Dokuz Güneş Tanrısı 2

Bölüm 359

DOKUZ GÜNEŞ TANRISI
Pubfuture'ın reklamları

Xiao Yuemei, Qin Yun'un yüzünü öptü ve kıkırdadı. Bir anda özgür ve rahat günlerine doğru kaçıp gitti.

Hong Yan yol boyunca pek konuşmadı. Sonuçta Xiao Yuemei'ye birkaç kez yenilmişti, bu yüzden başını kaldıramadı.

Xiao Yuemei gittikten sonra şöyle dedi: "Amca Qin, senin geçmişin nedir? Bu kızın seninle çok iyi bir ilişkisi var!"

"Onun küçük bir kız kardeş olduğunu biliyorum! Çok yaramaz!" dedi Qin Yun gülümseyerek.

"Sadece yaramaz değil, aynı zamanda kurnaz! Dahası, çok güçlü. O bir prenses değil, onun tarafından kandırıldım!" Hong Yan alçak sesle küfür etmeden edemedi.

Qin Yun'a da minnettardı, yoksa o şeyleri geri alamazdı.

Hong Yan, Kara Kaplumbağa Dağı'nın nerede olduğunu biliyordu. Xiao Yuemei ona Qin Yun'u oraya getirmesini söylemişti.

"Qin Amca, önce sana söyleyeyim! Seçime katılmak istiyorsan, kırk yaşından küçük olmalısın!" Hong Yan, "200 yaşından büyüksün, değil mi? Neden katılıyorsun?" dedi.

Qin Yun kaşlarını çatarak şöyle dedi: "Gerçek yaşımı söyleyebiliyorlar mı? Gerçekten o kadar güçlüler mi?"

Dışarıdan bakıldığında Zi Qingcheng yirmili yaşlarında bir kız gibi görünüyordu ama bu kadar uzun süre yaşadığı için bunu hiç anlayamıyordu.

"Bilmiyorsun, o adamların bir kişinin yaşını tespit eden özel bir aleti var! Ben de ayrıntıları bilmiyorum. Oraya vardığımızda görebileceğiz!" Hong Yan gülümsedi.

Savaşçıl Çorak Topraklar'da, Bulut Ejderhası Dağ Sırası'nın yakınındaki alan Kuzey Bölgesi'ydi. Orada Kara Kaplumbağa Dağı adında çok ünlü bir dağ vardı.

Bu dağ çok yüksekti ve uzaktan bakıldığında göğe doğru yükselen bir sütun gibi görünüyordu. Söylentiye göre yüz bin metreden daha yüksekti.

En yüksek zirvede bazen soğuk bazen sıcak oluyordu. Ayrıca buz ve ateş diyarı olarak da biliniyordu.

Qin Yun ve Hong Yan, Kara Kaplumbağa'nın dağını görene kadar yaklaşık on gün yolculuk ettiler!

"Gerçekten çok yüksek!" Qin Yun bunu uzaktan görünce şaşkınlıkla haykırmaktan kendini alamadı.

"Dağın zirvesinde, son derece güçlü bir kral seviyesi tarikatı var!" Hong Yan, biraz özlemle dağa baktı: "Babam bana, beni kral seviyesi bir tarikata göndermek için elinden geleni yapacağını söyledi!"

Kral seviyesindeki bir tarikat, bir Savaş Krallığı ile aynı güç seviyesine sahipti. En güçlü yanı, birçok dövüş sanatı mirasına sahip olmalarıydı.

Bir Savaş Krallığı Prensi bu kral seviyesindeki mezheplerden birine girebilirse, daha fazla dövüş sanatı öğrenebilirdi. Bu aynı zamanda gücünü artırmanın bir yoluydu.

"Biz Xuan tarikatıyla ilgilenmiyoruz. Hedeflerimiz kral seviyesindeki tarikatlar!" Hong Yan kendini beğenmiş bir şekilde güldü. "Bir süre sonra, kral seviyesindeki bir tarikatın müridi olacağım! O zaman, kesinlikle kutlayacağım ve sizi Hong Wu Ülkemize davet edeceğim!"

"Sorun değil!" Qin Yun, Xuan tarikatına girebilmenin zaten iyi bir şey olduğunu hissetti.

Eğer sıradan insanlar kral seviyesindeki bir tarikata girmek isterlerse, içeri gönderilmeden önce Xuan seviyesindeki bir tarikatta iyi bir performans göstermeleri gerekirdi.

Çok fazla kral seviyesinde mezhep yoktu ve tüm Savaşçı Çölü'nde sadece yedi tane vardı.

Ve onlarca Xuan mezhebi vardı!