Stark'ın Doğuşu

•••Veda•••

Steve bana baktığında onu onayladım. Sessizce gittiğinde Tony karşıma geçti.
Tony: Konuşmalıyız.
-: Ne konuşucağız?
Tony: Bak sandığın gibi değil, nasıl olduğu hakkından bir fikrim yok.
-: Siz Pepper ile nişanlısınız Tony. Doğal olarak yattınız, korunmadınız ve bebek oldu. Bunu daha önce de deneyimlemiştin.
Tony: Korunduğunu söylemişti. Ben de inandım ve bu konunun üzerinde durmadım.
-: Ne olduysa oldu. Yep yeni bir hayatın olucak Tony.
Tony: Yepyeni bir hayat istemiyorum, ben...
-: Sakın cümleni tamamlama. Bir kaç gündür olan yakınlığımız zaten benim kafamı çok karıştırıyordu. Fazlasını duymamam lazım.
Tony: Ama beni bir dinlesen.
-: Her zaman istediklerimiz olmaz Anthony. Hayat sana böyle bir yol açtı ve senin de o yoldan sapmaman lazım.
Tony: Sapmaya ihtiyacım var anlasana. Tam tersi için çok uğraşıyorum ama olmuyor Lisa olduramıyorum.
Adımlayıp bana yaklaştı aramızda azalan mesafeye tezat bir şekilde nefesim artıyordu. Birşey söylemek için ağzımı açtığım da Tony beklemeden dudaklarıma yapıştı. Öpüşmemiz bir anda alevlendiğini de Tony'in ellerimi belimi sıkıca sardı. Nefes almak için ayrıldığımızda sıklaşan nefeslerim arasında zorla konuştum.
-: Bu çok yanlış
Tony: Evet, yanlış
-: Durmalıyız Anthony
Tony: Daha fazla duramıyorum Lisa
Tony tekrardan dudaklarımızı birleştirdiğinde kendimi ana bırakmaya karar vermiştim. Onu çok fazla özlemiştim ve dayanacak gücüm kalmamıştı.
Tony: Gidelim burdan
-: Nereye, nasıl
Tony: Herşeyden uzak bir yere, sadece ikimiz.
-: Bebek?
Tony yüzüne vurduğum gerçek ile duvara çarpmış gibiydi. Afalladı ne diyeceğini bilemiyordu. Elimi yanağına koydum ve şefkatle baş parmağımı oynattım.
-: Anthony sen bu dünyada ki en özel ayrıntısın. Sen bir bebeği ortada bırakıp gidemezsin.
Tony: Ama ya sen?
-: Giden ben olmalıyım sanırım Anthony. Burda kaldığım sürece ikimizin de aklını karıştıracam ve hata yapmana neden olucam.
Tony: Hayır Lisa. Olmaz gidemezsin. Ben sensiz yapamam. Çok denedim işte olmuyor yapamıyorum. Beni bırakamazsın.
-: Şşşt. Sakin ol seni bırakmıyorum, uzaklaşıcam ama hep burada olucam.
Elimle ark reaktörüne dokunduğum da Tony burukça gülümsedi. Gözler dolmuş ağlamak üzereydi. Bu hali çok can yakıcıydı.
-: Anthony böyle yapma lütfen. Ben de bundan çok memnun değilim ama olması gereken bu belli ki.
Tony: Olması gerekene tek başına karar veremezsin Lisa. Doğru bildiğin şeyi yapmak için beni yıkamazsın. Arkanda bir enkaz bırakarak dönüp gidemezsin.
-: Sen enkaz olmayacaksın ki Anthony. Evleneceksin ve çocuğun olucak. Mutlu olucaksın.
Tony: Ne zamandır bunun için uğraşıyorum Lisa, ama mutlu olmayı bırak yakınından bile geçemedim. Çok şey yaşadık, hata yaptın, bende hata yaptım. Toparlamak isterken bu bebek haberini aldık ve tamamen dağılıyoruz. Ben
Bu sefer Tony'in konuşmasına ben izin vermedim. Onu öptüğüm de gecikmeden karşılık verdi. O da biliyor şu ki bu veda öpücüğüydü. Son kez dudaklarımızı birleştiriyordum. Gözünden yaş düştüğünde bende farksız değildim. Bir yandan ağlarken bir yandan da birbirimize doymak istiyorduk. Nefes nefese ayrıldık. Göğsümüz birbirimize çarpıyordu.
Tony: Madem bu bir veda. Bu gece yanımda kal Lisa.
-: Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum Anthony.
Mızmızlanmaya başladığın da burukça gülümsedim.
Tony: Lütfen Lisa, bunu bize çok görme. Bu gece doğru ve yanlışı bir kenara bırakalım ve tam anlamıyla vedalaşalım.
Reddersem ağlayıp çocuk gibi tepineceğine yemin edebilirdim ama kanıtlayamazdım.
-: Umarım en sevdiğim araba buradadır koca bebek.
Tony: En sevdiğin arabam burda ve evimiz de aynı halde duruyor, hadi oraya gidelim.
Evin hala duruyor olması beni şaşırtmıştı. Araştırmamıştım ama o evi yok ettiğini düşünüyordum. Yanıldığımı görmek beni gülümsetirken Tony arabayı almak için hızla yanımdan ayrıldı. Gözden kaybolunca derin bir nefes aldım.
-: Veda için son bir gece Anthony, sabaha burda olmayacağım.