•••Özür Dilerim•••

96 10 0
                                    

Tony arabaya binince gülümseyerek Elisabeth'e baktı. Ama o Tony'in geldiğini farketmemiş gibiydi. Sağ bacağı ritmik bir şekilde titriyordu ve gözleri kitlenmiş koltuğa bakıyordu. Birşey düşündüğü belliydi ve bu düşüncenin canını sıktığı. "Lisa?" Diye seslendi Tony ama kadın cevap vermedi. Tony yavaşça koluna dokunup tekrar seslendi. Elisabeth bunu beklemediği için irkildi sonra da irkildiği için kendine küfür etti. "Ne, ben.... Bir şey mi demiştin Anthony?" Derin bir nefes aldı kadın sanki kelimeleri birleştirmekte zorlanmış gibiydi. " Evet sana seslendim ama duymadın. İyimisin, neye dalıp gittin böyle?" Elisabeth'in bakışları ellerindeydi. Titreyen bacağını görünce eliyle bastırdı durdurmak için " Hiç öyle dalmışım ben... Anthony ben artık gideyim, herşey için çok teşekkür ederim." Tony duraksadı bu da nereden çıkmıştı şimdi? " Hey bu da nereden çıktı bir anda, ben yokken birşey mi oldu?" Diye sorunca Elisabeth duraksadı, Tony'in durumu sorgulayacağım hiç düşünmemişti. " Hayır birşey olmadı ama sen bana yeterince yardım ettin ben artık başımın çaresine bakabilirim. Sana daha fazla ayak bağı olmak istemiyorum." " Sen bana ayak bağı olmuyorsun Lisa, hem bu halinle seni bir yere bırakamam benimle geliyorsun." Dedi Tony. Sesi netti kadının gitmesini istemiyordu. " Anthony gerçekten ben başımın çaresine bakabilirim." " İtiraz kabul ettiğimi de nereden çıkarttın. En azından iyileşene kadar kal. Sonra bu konuyu tekrar konuşuruz." Elisabeth usulca salladı başını. Pepper dışarda dinlemişti onları, Happy arabaya bindi "Şimdi nereye gidiyoruz patron" dediğinde Tony Elisabeth'e baktı "Eve gidiyoruz Happy" diyip önüne dönmüştü. Elisabeth'in bir anda gitmek istemesine şaşırmıştı. Kafasının içinde dönen çok fazla soru vardı ama şuan sorup kadını bunaltmak istemiyordu. " Madem siz eve gidiyorsunuz ben de burdan giderim." Dedi Pepper. Tony dönüp kadına baktı bugün saçma davranmıştı evet ama Pepper senelerdir onun yanındaydı " Gel Peps, önce seni evine bırakırız sonra da biz eve geçeriz." Dediğinde kadın gülümseyip arabaya bindi ve yola çıktılar.


