•••Unutmamışsın•••

97 8 0
                                    

Happy arabayı durdurunca sordu " Bayan Foster kahvenizi nasıl istersiniz" Tony Elisabeth'den önce davrandı " Benim içtiğimin aynısından, sütsüz yumuşak içim şekersiz kahve" Happy Pepper'a nasıl istediğini sorduğun da Pepper duraksadı ve Tony'in söylemesini bekledi ama Tony çoktan bakışlarını Elisabeth'e çevirmişti. " İnanamıyorum Anthony, o kadar şeyin içinde bu bilgiyi nasıl beyninde saklayabildin? Unutmamışsın." Tony Stark göz alıcı gülümsemesini ortaya çıkartıp Elisabeth'e göz kırptı.

Flashback:
Elisabeth: Eee anlat bakalım burdan çıkınca ilk ne yapacaksın?
Tony elindeki işi bırakıp kadının karşısına oturdu. Beyni soruyu algıladığı saniye düşünmeye başlamıştı bile.
Tony: Çizburber. İlk tercihim her zamanki yerimden çizburger yemek olucak galiba. Burdaki yemekler hiç güzel değil.
Derken kahvesinden bir yudum daha aldı. Kahvenin soğuduğunu farkederken yüzü buruşmuştu. Bu üzücüydü Tony kahveyi çok severdi ve bu nalet yerde bulduğu idare edicek seviyedeki kahve soğumuştu. Aklına gelen şey ile gülümsedi.
Tony: Peki sen ne yapıcaksın Elisabeth?
Elisabeth: Ummm, benim ilk tercihim güzel bir kahve olur sanırım. Sütsüz, yumuşatılmış şekersiz bir kahve. Yada farketmez şu kahve hariç her çeşit kahve olabilir. Tanrımm bu kahve berbat, mecbur kalmasam asla içmem.
Elisabeth kıkırdayınca Tony gülümsemişti. Kadınla yeni yeni birbirlerini tanıyorlardı ama değişik bir aurası vardı. Bu kadın Tony'i bir şekilde kendine çekiyordu.
Tony: Benim de sevdiğim kahve şekli sütsüz, yumuşatılmış ve şekersiz kahve. Birbirimizi yeni yeni tanıyoruz ama çok ortak noktamız var.
Elisabeth: Senin gibi dahi ve milyoner olmadığımı hesaba katarsak evet haklısın.
Tony: Kendine haksızlık etme çok çabuk kavrıyorsun herşeyi.
Elisabeth içten bir gülümseme sundu Tony'e. Onun nasıl kahve içtiğini biliyordu ve tabi kahveye neredeyse bağımlılık seviyesinde olan düşkünlüğünü de. Dosyasını okuduğunda içim şeklini beynine not etmişti. Elisabeth yumuşak içim dışında Tony ile neredeyse aynı kahveyi içiyordu. Ama o sert ve acı kahve severdi. Gene de Tony'in gözüne girmek için onunla hem fikir gibi davranmaya karar vermişti.

Flashbak Son...

