Gözlerimi araladığımda saat öğlene geliyordu. En son geçen ay bu kadar uyumuştum, onun sebebi de 4 gün de sadece 5 saat uyku almamdı. Ama bu seferki uykumun bir sebebi yoktu.
Aşırı paronayaklaştığım için yemek yiyemiyordum. Sadece kendi yaptıklarım ve nadir de olsa İrem'in yemekleri dışında. İçlerinde zehir olma korkusu, ya da uyku ilacıyla bayıltılma korkusundan dolayı gergindim. Uyandığımda, özgürlük sayılmayan bu özgürlüğün, bir rüya olmasından, ya da direkt olarak orada uyanmaktan korkuyordum.
Bazı insanlar için söylemesi zor olabilirdi, ama ben bazı insanlardan değildim. Korkuyorum, hem de hiç olmadığı kadar.
İrem'in odasının sertçe tekmelenerek açılmasıyla yataktan sıçrayarak savunma moduna geçtim. Gelenin İrem'in ta kendisi olduğunu görünce rahatlayarak, "sorun ne?" Diye sordum. İrem elindeki telefonu bana uzatarak bir Mail gösterdi.
Gönderen; şaha kalkan Gömez
Alıcı;Yeşim Salkım.İsmin yalan olduğuna yemin edebilirim.
Mail de;
Bazı insanlar korkaktır. Peki gözünün önündekinden kaçmak da mı korkaklıktır? İstediğin şeyi fazla uzakta arıyorsun, Güzelim.
Ne de olsa, insanlar burnunun ucunu göremez. Beni anlıyor musun?Başından beri kaçmaya çalıştığın yerde, aradığın şey. Korku sadece güçsüzlük değildir. Korku bazen yanında cesareti de getirir. A####, D#### No:1.
Zorlukla yutkundum da İrem'e döndüp, "kim atmış bunu?" Diye sordum. Ama o, "bilinmiyor, sanal alemde iyi biri olsa gerek. En ufak bir şey bile bulamadık." Dediğinde umutlarım körelmiş bir şekilde,
"Mail deki adresi takibe al. Evde olup biten her şeyi istiyorum." Kafasıyla onayladı. Sonra da odadan çıkıp beni yalnız bıraktı.O evdi. Özgürün eviydi. 3 yıl hapis kaldığım evdi. Ev değil, orası cehennemin ateşsiz versiyonuydu
Yutkunmakta zorlanırlen, "sakin ol!" Diye fısıldadım. Ellerimi görmek için havaya kaldırdığımda titredikerini farkettim. Aynı şekilde bacağım da titriyordu. "Sakin ol Yeşim!" Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra geri açtım.
Sakin olmalıydım. Ve sakin olmam için ihtiyacım olan tek şey, Kaya'ydı.
Benim adamlarımdan birinin üzerine olan telefonu alıp gizli numaradan Kaya'yı aradım. Üçüncü çalışta açılan telefonla Kaya'nın sesi kulaklarıma doldu. "Alo?" Arkadaki rüzgar sesinden dışarda olduğunu anlıyordum. Sonra bir anda, arkadan gelen kadın sesiyle duraksadım. "Bebeğim, kim aramış?"
Gözlerim dolarken, rahatlamak için aradığım kişinin beni daha çok üzmesi sinirlerimi bozdu.
"Bana bir daha-" diyen kaya'yla telefonu kapatıp yatağa fırlattım.Gözlerimden durmaksızın akan yaşlara hakim olmak bir yana dursun, onları silmek için bile hareket edemiyordum.
Denizin dibine batan deniz yıldızı gibi hissediyorum. Hayır, kıkaya vurmuş bir deniz yıldızı gibi hissediyordum. Aliesinden tamamen ayrı kalmış, bütün her şeyini denizde kaybedip kıyıya vurmuş bir deniz yıldızı gibi.
Hayır, insanların denizde ayaklarıyla dağıttıkları kumun, tekrar denizin dibine düşmesi gibi hissediyorum.
Birini çıkartmak kolaydır, düşürmek ise daha da kolay.
Boğuluyormuş gibi hissettiğimde elim kalbime gitti. Hıçkırarak ağlıyordum. Ne kadar sakinleşmek için çabalarsam o kadar ağrıyordu kalbim.
"Benim neyim eksikti!?" Diye bağırdım hıçkırıklarımın arasında ben bile zar zor duymuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat(+18)
Ficção Adolescente3 yıl önce arkadaşımın abisi tarafından kaçırıldım. Arkadaşımın abisine aşıktım. O, ona olan hislerimi farketti. Sevgili olduk. İlk başlarda herşey harikaydı. Taki o geceye kadar. 01.12.2023👻 Bütün olaylar ve karakter kurgudur!