Eve geldiklerinde Tony de Elisabeth de durgundu. İkisi de ne diyeceklerini bilemiyorlardı. Tony hafifçe dokundu Elisabeth'in eline ama tutmadı. Çünkü kadının neyden rahatsız olduğunu çözmemişti hala.
Elisabeth anlamışcasına peşinden ilerledi Tony'in. Geldikleri odanın kapısını açıp içeri girdi Tony " Bu odada kalabilirsin Lisa. Banyosu da büyük rahat bir duş alırsın." Elisabeth etrafına bakıyordu, Tony'in son cümlesinden sonra eli yarasına gitti. "Ah tabi ya unuttum." Ellerini iki kere çırptı "Uyan Jarvis babacık geldi." Jarvis " Hoşgeldiniz efendim, siz bulması zor bir adamsınız." Dediğinde Tony gülümsedi " Biliyorum dostum bu sefer bileti biz almadık, tatil meşakkatli ve uzun sürdü, özledin mi beni?" " Sizi özlememek ne mümkün bu arada misafirin için istediklerinizi banyonuza yerleştirdik."
Dedi Jarvis. Elisabeth ise tavana bakıyordu, hiçbirşey anlamamıştı. Tony bu haline gülümsedi, şaşkın ördek gibi duruyordu, " Jarvis evin işletim sistemi benim yarattığım bir yapay zeka" Elisabeth'in gözleri büyüyüp ağzı şaşkınlıktan hafifçe açıldı "Waay, bu çok havalı." Dediğinde Tony sırıttı "Sana daha havalı birşey söyleyeyim mi?" Dediğinde Elisabeth başını sallayarak merakla baktı Tony'e.
Tony sanki bir sır verecekmiş gibi yaklaştı Elisabeth'e " Ben Jarvis'i yaptığımda 16 yaşındaydım." Dediğinde Elisabeth şaşkınlıkla baktı Tony'e " İnanamıyorum Anthony bu harika birşey. Biz küme soruları çözmeye uğraşırken sen yapay zeka yapmışsın." Tony kahkasını tutamadı. Benzetmesi çok hoşuna gitmişti, tabi Elisabeth'in böyle hayranlıkla Tony'e bakması da cabasıydı. "Jarvis bize su geçirmez bir pansuman pamuğu bulman lazım, ne kadar sürer." Jarvis cevap vermeden Tony'in üzerinden mavi ışık geçince Tony gülümsedi " Dostum ben iyiyim merak etme, Lisa yaralı ama banyo yapıcak onun için istiyorum." Bu sefer mavi ışık Elisabeth'in üzerini taradı bu hareket Elisabeth'in gözlerini kapatmasına neden olmuştu. " Labratuarda bu yaraya uygun bir parça olucaktı efendim hemen getirtiyorum." "Senden istediğim merhemleri de aldın mı?" Diye sordu Tony. " Evet efendim, Bayan Foster'ın sırtında ki yaralar için istemiş olmalısınız ki tam da tahmin ettiğiniz merhemler yaralara uyumlular." Kapının yanından bir bölme açıldı ve istenilen paket oradaydı. Tony bu sefer geri durmamış Elisabeth'in elini tutarak onu banyoya yönlendirmişti. Elisabet banyoya girince etrafına baktı kadınlar için maske, nemlendirici, çeşit çeşit şampuanlar ve daha niceleri vardı. " Buraya benden başka kadınlarda geliyor heralde?" Diye sorunca Tony çapkınca gülümsedi " Aslında bu eğlenceli olurdu ama yaralı olduğun için seninle uğraşmıyacağım. Bunlar senin için Lisa basın toplantısından çıkarken Jarvis'e talimat verdim, ayrıca içerde ki dolapta da sana kıyafetler ver. İstersen önce kıyafetlerini seç sonra da gel duş al." Dediğinde Elisabeth heyecanla içeri gitti. Bu adamın yanında şaşırmamak ve çizginden çıkmamak mümkün değildi. Bu Elisabeth'i korkutuyordu ama korkularını sonraya sakladı. Dolaptan bir kaç parça kıyafet seçip banyoya geri döndü. Tony üzerinde ki gömleği çıkartmış sporcu atleti ile duruyordu. " Benim için tutuşduğunu biliyorum ama yaralıyım Stark." Diyip güldü, Tony boşluğunda yakalandığı cümle ile yutkundu. Fikir güzeldi ama aklına gelmemişti. Normalinde kadınlarda sadece bu yönü görürken söz konusu Elisabet olunca, aklına gelmemişti. " Aslında güzel fikir ama ben saçlarını yıkamak için çıkartmıştım gömleğimi." Bir kaç adım yaklaştı Elisabeth'e artık duvar ile Tony arasında kalmıştı " Canını acıtmayacağıma söz verirsem belki bir şansımız olur, ha?" Kafasını yana yatırıp sormuştu bu soruyu Tony. Elisabeth yutkundu ama buna hazır olduğunu düşünmüyordu. Şakacı bir tavırla yavaşça omzuna vurdu Tony'in. " Şımarma Anthony hem sen neden saçlarımı yıkamaya uğraşacaksın ki ben hallederim." Durumunu unutup ellerini saçlarına götürdüğünde giren acı ile inledi ve elini yarasına bastırdı. Tony'in oyuncu tavrı kaybolurken endişe ile yaklaştı kadına " İşte tam da bu yüzden yardım edicektim. Neden dikkat etmiyorsun sen?" " Unuttum Anthony." Diye yakındı genç kadın. Canı fazla acımıştı. Normalde yaraya alışkındı ama bu sefer yarası çok açık kalmış ve intihap kapmıştı. Tony'in yönlendirmesi ile oturdu Tony yavaşça kadının başını arkaya yasladı. "Kapat gözlerini ve anın tadını çıkar, bunu her zaman yapmam." Dediğinde Elisabeth gülümsedi " Kaç kere yaptın ki?" Diye sorunca Tony düşünürmüş gibi yaptı " Kendi saçlarımı yıkadığımın sayısını hatırlamıyorum ama daha önce hiçbir kadının saçlarını yıkamadım. Yani sen ilksin." Dediğinde Elisabeth " Keşke sonuncu da ben olsam" diye geçirdi. Gözlerini kapatıp Tony'in saçlarıyla oynamasının tadını çıkartmaya başladı. Tony yanındayken kimliğinden çok uzaklaşıyordu. Elisabeth güçlü ve dik başlı bir kadındı. Bu zamana kadar hiçbir erkeğe sırtını yaslayabileceğine inanmamış ve bunu hiç denememişti. Ama şu yaşadığı iki ay onu bambaşka bir kadın yapmıştı. Tony beklediğinin tam tersi bir adamdı. Elisabeth orda yaşadıklarından sonra sırtını hiç düşünmeden Tony'e yaslamıştı ve onun himayesinde olmak onu çok mutlu etmişti. Aklına Tony'i kandırdığı düşüncesi hücum edince yüzünde hafifçe duran gülümse istemsizce silindi. Tony bunu öğrendiğinde ne tepki verecekti bilmiyordu. Ama adamı kıracağına emindi. Başta herşey prösedürlere göre ilerlemişti. Elisabeth netti ve görev bilincindeydi. Ama günler geçtikçe Elisabeth kendini Tony'e çekilirken buldu. Başta buna engel olmaya ve Tony'den uzaklaşmaya çalıştı ama başaramadı. Sonrasında ise çabalamayı bıraktı, kendini Tony Stark'a bıraktı. Bu iş bittiğinde Tony'de kendi de çok fazla kırılacaktı bunu biliyordu ve bunun için kendini ana bırakmaya karar vermişti.

Özür dilerim diye geçirdi içinden genç kadın. Seni kıracağım için şimdiden çok özür dilerim Anthony. Duygularınla oynadığım için özür dilerim. Seni korumak için yanına gelmiştim ama amacımdan saptım ve sana kapıldım. Özür dilerim...

 Stark'ın DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin