MEDYA: Rose şekil değiştirenlerin elçisi
Ares ve diğerleri her yeri ,her ormanı, her bölgeyi aramıştı ama bulamadılar. Herkes sarayda taht odasına toplanmıştı. Ares sert sesiyle annaya baktı;
"Nasıl gitti Anna"Anna arese başını eğip kaldırdı ve kendinden emin bir şekilde konuştu.
"Ben emin değilim efendim,o sırada yaralılara ilgileniyordum ,ancak arkamı dönemle prensesin yalın ayak saraydan çıkıp ormana doğru yürüdüğünü gördüm."Demesiyle herkes şaşkın ve şüpheyle düşünceye daldı. Ardından tek kaşları havada annayı dinlediler. Anna devam edip;
"O sırada ona çok seslendim, ama beni duymuyor gibiydi ve şey birşey daha var."Demesiyle başını eğdi. Ares kaşlarını çattıp sert bir şekilde konuştu.
"Konuş!!"Anna kafasını kaldırıp, arese baktı.
"Efendim prensese gölgeler saldırmadı hiç, hatta prenses yanlarından geçerken hepsi başlarını eğip ona boyun eğiyor gibiydiler."Demesiyle salonda sesler yükselmeye başladı. Herkes bir ağızdan konuşmaya devam etti.
"Nasıl olur bu""Bu imkansız"
"Nasıl prenses gerçekte cadı mı?"
"Bu gölgelerin neden buraya geldiğini açıklıyor."
"O kızda bişey olduğunu biliyordum."
Demeleriyle, Ares sert bir şekilde bağırdı, sesi taht salonunda resmen yankılanmıştı.
"YETEEEEEEER!!!"
"Herkes sussun!!"
Demesiyle salondaki herkes sus pus olmuştu arese bakarken. Birden taht salonun kapısı açıldı, içeriye siyahlar içinde İrina girdi. Yüzünde hiç bir anlam ifade edilmeyen ifadeyle salonun ortasına girdiğinde arese bakıp;
"Kızı buldum"Derken Ares hızla ayağa kalktı ve onun gibi diğer herkesde öyle Ares;
"Nerde"İrini çenesini kaldırıp konuştu.
"Doğu yakasında"Demesiyle Ares hızla çıkışa yöneldi onunla birlikte diğer şekil değiştirenler de öyle. Ares dışarı çıkmasıyla hızla ejderha zaroka dönüştü. Diğerleride dönüşümlerini tamamlayıp aresin peşinden uçtular. Bir süre sonra aresin gözüne Elena takıldı, ağaçların ortasında sadece öyle duruyordu. Ares hızla yanına uçup aşağı indi. İnsan bedenine büründüğü an dare yanında getirdiği elbiseleri hızla diğerlerine uzattı, Ares ve diğerleri arkası dönük elenaya baktılar. Ares;
"Prenses "
Dedi ancak Elena ona dönmemişti. Tam yanına gidiyordu ki agra aresin kolunu tutu. Ares kolunu tutan agraya baktı,agra soğuk ses tonuyla;
"Gitme ne olucağını bilmiyoruz , onun gerçekte ne yapacağını da"Demesiyle Ares tekrar yüzünü elenaya döndü. Elena ise hala arkası onlara dönük bir şekildeydi, birden lorin;
"Elena benim lorin "Demesiyle sanki Elena bır anda kendine gelmiş gibi etrafına baktı şokla. Ardından arkasını dönmesiyle herkesin şaşkın yüz ifadesine baktı. Elena sanki bütün enerjisi gitmiş gibi konuştu.
"Neredeyim ben , nasıl buraya geldim"Demesiyle bedeni salanmaya başladı. Ares bunu fark eder etmez hızla bayılıp düşen elenayı son anda yere düşmekten kurtardı. Ares elenaya kaşları çatık halde baktı, elenanın yüzü bembeyaz olmuş, dudakları mor olmuş gibiydi, birden gözleri elenanın köprücük kemiklerinin ortasındaki benek kadar olan ize takıldı. Beneğin etrafı simsiyahtı, hızla herkese dönüp;
"Saraya gidiyoruz"
![](https://img.wattpad.com/cover/364388249-288-k641926.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA KRALA TUTSAK
FantasíaDÜZENLEMEDE ve YENİDEN YAZILIYOR Elena kendi köyünde babasıyla sıradan bir hayata sahiptir, ancak bir gece namıyla korku salan ve eşi benzeri olamayan bir kral köylerine saldırı düzenler. Elena kaçmaya çalıştığı bu ejderha kraldan kurtulabilecek mi...