HER YIL GÖMÜLDÜĞÜM TARİH DOĞUM GÜNