Elisabeth üstünü değiştirmek için mutfaktan çıktı "kyli benim için bir şema haritası hazırla, yemekten sonra kuleyi gezicez." "Tabiki Lisa ama durumu Jarvis yada Bay Stark'a bildirmemi ister misin?" "Jarvis'e söyle o Tony'e söyler." Elisabeth üstünü değiştirip elini yüzünü yıkadıktan sonra aynaya baktı. Kargaşanın izleri üzerindeydi, saçlarını yapmak için uğraşmamak için bir topuz yapıp gelirken kafasına yazdığı yol ile mutfağa geri döndü. Clint "Neredesin Lisa, açlıktan bayılıcam." "Az önceki halimle yemek yapamazdım Barton ama madem o kadar acıktın sen bize hazırlasaydın?" "Legolas'ın elinden ölmek için çok yakışıklıyım." Tony yakınarak mutfağa girdiğin de herkez gülmüştü. "Kyli Jarvis'e şema oluşturmak istediğini söylemiş. Hali hazırda şema var ama sen gezip hazırlamak istersen sorun olmaz." Steve "Ne şeması?" "Jarvis'in saydığı alanlardan sonra Barton kaybolup başımıza iş açmasın diye şema yapmayı düşündüm Stevie, hem de bahaneyle kuleyi gezicektim, ama madem bir şema var onu Clint ve ekip ile inceleyelim. Ben kuleyi sonra gezerim." Tony kafa salladığında arkasında duran Pepper, Elisabeth'e yaklaştı "Teşekkür ederim Elisabeth, hayatımı kurtardın." "Teşekkür edilecek birşey yok Pepper, bunu senin için yapmadım kim olsa aynısını yapardım. Biz Avengers ekibiyiz bizim işimiz bu." Ekipten onaylayan mırıltılar çıkınca Elisabeth onlara hafifçe gülümseyip işine döndü. Yukardan erkek çığlığı gelince Elisabeth gergince etrafına baktı. Rhodey ve Peter burda yoktu ve ses Rhodey'e ait olamayacak kadar inceydi. Elindekini bırakıp hızla koştu. "Jarvis Benjamin'in odası nerde?" Jarvis duvarlardan izler gösterince Elisabeth takip etti. Odaya geldiğinde kapıyı çalma gereği duymadan içeri girdi. Peter terler içinde yatakta dönüp duruyordu. Elisabeth yanına oturup saçlarını okşamaya başladı çocuğun. Yaşadıkları ağırdı ama olmayan kabusu tetikleyenin ne olduğunu bilemedi. 2 haftadır çocuğun yanında değildi. Sakince Peter'a seslendi ve yanında olduğunu söyledi. Peter bir anda yataktan sıçrayınca odada ki kalabalığa baktı herkez endişe ile ona bakıyordu. Yanında oturan kadını görünce beklemeden sarıldı. "Özür dilerim abla, seni hayal kırıklığına uğratmayı hiç istemedim. Affet beni, sende bırakma beni." Duydukları ile afalladı Elisabeth. Peter'a kızmıştı evet ama onu bırakmayı hiç düşünmemişti. Düşünmezdi de zaten çocuğun ona olan düşkünlüğünü biliyordu onu asla bırakmazdı. "Saçmalama Benjamin ne bırakması. Ben sadece güvende olmanı istedim ama bu eninde sonunda olucaktı. Haklıydın tek başına sokaklarda olmaktansa bizimle olman her türlü avantaj." Peter kafasını ablasının boynuna gömüp daha sıkı sarıldı. Bu görüntüyü gülümseyerek izleyen iki adam vardı. Steve ve Tony...
Kadını ve çocuğu öyle görmek Tony'in içini ısıtmıştı. Elisabeth'in baskın özelliklerinden biri de sahiplenici olmasıydı. Biri hayatına girip yer edindiyse Elisabet onu asla bırakmazdı. Tony bunu öğrenmişti, Elisabeth'in tek istisnası ise Tony Stark olmuştu. Kalbinde bir yerde hala Tony'e özel bir yer duruyordu ama bebeğini kaybettikten sonra Tony'de hiç yanında olmadığı için bunu yansıtmayı bırakmıştı. Steve ile gülüp eylenmesi ise Tony'den vazgeçtiği izlenimi ortaya koyuyordu. Natasha farkındaydı en ufak birşey olsa Tony'in önüne siper olurdu Eliaabeth, ama o zamana kadar unutmuş rolü yapmaya devam edicekti.
"Hadi bakalım ufaklık gel de beraber yemek yiyelim?" "Abla ben ufaklık değilim." Clint "Ablalara cevap verilmez kalk bakalım "Ufaklık" ablanı da esir almayı bırak acıktım ben." Ekip Clint'in sözlerine gülerken Elisabeth gülümsemişti. Clint'i biliyordu ortamda ki havayı dağıtmak için böyle davranıyordu. Elisabeth Clint'e minnet ile bakınca Clint kadına göz kırpıp odadan çıktı. Elisabeth ve Peter da yataktan kalktıklarında ekibin geri kalanı da odadan çıkıp mutfağa ilerledi. Eğlenceli sohbetlerin ve yemeğin güzelliği hakkın da Elisabeth'e yapılan övgüler eşliğinde yemeği bitirdiler. Clint kendince Elisabeth'i kulenin aşçısı ilan ettiğin de Elisabeth şansını zorlamamasını söyleyip masadan kalktı. "Spor salonu nerede?" Steve "Antreman mı yapıcaksın?" "Uykum yok Steve biraz yorulursam daha rahat uyurum." Steve hareketlenip masadan kalktı "beraber gidelim bende biraz enerji atayım." "O zaman bize ringin olduğu yeri söylesen daha iyi olur. Biraz talim yapalım." Elisabeth Steve'e baktığında aldığı onay ile gülümsedi ve Tony'e baktı. Tony Jarvis'e yol tarifini açtırdığında Elisabeth "Masayı ben kurdum sen kaldırıyorsun Barton. Yoksa sana daha hiç yemek yapmam." Dedi. Clint aynı anda 5 yaşında ki çocuklar gibi mızıldanmaya başladığında Steve ile ringe doğru ilerledi. Steve ve Elisabeth ordan ayrılınca Tony de kalkıp labratuara gideceğini söyleyerek yanlarından ayrıldı. Ring'in olduğu alanın görüntüleri hologram ile karşısına gelirken yandaki içkisinden bardağa koydu ve içti. Üçünün de gecesi uzun olacağa benziyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stark'ın Doğuşu
Hayran KurguIf Not Us, Who? If Not Now, When? . . . . BİZ DEĞİLSEK, KİM? ŞİMDİ DEĞİL İSE, NE ZAMAN?