SEN
YERİNE SENDEN
SONRA
HİÇ KİMSEYİ
KOYAMIYORUM
(MAYIS 3/ROPE)
O restorandaydım. Ondan uzak durmama neden olan o yerdeydim. Karşımda bir masa vardı. Boştu. Aradan biraz zaman geçtiğinde o masaya bir adam oturdu bu adam beni ondan ayıran adamdı. Yerimden kalkabilsem kalktığım an öldürürdüm onu. Kalkamıyordum rüya görüyordum farkındaydım ama uyanamıyordum. O adamı izlediğimde o benim aksime gülüyordu. O benim aksime mutluydu. Aradan biraz vakit geçtiğinde karşısına biri oturdu. Yüzünü görmesem bile kim olduğunu biliyordum.
Rüya dedim kendi kendime sadece bir rüya. Boynunda bir kolye vardı.
Ucunda bir gül vardı.
Karşısına oturduğunda yüzü tamamen gözüküyordu. Gülüyordu. Ona da gülüyordu.
Rüyaydı ama o an daha büyük bir şey fark ettim. Yanına gidecek cesaretim olmadığı için onu sadece rüyalarımda görüyordum.
Adam sandalyesini Ayris' in olduğu tarafa doğru çekti. Ayris' in iyice yakınına yaklaştı. Sohbet ediyorlardı. Ne konuştuklarını duyamıyordum. O an diğer elini gördüm. Elindeki bıçağı gördüm. O ise anlık bir hareket ile bıçağı Ayris 'in kalbine sapladı.
21 ŞUBAT 12.49
Telefonum çalıyordu. Batın arıyordu.
"Günaydın Alpay Han Hazretleri."
"Günaydın Batın. Sabahın köründe bu enerji nerden geliyor sana ?"
"Sabahın körü mü saat nerdeyse öğlen bir yeni mi uyandın?"
"Yeni uyandım. Uzun süredir ilk defa rüya gördüm. Nerede buluşacağız?"
"Her zaman oturduğumuz kafede."
"Tamam. Hadi görüşürüz."
"Görüşürüz Alpay."
Telefonu kapattığımda aklımda sadece tek bir düşünce vardı. Ayris' i görmeliydim. En azından iyi olduğunu bilmeliydim. Ona bir türlü ulaşmalıydım. Onunla bir türlü konuşmalıydım. Ya da ona yakın olan biriyle konuşmalıydım. Telefonumda Gece'nin telefon numarası vardı. Mesaj attım.
"Gece müsaitsen yalnızsan biraz konuşalım mı ama Ayris bilmesin?"
Cevap bekledim. Cevap bir iki dakika sonra geldi.
"Ara."
Aradığımda hemen açtı.
"Gece."
"Efendim."
"Gece Ayris iyi mi? Ben bir rüya gördüm de merak ettim."
"İyi de bunu niye bana soruyorsun. Neden Ayris' e sormuyorsun? Bu böyle ne zamana kadar devam edecek?"
"Bilmiyorum Gece sadece merak ettim ama ona söyleme olur mu?"
"Neden?"
"Çünkü şuan kendimi onunla konuşacak kadar cesur hissetmiyorum."
"Gerçekten korkak olduğunu düşünmeye başladım Alpay."
"Konu Ayris olduğunda gerçekten korkağım Gece."
"Tamam söylemem. Görüşürüz."
"Görüşürüz."
AYRİS:
Ben daha yeni uyanmıştım. Salona girdiğimde Gece çoktan uyanmıştı. Salonda oturuyordu. Elimi yüzümü yıkadım.
"Hadi kahvaltımızı dışarıda yapalım."
"Tamam."
Üstümüzü değiştirdikten sonra Gece ile her zaman gittiğim kafeye doğru yola çıktım. Alpay'ı ilk defa gördüğüm o kafeye götürüyordum Gece'yi. Alpay'ın keşke seni gördüğümde gelip seninle konuşmasaydım dediği o kafeye.
ALPAY:
Kafenin önündeydim. Ayris' i gördüğüm gün oturduğum o masaya oturdum. Batın hala gelmemişti. Masaya oturdum ve Batın'ı beklemeye başladım. Aklıma ise o gün geldi.
Onu ilk gördüğümde kalbimin hızlandığı o an geldi aklıma. Ona ilk gülüşüm geldi. Onun bana ilk gülüşü geldi.
Batın arkamdan doğru gelip karşıma oturdu.
"Naber?"
"İyiyim sen?"
"Bende iyiyim de sen pek iyi gibi değilsin."
"İyi olmasam ne değişecek?"
"Bu halde olmanın sebebi ne? Bana ondan uzak olmak ile ilgili bir şey söyleme çünkü isteseydin onunla aranızda mesafe olmazdı. Eğer ki isteseydin şuan onun yanında olabilirdin."
"İstiyorum. Yanında olmak istiyorum ama ilk başta o adamın öldüğünden emin olmalıyım. İlk önce o adamı öldürmeliyim."
"Rüya görmüştün anlat bakalım şu rüyayı."
"Ayris vardı. O adamlaydı. O adama gülüyordu. O adamla konuşuyordu ama o adam Ayris'i bıçakladı. "Gece'ye mesaj attım yani Ayris'in en yakın arkadaşına. Ayris'in nasıl olduğunu sordum ama Ayris öğrenmeyecek. İstemedim bilmesini."
"Neden istemedin?"
"Korkuyorum çünkü uzun zaman sonra korkuyorum. Onu sonsuza kadar kaybetmekten korkuyorum."
"Peki ya o karşına çıkarsa?"
"Bilmiyorum Batın. Ne yaparım bilmiyorum."
AYRİS:
Kafenin önündeydik. Gece ile arabadan indik ve içeri girdik. İçeri girdiğimde ise kalp atışlarım hızlandı. Kalbim sanki yerinden çıkacak gibiydi yüzünü göremiyordum ama kim olduğunu biliyordum. Karşısında ise Batın oturuyordu. Onu ilk gördüğüm gün oturduğu yerde oturuyordu.
"Ayris istersen gidelim."
"Hayır."
Dedim ve onu gördüğüm ilk gün oturduğum yere geçtim. Yanından geçerken bana bakıyordu biliyordum. Masama oturdum. Kahvaltı yapmayacaktık. Kurabiye ve kahve alacaktık. Öğlene doğru bir şeyler yeriz diye düşünmüştük.
Karşısına oturduğumda ona baktım. O ise onu ilk gördüğüm günün aksine bana değil masaya bakıyordu.
ALPAY:
Tam karşımdaydı ama ben yüzüne bile bakamıyordum. Kader bizi yeniden karşılaştırmıştı ama benim onun yüzüne bakacak yüzüm yoktu.
"Gidelim mi?" Dedim Batın'a.
"Kaçıyorsun."
"Evet. Kaçıyorum."
"Gitmeyelim. Otur." Dediğinde kalkmadım. En azından onu görebilecektim."
"Yanına git." Dedi.
"Hayır."
"Yanına git ve konuş onunla."
"Hayır."
Ayris ise yine bana baktığında bu sefer bende ona bakıyordum. İçimde ise bir yangın vardı. Onu çok özleyen kalbimde çok büyük bir yangın vardı. Bana bakması bile içimdeki ateşi körüklüyordu. Onun yanına gidememek ise canımı daha çok yakıyordu.
AYRİS:
Gözlerini ayırmıyordu bu sefer gözlerimi ben ayırdım.
Batın bana döndüğünde bana gülümsedi.
Sesli söylemese de birkaç kelime söyledi. Dudaklarını okuduğumda anlamıştım.
Barışacağınızı biliyorum da konuşmamak konusunda niye bu kadar inatçısınız?
Söylediği cümlede haklıydı ama ben inadımı devam ettirecektim. Gelip şuan benimle konuşması için her şeyi yapardım ama gidip onunla konuşmayacaktım. Ben ona bakarken telefonuma bir mesaj geldi.
Alpay şanslı adammış ki hala hayatta ama korkak değil mi? Tam karşında oturuyor ama sana bir şey olmasın diye yanına gelmiyor. Orada durması seni korumak için yeterli olmayacak avukat. Sırf onun canını daha fazla yakmak için seni onun gözlerinin önünde öldüreceğim.
KAAN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
V.E. -TAMAMLANDI-
Mystery / ThrillerÜnlü moda şirketinin sahibi Sinem Doğru ve Tarık Doğru'nun kızları Vera Doğru ve Elzem Doğru kaçırılır. Elzem Doğru bulunur ancak Vera Doğru bulunamaz. Ailesi kardeşini bulamayacaklarını düşünüp vazgeçse bile Elzem Doğru vazgeçmez. Yıllar sonra kard...