Dokuz Güneş Tanrısı 2

C219 - Altı Yüz Milyon Xuan Puanı

DOKUZ GÜNEŞ TANRISI

Pubfuture'a göre reklamlar

Lan Fengjin tılsımı aldı ve memnuniyetle başını salladı.

Büyülü canavar kristal yumurtasını çıkardı ve gülümsedi, "Bu senin ödülün. Ayrıca bu tılsımdan kimseye bahsetmeyin ve bu yazı dizisini sızdırmayın. Aksi takdirde Yang Shiyue'ye olan gizli aşkını herkese anlatacağım."

Qin Yun acı bir şekilde gülümsedi. "Merak etme. Bunu dışarı sızdırmayacağım. Ne zaman ayrılıyorsun?"

“İyileştiğinde Mavi Ruh Yıldız Sarayına döneceğim!” Lan Fengjin şöyle dedi: "İlk şehre girmemin nedeni aynı zamanda tılsımları yapmama yardım edecek bir Yazıt Ustası bulmaktı. Seninle burada karşılaşmayı beklemiyordum."

Qin Yun yanındaki şeytan canavarı kristal yumurtasına baktı. Çok sevindi. Toplamda yedi şeytan canavarı kristal yumurtasının yanı sıra çok sayıda Sınıf 8 ve 9 canavar çekirdeğine sahipti.

Toplam miktarın altı yüz milyon Xuan Puanı ile değiştirilebileceğini hesapladı.

Dört saat sonra gücünü yeniden kazandı. Lan Fengjin de temiz mavi dar bir takım elbise giydi. Bu Mavi Ruh Yıldız Sarayının üniformasıydı ama dar elbisesinin kemeri altın rengindeydi.

"Kalçalarını göremiyorum, biraz hayal kırıklığına uğradım." Mevcut Lan Fengjin sıkı bir şekilde sarılmış olmasına rağmen hala yiğit ve cilveli bir aura yayıyordu.

"Lanet olası velet, sen sadece kalçalarıma nasıl bakacağını biliyorsun!" Lan Fengjin güldü ve onu tekmeledi. "Burada yollarımızı ayıralım. Gerçekten senden ayrılmaya dayanamıyorum. Rahibe Lan, seni özleyeceğim. Ben de senin uzun bacaklarını özleyeceğim.” Qin Yun şeytani bir gülümsemeyle söyledi.

Lan Fengjin mağaradan çıkmadan önce ona gözlerini devirirken kendi kendine bir hışırtı çıkardı.

Hala gündüz olduğu için Qin Yun yalnız seyahat etmeye cesaret edemedi. Bu nedenle geceye kadar bekledi.

Geceleri Gölge Gücünü kullandı ve karanlıkta saklanarak Yıldız Xuan Wu Akademisine geri döndü.

Yolda Qin Yun birkaç şehrin yanından geçti ve şehir duvarlarının yıkılmakta olduğunu fark etti. Onlardan bir ruh canavarının aurası yayılıyordu, bu yüzden bu şehirlerin büyük büyülü canavar sürülerine sahip olduğunu biliyordu.

Büyülü canavarların güçlerini arttırmak için insanları yemeleri gerekiyordu. Bütün bir şehri yıkmak, büyülü canavarlar için devasa bir tahıl ambarıydı.

“Eğer insanlar birlik olursa, güçlü bir büyülü canavar sürüsünden korkmaya gerek kalmaz.” Qin Yun ilk kasabadaki deneyimlerini hatırladı ve bir sürü şeytani canavarı öldürdüğünü biliyordu.

Sayısız Yıldız Gölünün kenarında birçok öğrenci toplanmış ve Yıldız Xuan Wu Akademisinin feribotunu bekliyordu. Genellikle gece gündüz iki saatte oraya giderlerdi.

Qin Yun geldiğinde birçok öğrenci onu tanıdı ve usulca tartıştı.

“Qin Yun çok fazla yaramazlık yaptı. Görünüşe bakılırsa muhtemelen bilmiyordur, değil mi?”

“Tian Ling İmparatorluğu az önce kendilerini bir imparatorluk ilan etti ama veliaht prens onun tarafından öldürüldü. Bu ölümcül bir kavgadır."

"Her şey karmakarışık! Neden gidip veliaht prensi öldürdü?”

"Yıldız Xuan Wu Akademimizi de etkileyip etkilemeyeceğini merak ediyorum!"