Tony aklına gelen anı ile gülümsedi, " Unutmak ne mümkün öyle ballandıra ballandıra yakındın ki oradaki kahveden, kahveyi sevmeyen biri bile sırf merakından içebilirdi. Happy "Şimdi nereye gidiyoruz patron?" Diye sorunca bu sefer de Elisabeth Tony'den önce davranıp cevapladı " Patronun ben değilim ama Anthony'in her zaman gittiği çizburgerciye gidebilir miyiz?" Diye sorunca Happy bakışlarını dikiz aynasından patronuna çevirdi. Tony kafasını onaylar bir şekilde salladığında Happy önüne dönüp arabayı çalıştırdı. " Bana diyorsun ama sende unutmamışsın" dediğinde Elisabeth gülümsedi " Sende oradaki yemekler yakınıp kısa bir sürede çizburger cevabını vermiştin. Hem her zamanki yerini merak etmiyorum dersem yalan söylemiş olurum. Bu kahveler harika eminim çizburger de öyle olacaktır." Tony kendinden emin bir şekilde gülümsedi " Lisa ben kendim harikayım bırak da seçimlerim de benim gibi olsun" Elisabeth kıkırdadığın da Tony'in gözleri kadının dudaklarında takılı kaldı. "Hayır, bunu yapmamalısın Tony." diye içinden geçirip kendine gelmeye çalıştı bu düşündüğü şey sadece herşeyi berbat ederdi. Evet aralarında bir uyum ve çekim vardı ama bu sadece anlık birşeydi. Çizburgerciye gelince Happy sormadan arabadan indi 10 dakika kadar sonra elinde koca bir paket ile dönünce onu Tony'e verdi. Tony paketten ilk çıkarttığı çizburgeri Elisabeth'e verince kadın teşekkür ederek aldı. Ama sonra bir kaç saniye geçince Elisabeth elindeki çizburgeri Pepper'a uzattı. Tony ise çoktan eline aldığı paketi açmış ve büyük bir ısırık almıştı. " Bayan Pepper siz de almak istermisiniz?" Pepper başıyla reddedince Elisabeth arkasına yaslandı ve paketi açıp bir ısırık aldı. "Tamam abarttığın kadar varmış bu yediğim en iyi çizburger Anthony" gözleri parlayarak söylediği bu cümleler Tony'in olmadığı sandığı kalbinde ufak bir kıpırtıya neden oldu. Tony üzerinde durmadan bunu özlediği çizburgere bağladı. " Sana demiştim ben en iyisiyim" "Senden değil çizburgerden bahsediyoruz Anthony, neyse şu anın tadını çıkartmak istiyorum susarmısın?" Diyip sırıtınca Tony güldü. Pepper " artık hastaneye gidebilir miyiz?" Dediğinde ikili gene aynı anda Hayır dedi. Pepper tek kaşını kaldırıp Elisabeth'e bakınca kadın açıklama yapmak zorunda hissetti, " yani ben kendi adıma konuştum, benim için gitmemize gerek yok ama Anthony'i götürebiliriz." Pepper gergince konuştu "senin işin sormamıştım zaten Elisabeth, Tony'e sordum" Pepper Tony'in ismini vurgulayarak söylediğin de Elisabeth'in yüzü düştü. Tony bunu farkedince duramadı ve gene Pepper'ı es geçerek konuştu " Happy biz iyiyiz ve hastaneye gitmek istemiyoruz. Bizi şirkete götür Rhodey bir basın toplantısı ayarlayacaktı." Elisabeth onu dürtünce Tony omuz silkti. Bu kadın ile 2 ay geçirmişti. Hem de tatil falan değil cehennem çakması 2 ay. En zor günlerinde yanında olmuş ve elinden geldiğince yardım etmişti. İşkence görmesine rağmen Tony'e yardım etmekten hiç vazgeçmemişti. Sırtında ki izleri biliyordu ona yardım edemesin diye sırf pisliğine eziyet etmişlerdi Tony terörist başının yanıma gidince. Tony içi acıya acıya pansuman yapmıştı kadına. Şimdi ise saçma triplere mağrur kalmasına izin veremezdi. Şirketin önüne gelince araba durdu. Şuanlık burda basın yoktu ama şirketinde ki insanlar oradaydı. Kafasını çevirip Elisabeth'e baktı. Gergince parmakları ile oynuyordu utandığı belliydi " Çok gerildiysen beni arabada bekleyebilirsin, ama ben gelmenden yanayım. Büyük birşey atlattık ve ben olduğum sürece seni kimse yargılayamaz. Güven verici tavrı Elisabeth'i gülümsetmişti, ama yinede çıkmak istemiyordu. " ben burada seni bekleyeyim sende işini hallet ve gel tamam mı?" Tony başını sallayıp arabadan indi etraftakiler ile selamlaşıp içer yürümeye başladı. Patronun peşinden Happy de arabadan inmişti ama Pepper hala arabadaydı. " Ona yapışmayı düşünüyorsan bunu aklından çıkart, Tony onca günün hatrına olsa gerek seni yanından ayırmıyor. Ama bu bir kaç günlük birşey kendini toparlayınca hayatına geri dönecek ve sen o hayatta olmayacaksın. Onun için bence daha fazla bağlanmadan git, yoksa çok üzülürsün" Pepper bunları söyledikten sonra Elisabeth'e cevap verme şansı bırakmadan arabadan indi ve Tony'in yanına gitti. Lafları Elisabeth'in canını yakmıştı. Tony'e o da alışmıştı ve böyle olmasını istemiyordu ama sonra yaptığı hatayı farkedip silkelendi o görevi için burdaydı. Aklını acilen başına toplasa iyi olucaktı. Görevi batıramazdı. Aşk bir saçmalıktı hele de karşısında ki Tony Stark ise o bir çapkındı ve Pepper haklıydı yaşadıklarını atlatınca eski hayatına dönecekti ve gerisinin bir önemi kalmayacaktı. Düşünceleri ile kafasını salladı. Bunları düşünmesi bile saçmaydı. O böyle bir kadın değildi, hiç olmamıştı ve olmaya da niyeti yoktu.

 Stark'ın DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin