Dokuz Güneş Tanrısı 2

Bölüm 293

DOKUZ GÜNEŞ TANRISI
Pubfuture'a göre reklamlar

Qin Yun uzun zamandır Dragon City'yi görmeyi arzuluyordu. İlk bölgedeki kutsal alanı hızlıca kontrol etmek istedi.

İlk kasabanın en güçlü insanlarının bu Ejderha Şehri'ni korumak için bir araya geldiği söyleniyordu.

“Dragon City'de birçok gizli ejderha ve çömelmiş kaplan var!” Yaşlı Zhou şöyle dedi: "Dövüş Dao Aleminde olmamıza rağmen içeride hala çok dikkatli olmalıyız. Çünkü Dragon City'de bizden daha güçlü birçok insan var. Hatta bazılarının benzersiz becerileri bile var!”

"Dragon City'e herkes girebilir mi?" Qin Yun sordu, "Bu şehri titizlikle inşa ettiler, bu yüzden şehri güvende tutmak için kesinlikle bir ücret talep etmeleri gerekiyor."

"Kesinlikle. Normalde, vergi toplamanın yanı sıra, birisi içeri girdiğinde sekizinci adımın tek bir sihirli çekirdeğini de toplarlardı.” Yaşlı Tan, "8. Sınıf Büyülü Kristal bizim için hiçbir şey değil" dedi.

Qin Yun'un bazı 8. Sınıf büyü çekirdekleri vardı ama onları nasıl kullanacağını bilmiyordu.

"Ejderha Aslanı'nın leşini alamamış olmamız çok yazık!" Yaşlı Zhou içini çekti, “Ejderha Aslanının vücudunun her yerinde hazineler var. Eğer Ah Yun'a arıtılması için verilirse bu en iyisi olur!"

Qin Yun gülümseyerek şunları söyledi: "Ejderha Aslanının Kristal Yumurtasını elde ettiğimiz için memnun olmalıyız! O dönemde durum o kadar kritikti ki başka bir şey yapmamız imkânsızdı.”

O da bunun üzücü olduğunu düşünüyordu ama koşullar göz önüne alındığında aslanların cesetlerini toplamak için aslında fazla zaman yoktu.

Yaşlı Zhou bir gülümsemeyle başını salladı: "Ah Yun, sen kesinlikle açık fikirlisin. Bunca zamandır bunu düşünüyordum!”

"Ejderha Şehri'ne vardığımızda kimliklerimizi saklamak için elimizden geleni yapmalıyız. Kimsenin bizi tanımasına izin vermemek en iyisi. Ejderha Aslanlarının büyülü canavar yumurtalarını elde ettik. Bu, birçok insanın özleyeceği bir şey.” Yaşlı Tan ona hatırlattı.

Onlar Ejder Aslanlar grubuna karşı savaşırken birçok kişi onları kenardan izliyordu. Bu insanlar arasında pek çok uzman vardı ve çoğu daha önce Dragon City'de bulunmuştu.

Eğer bu grup Dragon City'e dönecek olsaydı kesinlikle haberi yayarlardı.

Yaşlı Tan, Kraliyet Ruh Topu'na sahip olduğundan itibarı az değildi. Pek çok kişi onu tanıdı ve en çok kimliğini gizlemeye özen gösterdi.

Birkaç günlük seyahatin ardından Qin Yun sonunda Dragon City'yi gördü.

Dragon City'nin duvarları yüz metre yüksekliğinde ve gümüş beyazı renktedir. Çok sağlam görünüyorlardı. Şehir çok büyüktü ve bir milyon insanı barındırdığı söyleniyordu.

İlk kasabada hayatta kalan güç merkezlerinin çoğu şu anda Dragon City'deydi.

Yaşlı Tan önden yürüdü ve Qin Yun ile arkadaşlarını küçük bir kapıya götürdü.

Eğer bu kapıdan geçmek isteseydi içeri girmek için çömelmesi gerekecekti. Bu, büyülü canavarların içeri girmesini önlemek içindi.

Bekçi dikkatsiz olsa bile, daha büyük büyülü canavarlar bu kapıdan geçmekte zorlanırdı. Eğer küçük bir büyülü canavar içeri girerse onunla baş etmek kolay olurdu.

Sekizinci adımın sihirli çekirdeklerini çıkarıp muhafızlara vererek şehre sorunsuz bir şekilde girdiler.

Dragon City'nin içinde onlarca metre yüksekliğinde ve 100 metre yüksekliğinde çok sayıda demir bina vardı. Açıkçası, canavar sürülerini önlemek için inşa edilmişlerdi. Eğer büyülü bir canavar saldırsaydı bu kadar çabuk yok edilmezdi.