Yorumlarda size bilgi veriyorum ama bunların doğruluğunu garantiliyemem🤣🤣
🐉
Ares öfkeli bir şekil hızla askere bağırıp
"HAYIIIR!!!!"
"ASLAAAA!!!"
"KRALİÇE ASLA KİMSEYLE GÖRÜŞEMEZ!!!"
Elena araya girip arese baktı, onu öfkeli hâliyle çok görmüştü ama bu sefer dahada korkmuştu,
"Sakin ol Ares o bana zarar vermez konuşmam gerek onunla"
İrina koltuğuna yayılıp sinsi ve ukala bir şekilde
"Bırakın gitsin , babacığını görsün sevgili kraliçemiz"Demesiyle Ares irinayı umursamayıp elenaya baktı
"Asla olmaz , buna izin vermiceğimi biliyorsun!!"Elena aresin elini tutup gülümsedi, işte o an Ares sanki herşeyi unutmuş elenaya odaklanmıştı, Elena
"Sakin ol lütfen için rahat edicekse sende gel benimle , onunla konuşmam gerek hala tam bilemediğim bir geçmişim var, ne kadar beni umursamamış olsada o benim babam Ares"
Ares çenesini sıkıp sinirle başını geriye attı ve kütleti, ardından elenaya dönüp
"Sakın yanımdan ayrılmıyorsun"Elena arese gülümseyip
"Merak etme "Ares elenanın gülüşüne hayran kalmıştı tekrar, zihninden agrayla konuştu
"Askerleri bir çoğunu giriş kapısına yönlendirin"
Agra
"Tamam"Diyip hızla işe koyuldu dareyle birlikte, ardından Ares ve Elena sarayın çıkışına yönelip şehir kapısına gittiler, Elena belki bunu fark etirmiyordu ama hem heyecanlı, hemde korkuyordu, ay tanrısının kendisinden değil merak etiğini geçmişinden onu neden terk ettiğinden öğreneceği şeylerin ağırlığından korkuyordu, işte o an durdu derin bir nefes aldı, Ares elenayı tedirgin görünce yine konuştu
"İstersen onunla karşılaşmak zorunda değilsin"
Elena kapıya bakıp
"Ben hazırım"Demesiyle Ares çenesini sıkıp askerlere başıyla kapıyı açmalarını söyledi, askerler kapıyı açarken Ares elenanın elini tutmuştu, Elena şaşkınca kapıya doğru bakan ve Altan gülümseyen arese baktı, onun varlığıyla daha güçlü olduğunu hissetmişti, ardından çenesini kaldırıp kapıya baktı, işte oradaydı, bedeninden yayılan parlak ışıkla sırtında beyaz uzun ve büyük kanatlarıyla ve oldukça hala yakışıklılığıyla ay tanrısı, ayrıca arkasındaki bir ton zırhlarıyla parlayan askerlerde gözlerinden kaçmamıştı, Elena yutkundu , ay tanrısı bir adım attı Elena , Elena ise o an sadece yüzünde pişmanlık yada herhangi bir duygu aradı ama hayır yoktu durgundu sadece, ardından Elena bir adım attı, aresle onunla beraber ilerledi, her adımlarında sadece gözleriyle konuşuyor gibiydiler, tam karşı karşıya geldiklerinde, ortam sadece sesizlikten ibaretti , bir süre sonra ay tanrısı
"Kızım"
Demişti, Elena sadece yutkundu, ve sonunda tutulan dudaklarından ilk isyanı döküldü
"Neden"
O kadar içten söylemişti ki , o kelimenin içinde kırgınlık yalnızlık ve çaresizlik vardı sanki, ay tanrısı başını öne eğdi, Elena derin nefes almasın yanında yine konuştu
"Bana bak "
Dedi, ay tanrısı kızına baktı, üzgünce
"Bilmiyordum,.... hiç birşey bilmiyordum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA KRALA TUTSAK
FantasiDÜZENLEMEDE ve YENİDEN YAZILIYOR Elena kendi köyünde babasıyla sıradan bir hayata sahiptir, ancak bir gece namıyla korku salan ve eşi benzeri olamayan bir kral köylerine saldırı düzenler. Elena kaçmaya çalıştığı bu ejderha kraldan kurtulabilecek mi...