Zhao Feng, Prens Jin ve Gök Kubbe Ülkesinden diğerlerinden önce gelmişti. Jiang Sanfeng ve Die Ye hala gerideydi.
Zhao Feng yere iner inmez, Vekil Patrik Tiemo ortaya çıktı.
“Çay Partisi nasıldı?”
Tiemo sordu.
Zhao Feng’e Üç Gözlü Azize karşı yardımcı olmak için, Tiemo Altın Güneş ailesinin Kutsal Göz soyunun özetini Zhao Feng’e anlatmıştı.
“Fena değil.”
Çay Partisinde neler olduğunu anlatan Zhao Feng’in yüzünde bir gülümseme belirmişti.
Tiemo tüm bunları dinledikten sonra sevinçten yerinde duramıyordu, “Senin yüzünden kıtadaki en güçlü göz soyu unvanının el değiştireceğini düşünmemiştim.”
Zhao Feng bir anda Altın Güneş aile Şefinin ve onların 1.Elderinin onu kovalayışını ve Elder Suikast tarafından öldürülüşlerini hatırladı.
Bunu Tiemo’ya söylemeli miyim?”
Tam Zhao Feng tereddüt içerisindeyken, kulağının yanından bir ses geldi, “Zhao Feng. Tiemo.”
Patrik Hong.
Zhao Feng’in kalbi yerinden oynamıştı. Neredeyse Demir Kan Mezhebinin asıl yöneticisini unutmuştu.
Bir süre sonra, Zhao Feng ve Tiemo, Patrik Hong ile yeraltı sarayına indi.
Patrik Hong’un yüzü sağlıklı gözüküyordu, aurası akıl ermez bir derinliğe sahipti.
Her hareketi ve eylemi Gök ve Yeryüzü Yuan Qi’si ile çınlıyor gibi gözüküyordu, arzusu bir Gerçek Lord Derecesinden katlarca kez daha güçlüydü.
“Zhao Feng, senin Üç Gözlü Azizi yenip kıtadaki en güçlü göz soyu unvanını alacağını düşünmemiştim.”
Patrik Hong, Zhao Feng’i övüyordu.
Patrik Hong ve Vekil Patrik, Zhao Feng’e karşı aşırı bir şekilde tatmindiler. Önlerinde duran bu gencin kıtadaki en yetenekli göz soyu dahisi olduğu söylenilebilirdi.
On Büyük Güç bile böyle bir dahiyi yetiştirmek için ellerinden gelenin en iyisini yapardı.
“Patrik Hong, başka ihtiyacınız olan bir şey var mı?”
Zhao Feng, Patrik Hong’u inceledi ve yaralarının çoğunun iyileştiğini gördü.
Bu Hükümdar tekrar ortaya çıktığında, Gök Kubbe Ülkesinde başka bir güç olmayacaktı.
“Gücümün %70-80’ini geri kazandım, birkaç ay içerisinde Kutsal Birliğe gideceğim. Son sefer dediklerimi düşündün mü?”