Dokuz Güneş Tanrısı 2

Bölüm 209

DOKUZ GÜNEŞ TANRISI
Pubfuture'a göre reklamlar

Meng FeiLing ve Rahibe Li, o bölgedeki birçok binanın çökmesi nedeniyle son derece endişeliydi. Bir toz bulutuyla örtülmişlerdi, bu da onların Qin Yun ve Kardeş Li'yi görmelerini imkansız hale getiriyordu.

Qin Yun, Zırhlı Dev Timsahın toz içinde olduğunu hissetti ve hemen Ruh Konsantrasyonu Öldürme Tekniğini uyguladı. Çılgınca timsahın kafasına vurdu.

“Bu canavarın savunması çok güçlü!” Kardeş Li bağırdı. Zihin enerjisi sayesinde Dev Zırhlı Timsahın mücadele etmediğini hissedebiliyordu. Qin Yun'un zihin enerjisi saldırısını kullandığını biliyordu. Daha sonra üç parçalı sopayı uzun bir çubuk halinde birleştirdi ve Dev Timsah'ın açık ağzına şiddetli bir şekilde sapladı.

Sopa timsahın ağzından geçip vücuduna girdikten sonra, Büyük Kardeş Li, Vajra'nın iç gücünü kanalize etti ve onu uzun çubuk aracılığıyla dev timsahın vücudunun içine soktu!

RUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUU!

Timsah acıyı hissedince kuyruğunu çılgınca salladı. Korkunç güç dalgalarını süpürdü. Büyük miktarda toz birikmesi nedeniyle çevredeki kalıntılar defalarca kırıldı.

Dev timsahın kuyruğunun şiddetiyle daha da fazla ev çöktü, etraftaki yüz metrelik evler de çöktü. Sahne son derece şok ediciydi!

"Bitti!" Kardeş Li çok mutluydu. Uzun çubuğu timsahın vücuduna saplamış, sürekli olarak Vajra'nın iç gücünü ona akıtmış, timsahın iç organlarını içeriden yok etmiş ve hatta timsahın izini sürerek onu öldürmüştü.

"Dev Timsahın zırhı çok dayanıklıdır ve silahları geliştirmek için iyi bir malzemedir." Qin Yun, Kardeş Li ile birlikte uçmadan önce Zırhlı Dev Timsahı depolama alanına yerleştirdi.

Vücutları da tozla kaplıydı ama son derece mutluydular. Bir 9. Sınıf Büyülü Canavarı başarıyla öldürdükten sonra, 9. Sınıf Büyülü Canavarın gücü hakkında kabaca bir anlayışa sahip oldular.

Elbette eğer yalnız olsalardı, 8. Sınıf Büyülü Canavarla karşı karşıya gelmeye cesaret edemezlerdi. Bu çok tehlikeli olabilir ve hatta hayatlarını kaybedebilirler.

Tam Qin Yun ve Kardeş Li uçarken, uzaktan bir ışık huzmesi aniden fırladı ve Meng Feiling ve Rahibe Li'nin bulunduğu binaya indi!

BOOM!

Bina paramparça olurken şiddetli bir patlama yankılandı ve kayalar her yere uçtu!

"Karım!" Kardeş Li öfkeyle kükremeden önce bir an dondu.

Bu Yin Sheng'di!

(TL NOT: ahhh bak!! ne sürpriz!)

Daha önce de Rahibe Li'ye bu şekilde saldırmıştı!

Qin Yun binanın yıkıldığını görünce içeride Meng Feiling ve Rahibe Li'nin ölme olasılığını düşündü. Yüreği acı ve öfkeyle doluydu. Cennetsel Aslan'ın kolu sanki her an patlayabilirmiş gibi şişmişti!

"Rahibe FeiLing, görümce Li!" Qin Yun kalbinde çığlık atarken dişlerini gıcırdattı. Gözleri kan çanağına dönmüştü.

Birkaç derin nefes aldı ve sakin kalmak için elinden geleni yaptı. Sonra hızlandı ve uçarak bağırdı: "Kardeş Li, önce oraya gidelim! Belki hâlâ hayattadırlar!”

Qin Yun toz bulutuna girdi ve hızla iki canlı aurayı hissetti. Çok sevindi. Meng Feiling ve Rahibe Li'ye kilitlendikten sonra zihinsel enerjisini kullanarak onları kaldırdı ve hızla kendi yanına çekti.