•••Şarkı•••

47 5 0
                                    

Elisabeth gözlerini açtı. Bu gece kabus görmemişti. Saate baktığında sabahın 6'sı olduğunu gördü. Az uyumuştu ama sonuçta uyumuştu. Ekibin uyuduğunu düşünerek duşa girdi. Saçlarını kurutup ördükten sonra mutfağa indi. Dün yarım kalan hamuru bitirip fırına sürdü. "Kyli şarkı açar mısın?" Şarkının sesi mutfağı doldurunca Elisabeth gülümsedi ve eşlik ederek masayı kurmaya başladı.

"Aslında hesapta yoktu
Ama seni görüp büyülendim
Her gece kafamda kurdum
Sana bağlanacağımı bilemezdim
Sonra da sevgili olduk
Hiçbirisi giremezdi
Seni o halde gördüm
Sonra bir sigara yaptım"
   Elisabeth sözleriyle eş zamanlı bir sigara yaktı.

"Seni sevdiğimi cümle alem gördü
Çok iyi oyuncusun yoksa ben mi kördüm?
Sevdiğim kız hala yaşıyor evet
Ama benim sevdiğim o hali öldü"
  Elisabeth şokla arkasını döndüğünde Tony'in şarkıya eşlik ettiğini gördü.

"Birini bulunca aklına ben gelicem
Elini tutunca aklına ben gelicem
O şarkı çalınca aklına ben gelicem
Unutma aklına ben gelicem
Aklına ben gelicem
Aklına ben gelicem
Bir gün başkasını bulursan
O gün kendimi öldürücem"
  Elisabeth şoku atlatıp şarkıya dahil oldu.

"Sakın deme bana "burda beni bekle"
Gittin yanımdan hem de büyük bir zevkle
Başkası girecek hayatına
Gidip ona da sor hadi
"En sevdiğin renk ne?"
Herşey rüya, ah girdin rüyama
Sadece sensin yok bana başka liman"
    Tony susmuş Elisabeth'i dinlemişti. Bu sefer o önce davranıp şarkıyı söylemeye başladı.

"Saçma sapan konulara geriliyorsun
Önceden gülüp geçerdik şimdi deliriyorsun
Güzelim gerçekten zoruma gidiyor
Gözlerimin önünde değişiyorsun"
   Aynı anda nakaratı söylemeye başladılar.

"Birini bulunca aklına ben gelicem
Elini tutunca aklına ben gelicem
O şarkı çalınca aklına ben gelicem
Unutma aklına ben gelicem
Aklına ben gelicem
Aklına ben gelicem
Bir gün başkasını bulursan
O gün kendimi öldürücem"
   İkisi birbirine bakarken sustular ve devam eden nakaratı dinlediler. Elisabeth de Tony de şarkının onlara ne kadar uyduğunu düşünüyorlardı. Şarkı bitince Elisabath "Türkçe bildiğini bilmiyordum?" "Ben bir dahilim çoğu dili biliyorum." Tony yalan konuşuyordu. Elisabeth'in Türkçe şarkılar dinlediğini farkedince Türkçe'yi öğrenmişti. Dinlediği şeylerin anlamlarını öğrenebilmek için yapmıştı bunu ve Elisabeth buraya geldiğinden beri en sık bu şarkıyı dinlediği için Tony de en çok bu şarkıyı dinlemiş ve ezberlemişti. Elisabeth başka birşey demeden işine döndüğün de Tony de yanına gelip bardakları masaya koymaya başladı. "Jarvis herkezi uyandır saat 9 oldu kahvaltı hazır." Jarvisten gelen onay ile Tony çatalları masaya dizmeye başladı. Elisabeth yardım etmek istediğini anladığı için hazırladığı tabakları tezgahın kenarına koyuyordu. Tony de alıp masaya diziyordu. Elisabeth Tony'e birşey söylemek için seslendi ama mutfağa giren Pepper ile lafını yutup önüne döndü. "Sen ne yapıyorsun Nişanlim" kinaye ile sorduğu soruyu umursamamaya çalıştı Elisabeth. Tony "Elisabeth sofrayı hazırlıyormuş, tek başına uğraşıyor diye yardım ediyorum." "Tamam canım sen otur ben yardım ederim." Tony onu onaylayıp masaya oturdu. Kenarda duran tabletinden çizimlerini kontrol etmeye başladı. Yeni bir zırh yapacaktı ve özellikleri düşünüyordu. Ona göre taslağı şekillendirip zırhı modelleyecekti. Pepper onun yerine tabakları yerleştirirken ekip yavaş yavaş toparlanmaya başladı. Elisabeth masaya oturan Clint'in önüne koca bir tabak poğaça koyup gülümsedi "şimdi kendini çok daha iyi hissettiğine eminim." Clint de gülümsüyordu "Ahh bunları görüp nasıl iyi olmam, eline sağlık Lisa" Natasha "Ooo iyi böyle Clint istesin sen yap, peki ya ben?" Dudaklarını büzerek Elisabeth'e arkasından sarıldı "üzüyorsun beni Lisa hep Clint'i düşünüyorsun." Elisabeth gülüp kadına dönerek sarıldı. "Sana akşama rus yemeği hazırlarım ne dersin." "Harikasın bebeğim derim." Herkez sofraya oturduğunda kahvaltıya başladılar. Tony "akşama bir parti yapalım diyorum hem kafamız dağılır hem de Newyork olayını kutlamış oluruz." Elisabeth yıtkunamazken Clint öksürmeye başladı. Natasha "Sence zamanlı mı bu kararın Tony?" "Evet zamanı Elisabeth ve Clint'in artık bu olayı aşmaları lazım." Clint ters ters Tony'e bakarken Elisabeth "Tony'in hakkı var. Yüzleşmeliyiz Clint." "Senin neden bu kadar büyüttüğünü anlamıyorum Elisabeth sonuçta bunu kendin seçtin ve tek başına planını tamamladın. Tüm dünyanın gözünde kahramansın daha ne istiyorsun." Pepper büyük ihtimalle Tony'in Elisabeth'e yardım etmesine sinir olmuştu ki böyle konuşuyordu. "Haklısın Pepper ama ben füzeyi onlara hediye etme kısmına kadar düşündüm. Solucan deliğini ve uzay boşluğunu düşünmemiştim." Sinirle masadan kalktı Elisabeth bu konuyu konuşmak onu geriyordu. "Akşam 8 de yaparız partiyi. Burda ve bir kaç tanıdıkla fazla kalabalık istemiyorum Stark." "Tamam" diyen Tony ile arkasına bakmadan mutfaktan çıktı ve ringe yürümeye başladı.

 Stark'ın DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin