Dokuz Güneş Tanrısı 2

Bölüm 243

DOKUZ GÜNEŞ TANRISI
Pubfuture'a göre reklamlar

Qin Yun, kristal paraları ödemek için arenadaki bir salonda sırada bekliyordu. Arena personeli tarafından bir rakip ayarlamak için 100.000 kristal paraya ihtiyacı vardı.

Arena artık sadece yatarak çok fazla kristal para kazanabiliyordu. Savaşçıların çoğu mutsuzdu ama baş başayken sadece homurdanabiliyorlardı.

Salonda savaşçılar Qin Yun'a baktılar ve alçak bir şaşkınlık tonuyla onu tartışmaya başladılar.

Dün akşam Qin Yun'un iki maçı son derece şok ediciydi.

İlk turda rakibini hızla mağlup etti.

İkinci turda ise birçok çatışma yaşandı. Sonunda Qin Yun, rakibini artık geride kalana kadar öldürmüştü.

Ve bugün birçok kişi Qin Yun'un nasıl kazanacağını sabırsızlıkla bekliyordu!

Sonunda sıra Qin Yun'a geldi.

"Kıdemli, yine buradayım." Qin Yun sırıtarak söyledi.

"Sizin sayenizde giriş biletlerimiz bugün çok iyi satılıyor." Yaşlı adam güldü.

Qin Yun güldü. "Madem öyle, o zaman kristal paralarımı alıp bana bir rakip ayarlama. Peki ya?"

Yaşlı adam başını salladı ve şöyle dedi: "Bu işe yaramaz. Benim yetkim yok. Hâlâ kristal paraları ödemem gerekiyor."

"Dolandırıcılar!!" Qin Yun homurdandı ve aklına bir fikir geldiğinde kristal kartını yeni çıkarmıştı.

Yaşlı, Qin Yun'un bir şeyler düşündüğünü fark etti ve gülümseyerek şöyle dedi: "Neden? Sahne korkusu mu yaşıyorsunuz? Dün çok iyi iş çıkardın. Bundan kendin memnun olmalısın, değil mi? Seni tekrar taciz edecek biriyle karşılaşmaktan mı korkuyorsun?"

"Kıdemli, tek başıma birden fazla kişiye meydan okuyabilir miyim?" Qin Yun sordu: "Sahip olduğum üç milyon Xuan Puanıyla aynı anda üç kişiye meydan okuyabilir miyim?"

Yaşlı adam bunu duyunca şaşkına döndü. Aslında bire üçe karşı çıkmayı önerdi!!!

"Az önce ne dedin? Bir şeyler mi duyuyorum?" Yaşlı adam buna inanmaya cesaret edemedi ve ciddi bir şekilde sordu.

"Yanlış duymadınız, bire karşı üçe karşı savaşmak istiyorum! Bu şekilde xuan puanlarını daha hızlı alabileceğim." Qin Yun gülümseyerek şunları söyledi: "Ben de sana şimdi 300.000 kristal para ödeyebilirim. Burada bir grup savaşı falan yok mu? Üç kişilik bir savaşçı ekibine meydan okuyacağım. Bu sorun olmayacak, değil mi?"

Yaşlı adam derin bir nefes aldı ve şöyle dedi: "Elbette kazanabilirsin ama... ama gerçekten kazanabilir misin? Bu bir 1v3! Ayrıca siz aynı zamanda Yıldız Xuan Wu Akademimizin de öğrencisisiniz. Hamlenizi yaptığınızda bazı tereddütleriniz olacak ve silahlarınızı savaşmak için kullanamayacaksınız. Kesinlikle kazanacağınıza dair güvenim yok."

"Kıdemli, sahneye çıkacak olan sen değilsin, neden endişeleniyorsun?" Qin Yun aldırış etmedi. Şu anda dokuzuncu seviye Dövüşçü Bedeni alemine eşdeğer bir gelişime sahipti. Rakipleri dokuzuncu seviye Savaşçı Bedeni alemi olsa bile onu yenebilecekleri kesin değildi.

Bu nedenle, sekizinci seviye Dövüş Vücudunun üç Orta Seviye Savaşçısıyla karşılaştığında hiçbir sorun olmadığını hissetti. Kendi gücüne çok güveniyor ve bu fırsatı Nether-Sun İç Çekirdeğinin ne kadar güçlü olduğunu görmek için kullanmak istedi.

"Bu kadar emin olduğun için fazla bir şey söylemeyeceğim. Bir rakip bulmana yardım edeceğim." Yaşlı, Qin Yun'un kristal kartını aldı ve ona bir rakip bulmaya başlamadan önce 300.000 kristal para topladı.