“Zhao Feng! Zhao Feng!”
Altın Güneş Şehrinin tamamı tartışmaya başladı.
Bir Ezici Dahi kesinlikle çay partisinde kahraman olacaktı.
Üstelik, bu yeni gelen beş Ezici Dahi arasından en genç olanıydı.
Mevcut birkaç tane daha Ezici Dahi olsa da, onların ünü Zhao Feng’le karşılaştırılınca yine de sönük kalıyordu.
“Bu… En güçlü Gerçek Ejderha dahisi.”
Altın Güneş Kutsal Şehrindeki herkes haykırıyordu, heyecanla kaynıyorlardı.
Şehrin içindeki, metalik bir kulenin üstünde, Zhao Feng ve diğerlerini uzaktan izleyen birkaç figür vardı.
“Zhe zhe, Jinyang Shengtian, görünüşe göre bu Zhao Feng’in senin evindeki karşılanması senden bile daha büyük. Bir de Üç Aziz Sarayına herkesin nasıl seni genç neslin lideri olarak taçlandırdığını anlatıyordun…”
Kalın kaşlı bir genç alay etti.
Mevcut tüm figürler altın saçlı gence döndü. Bu altın saçlı gencin yüzünde soğuk bir ifade vardı, etrafındaki hava küstahlık doluydu ve alnında kapalı üçüncü bir göz vardı.
O Üç Gözlü Azizdi.
“Hmph! Siz dış dünyadansınız. Çay Partisine karışmayın. Yalnızca bir gösteri izlemeye hazırlanın.”
Üç Gözlü Aziz kalın kaşlı genci uyardı.
“Kardeş Jinyang, bu kıtada on seneden daha uzun bir zamandan beri bulunmadın. Bu insanların senin ismini bile unutması normal.”
Yakındaki buz gibi bir güzelden berrak bir ses geldi. Teni buz kadar mükemmeldi ve havayı donduran bir aura yayıyor gibi görünüyordu.
Gel gör ki, onun bakışları Üç Gözlü Azize bakarken sıcaklık ve hayranlıkla doluydu.
Tanrıça Bing Wei’nin yüzünde böyle bir ifade olması nadirdi.
“Kardeş Bing Wei, çok düşünüyorsun.”
Üç Gözlü Aziz bakışlarını çevirdi ve gülümsedi, “Bu Zhao Feng benim gerçek rakibim değil. Onun gücü göz soyundan geliyor, yani sonuç çoktan belli. Azur Çiçek Kıtasında yalnızca tek gerçek bir rakibim var, o da Yu Tianhao.”
Bunu duyduktan sonra Tanrıça Bing Wei’nin gözlerinden şaşkınlık belirip geçti. Zhao Feng ve Yu Tianhao’nun performansları çok da farklı değildi.
Üç Gözlü Azizin, Yu Tianhao’yu bir rakip olarak düşünürken Zhao Feng’i düşünmemesi önyargılı gözüküyordu.
Tanrıça Bing Wei bizzat Zhao Feng’in gücünü ve mucize yaratma yeteneğine tanık olmuştu.
