9.tanıdık senaryo.

1.7K 59 6
                                    

Yağmur, gök gürültüsü ve şimşekler hava tek kelimeyle, berbattı.

Gözlerim karşımdaki markette doğru döndü, ardından yağmurdan dolayı yıkılarak marketin, camından içeriye saplanmış ağaçlara.

Gözlerimin bir sonraki durağı ise marketin içi oldu.

içinde ölümü bekleyen insanlar oldu.

Marketin ön tarafı tamamen camdan olduğu için içeriyi rahatlıkla görebiliyordum.

Bir adım daha attım.

Cehenneme doğru.

İçerideki insanlar netleşti.
Kasanın önünde kasiyerler ve müşteriler vardı.
Ama onalrın aksine kasanın yanında elinde, büyük camdan içeriye girmiş bir ağaç parçası olan bir adam.

Bir adım daha attığımda onunla göz göze geldik.

Adam gözlerini bemden ayırıp yanındaki kadının bileğini sıktı ve önüne çekti. Büyük ihtimalle karısıydı...

Adamın sopayı tuttuğu kolunu havaya kaldırdı, diğer eliyle kadını tutuyordu. Adam kadının karın boşluğuna sopayla sert bir darbe indirdiğinde kadın, acı dolu çığlıklar atarak ondan kurtulmaya çalıştı.

Başaramadı...

Kadın, tökezledi ve yere düşmek üzereyken dengesini sağladı. Boşta kalan sol eliyle kendini siper aldı.

Başaramadı...

Adam, kadının ayağına sert bir tekme attı. Kadının yine dengesi şaştı,tökezledi.
Adam o düşmeden onu tuttu ve daha sert vurmaya başladı.kadının arka tarafında küçük bir kız çocuğu vardı; Kahve rengi saçları iki yandan toplamış, topuz yapmıştı hep taktığı şekilli tokaları yine kafasındaydı. Kocaman siyah gözlerini annesinden ayırmıyordu. Heykel gibi kalmış hiç bir yere gidemiyor, yardım isteyemiyordu.

Gözümden bir yaş aktı. kızın akıttığı yaşların bir sınırı yoktu...

İşin kötü tarafı kimse kadına yardım etmiyordu.

40lı yaşlarındaki kadın 50 yaşında gösteriyordu.

Acılar insanları yaşlandırır.

Gözümden bir damla yaş daha aktı.

Bir adım geri gittim. Bir adım daha. Artık koşuyordum.

Arkama bile bakmıyıp, tanıdık senaryodan kurtulmak için koşuyordum.

Etraf, ben kaçtıkça karanlığa bürünüyor, kulağımda sesler yankılanmaya başlıyordu.

En sonunda onu duydum.
Kahraman.

Daha hızlı koştum.

Sesler netleşince,
"Güzelim." Dediğini duydum.

Bana diyordu.

Koştuğum karanlıkta bir ışık belirdi.

Bir an duraksasamda oraya gittim.

Beyaz ışığın içinden geçtiğimde, nefes nefese uyandım.

Ter içindeydim. Ne olmuştu?

Elim otomatik olarak karnıma gitti.
Etrafı kontrol ettim ama, kahramandan bir iz yoktu.

Odanın kapısı büyük bir gürültüyle açıldı.

İçeriye Ayaz girdi.

"Kızım! Salak mısın!?" Rahat bir nefes alıp eliyle yüzünü buruşturdu.
"Öyle çığlık atılır mı!? Bıçaklandın sandım!" Ne alaka be!?

Psikopat(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin