YABANCI

35 19 3
                                    

Buraya gelirken evime geri döndüğümü düşünüyordum ama şimdi fark ediyorum ki evime şimdi dönüyorum. Madem bir ailem yok. Ait olduğum bir yer yok ben de yıllardır yaşadığım o yere aitim. Dönmek üzmüyordu beni ama geride Alev teyze ve Gece'yi bırakmak üzüyordu. Aylin iyi biriydi aslında çiçekleri ona verdiğimde çok mutlu olup sanki kendi kızıymışım gibi sarılmıştı bana. Ben alışmıştım artık kızı olmadığım halde bana kızıymışım gibi davranan kişilere.

Evime yaklaşınca her gün kahve aldığım o kafeyi gördüm. Arabamı otoparkabıraktıktan sonra kahve ve kurabiye aldım. Bir masaya oturdum kendimi uzunzamandır ilk defa bu kadar rahat ve huzurlu hissediyordum. Elzem'e geri döndüğümedair bir mesaj attım. Masaya oturup camdan dışarıyı izlemeye başladım kendimi bayadır bu kadar mutluve rahat hissediyordum. Buraya geri dönmek kendimi mutlu hissetmeme sebepolmuştu ama bir yandan da kendimi izleniyormuş gibi hissediyordum. Etrafımabaktığımda sadece birkaç kişi vardı. Zaten burası çok bilindik bir yer değildi.Kitabımı açıp okumaya çalıştım ama bir türlü konsantre olamıyordum. Sanki biribeni izliyordu. Kafamı çevirdiğimde çaprazımda oturan bir adam bana bakıyordu.Uzun boyluydu. Elinde dövmeler vardı. Üstüne ise takım elbise giymişti. Banabakıyordu. Kafamı çevirip masamın yanındaki camdan dışarıyı izlemeye başladım. Halabana baktığını hissediyordum camdaki yansıması da bunu kanıtlıyordu. Karşısınabir adam oturdu. Adamla el sıkıştıktan sonra bana bakmaya devam etti. Adamlabir şeyler konuşuyor arada gülüyor, cevap veriyordu. Acaba tanıyor muyum diye düşündüm ama emindim tanımıyordum. Düşünmeden edemiyordum. Kimdi? Neden bana bakıyordu? Acaba beni tanıyor muydu?

"Geri döndüğüne sevindim." Elzem'in mesajıyüzümü biraz güldürdü. Yıllardır buradaydım. Benim gerçek evim burasıydı.Sokaklar insan doluydu. Kafenin tam karşısında bir park vardı. İnsanlarçocuklarıyla eğleniyordu. Bende bir zamanlar kendi ailemle parka gidipeğleniyordum. Bu ise gerçeği daha fazla yüzüme vuruyordu. Benim bir ailemyoktu. Eve girmeden önce bir markete uğrayıp yiyecek içecek bir şeyleralmalıydım. Saat 16.00'dı. Daha vaktim vardı. Kurabiyelerimi yerken hiç aceleetmiyordum. O ise bana bakmıyor karşısındaki adamla konuşuyordu. Bu benirahatlatmıştı. Belki de beni birine benzetmişti. Gece mesaj attı. "Nasılsın? Eve gittin mi?" bu mesaj yüzümüdaha çok güldürdü. Nede olsa onun yanından ayrılırken bana kötü davranmıştı.Kötü davranmakta haklıydı ama yine de bu beni çok üzmüştü. "Bir kafeye oturdumve kahve aldım. Eğer ki bir gün yanıma gelirsen belki bu kafede oturur seninlede kahve içeriz." Yazdığımda bunun gerçekten bana çok iyi geleceğini farkettim. Şuan yanımda olsaydı kendimi çok daha iyi ve güçlü hissederdim. "Yakınzamanda yanına gelebilirim belki." "Seni görmek için sabırsızlanıyorum." Bir anönce buraya gelmesini umdum. Onu şimdiden çok özlemiştim çünkü yıllar boyuncabir birimizi hiç görmesek bile artık benim ailemin tek üyesi oydu. Kim olursaolsun, ailesi kim olursa olsun o benim için hep Gece olarak kalacaktı. O her zaman benim kardeşim ve en yakın arkadaşım olacaktı.

Karşısındaki adam ayağa kalktığında o da ayağa kalktı ve adamın elini sıktı. Adam gittikten sonra masama doğru yaklaştı. Bu ise benim çok gergin hissetmeme sebep olmuştu. Karşımdaki sandalyeyi çekti ve oturdu.

Sıkmam için elini uzattığında bir an tereddüt etsem de elini sıktım. Gerildiğimi belli etmek istemiyordum. "Kimsin? Seni tanıyor muyum?" dediğimde gülümsedi. "Hayır. Tanımıyorsun." Bu cümle içimi rahatlatmıştı en azından ben unutmamıştım, tanışmıyorduk. "Tanımadığın herkesin masasına gelip oturuyor musun?" Dediğimde gülüşü daha da belirginleşti. "Tanımıyorsun dedim. Seni tanımadığımı söylemedim." Dediğinde daha fazla gerildim artık belli ediyordum. Saklamam imkânsızdı. "Ben seni tanımıyorum ama sen beni tanıyorsun öyle mi? Peki nerden tanıyorsun?" "Gerçekten inandın tanışmadığımıza. Gerçi ben çok değiştim. Gece görse o da tanımaz beni şuan."

V.E. -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin