenemi göğsüne yaslayarak.
"Seni asla bırakmam, miniğim." Sol eli, sağ yanağımı okşamaya başladığında gözlerimi yumdum.

Bir süre böyle kaldık. O anda bir anı belirdi aklımda.

Küçük kız ağlayarak "istemiyorum!" Dese de, bir kadın onu istiyordu. Onu kızı yapmak, hayatını esir almak, ailesi dediği kardeşlerinden ayırmak istiyordu.

Küçük çocuk hızla, kızın elini tuttu. "Seni asla bırakmam!" Dedi.
Küçük kız göz yaşlarını tutamadı. "Unutturacaklar!" Dedi kız, "ben unutmak istemiyorum! Ben sizi istiyorum, Kaya!" Dedi. Küçük çocuk, kızın yanağındaki göz yaşlarını sildi.

Bu küçük çocuğun, kızı ilk ağlayarak görüşü değildi. Ama o her ağladığında içinden bir parça gidiyor gibi hissediyordu.

"Bulacağım, bizi." Dedi çocuk kararlılıkla. "İstediği kadar götürsün seni. Bulurum ben. Söz." Dedi çocuk. Çocuğun her sözünün kızı rahatlattığı gibi, bu sözü de rahatlatmıştı ,kızı.

Ağlamaları yavaşladı. "Bul beni!" Dedi kız. "Bulacağım bizi." Dedi çocuk.
Alnına bir öpücük bıraktı kızın.
"Seni asla bırakmam, miniğim."

Aklıma, nerden geldiğini bilmediğim anılar doluşurken, çıkartamıyordum.
Kafamı kahraman'ın göğsüne yasladım. "Kafamı karıştırıyorsun." Göğsünün hareketlerinden güldüğünü anladım. "Sende öyle." "Hayır!" Dedim kafamı kaldırarak. "Cidden, neden küvete boxerınla girdin!?" Dediğimde Kahkaha attı.  Bütün ciddiyeti siktiğimin farkındaydım. Ama bunu düşünmeden edememiştim. "Çünkü," dedi dudaklarıma eğilerek bir öpücük bıraktı. "Amacım küvete girmek değildi. Yanlışlıkla küvete düştüm. O sırada da sen gelip üzerime yattın." Dediğinde utançtan eridim.

Yavaşça doğrularak kalkmasına izin verdim. Ama o, beni kendine çekip biraz daha suda durdu. Yaklaşık 10 dakika küvette durduk. Ama, kahramanın acil çıkan işinden dolayı gitmesi gerekti. Küfrederek evi terk etti.

Bir saat evde aptal gibi oturdum. Aklıma gelen bin, bir türlü plan ve olasılık vardı. Böyle bir insan değildim. Olmaya zorlanmıştım.

Planlarımı zihnimde tek tek eliyor, ekleme yapılması gereken, iyi olduğunu düşündüklerime ekleme yapıyordum.

İlk aklıma gelen kaçmaktı. İkincisi kızımı kurtarmak için ortalarına girmek. Üçüncüsü ajancılık yapmaktı. Saçma sapan planların gittikçe yaratıcı bir hale gelirken en son; Özgür'ü kaçırıp, bir sandalyeye bağlayarak uzuvlarını tek tek kesmek oldu. Sorun bunu düşünmem değil. Bunu düşünürken kahkaha atmamdı.

Psikopat(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin