PAPATYALAR

7 1 0
                                    

PAPATYAYI;

İNSANLARDAN SENİ

SEVDİM...

(Oğuz Atay)

Elimdeki papatyalara çevirdim bakışlarımı. Daha sonra ise yanımdaki Alpay'a. Merak ile bakıyordu bana. Papatyalardan taç yapmayı öğreteceğime dair söz vermiştim ona ama canım çok sıkkındı ve bunu hiç istemiyordum.

"Alpay."

"Efendim."

"Sonra öğretsem olur mu? Canım biraz sıkkında."

"Ne oldu?"

Çirkinim diyemedim. Çirkin olduğumu söylediler diyemedim. Anlatmadım, anlatamadım. Kızardı çünkü. Bana bunları kafama taktığım için, onlara ise söyledikleri sözler için kızardı. Ben susardım, cevap vermezdim ama o susmazdı.

Ben korkardım her şeyden. O ise korkmazdı.

Karanlıktan, yükseklikten, böceklerden, dar alanlardan, köpeklerden, aynalardan korkardım. O ise korkmazdı.

Korkusuzdu, cesurdu. Bende olmayan her şeydi. Mutluluktu, aileydi, sevgiydi.

Sahip olmak istediğim ama olamadığım her şeydi.

"Önemli bir şey değil, yorgunum." Diyebildim sadece.

Kötüyüm desem anlardı. Biliyordum. Sarılırdı, biliyordum. Yapmadım, yapamadım.

Konuşmak acı veriyordu sadece.

Hem nasıl anlatılırdı ki? Ne diyecektim? Aynaya baktıkça canım acıyor. Kırık bir ayna gibi camlar kalbimde yaralar açıyor. Kendi ellerim beni boğuyor mu diyecektim? Ne diyecektim?

İnanmamıştı. Anlayabiliyordum ama inansın istedim. İnansın soru sormasın daha çok yalan söylemek zorunda kalmayayım istedim.

Yalan söylemenin ağırlığı vardı omuzlarımda, kalbimde ise zorunda olmanın acısı.

♥♥♥♥♥

Hastaneden çıktığımızdan beri iki gün geçmişti. Aynı zamanda iki gündür DNA testinin sonucunu bekliyordum.

Uyumaya çalışıp uyuyamadığım bir gecenin sabahındaydık. Bugün hep beraber yapacağımız piknik moralimi yüksek tutacak tek sebepti. Yaklaşık bir haftada sonucun çıkacağını söylemişti arkadaşım. Bu bir hafta ise beni kalpten götürecek gibi geliyordu.

Zilin çalınması ile yatağımdan kalktım ve kapıya doğru yürüdüm. Kapıyı açtığımda bir kurye görmek beni oldukça şaşırtmıştı ve ister istemez içimde bir korku oluşmuştu. Ne zaman bir kurye kapımı çalsa açmaktan korkuyor, çiçeği alırken ellerim titriyordu.

Bir lavanta vardı kuryenin elinde. Buketi kuryeden aldım. Önceki seferlere göre biraz daha az olsa da yine ellerim titriyordu.

Koltuğa oturdum ve çiçeğin üzerindeki zarfı aldım. Yazdığı şeyleri okumaya başladım.

LAVANTA: Ölümsüz aşk ve sadakatin sembolüdür.

En üstte çiçeğin anlamı yazıyordu. Bu cümle ise tüm uykusuzluğumu, yorgunluğumu benden almıştı.

Bana güldüğünde

Zifiri karanlığımda yıldızlar parlar

Yıldızlar gökyüzünde yanarken

Benim kalbim bir tek sana yanar.

Gülüşün kalbimde zifiri karanlıktaki

Bir yıldız gibi parlar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

V.E. -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin