Hükümdar Pususu

141 30 0
                                    

Dağın zirvesindeki Zhao Feng, Yu Xingchen ve Yu Tianhao’nun ayrılışını ağır bir başlı bir edayla izliyordu.

Mirasından geldiğinden beri, gücü büyük bir ölçüde yükselmişti. Yetişimi, kavrayışı, ruhu ve göz soyunun hepsinin gücü yükselmişti, son yıl içerisinde de mor Yıkım yıldırımının bir kısmını yetişim yapmayı başarmıştı.

Çekirdek Kökeni Alemi altında kıtada hiç kimsenin onu yenemeyeceğine inanıyordu ama bu dövüş onun küstahlığına ve egosuna bir son vermişti.

“Ne kadar iyi olduğunu düşünsen de dışarıda bir yerlerde her zaman senden daha iyisi var. Kim bilir ne kadar güçlü dahi var? Ben sadece Azur Çiçek Kıtasının zirvesinde olan bir gencim.”

Zhao Feng’in gözlerinde azim vardı.

Ancak gelişerek ve ileriye adım atarak efsanelere erişebilirdi.

“Zhao Feng, yaraların nasıl?”

Patrik Hong ve Tiemo, Zhao Feng’in yanına koşmuştu. Çoktan az önceki savaşta kimsenin ciddi bir şekilde yaralanmadığı ve ölmediği için minnettarlardı.

“İyiyim.”

Zhao Feng gülümserken bir su dalgası vücudunu kapladı ve onu iyileştirdi.

Yaralarının çoğu şimdiden iyileşmişti.

Patrik Hong ve Tiemo birbirlerine şaşkınlık içerisinde baktı. Eğer dövüş devam etseydi, Zhao Feng’in avantajı daha büyük olacaktı. Hiç olmazsa, hayatta kalma olasılığı daha yüksek olacaktı.

Zhao Feng bu dövüşten sonra Vekil Patrik olarak görevine devam etti ama onun işi Tiemo’nun işinden çok daha kolaydı.

Üstelik, Demir Kan Mezhebi çoktan Gök Kubbe Ülkesini yönetmeye başlamıştı. En azından yüzeyden hiçbir güç ona meydan okumaya cüret etmiyordu.

Bu Zhao Feng’in yetişimine ve göz soyunu mükemmelleştirmesine daha fazla zaman harcayabileceği anlamına geliyordu.

Şu an, yetişimindeki yükselmeyle beraber, soy gözü gücü yükseliyordu. Ancak, yetişimindeki kısıtlama yüzünden, Zhao Feng’in göz soyu teknikleri pek ilerleyemiyordu.

“Çoktan üç büyük göz soyu ailesinin her gizli tekniğini öğrendim.”

Zhao Feng sonunda onu durduran şeyin ne olduğunun farkına varmıştı. Azur Çiçek Kıtasında olmak, onun herhangi yeni bir göz soyu tekniği öğrenmesini zorlaştırıyordu.

Tabii ki de, ana odağı hala Rüzgar Yıldırım Taş Yazıtıydı.

Çoktan mor renkli yıldırımın onda birini kavramıştı, bu sayı küçük görünse de, Zhao Feng’in Mor Yıkım ─ Rüzgar Yıldırım teknikleri normal bir yarım adım Çekirdek Köken Alemini bile çok kolay öldürebilecek bir seviyedeydi.

KOG~3.KİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin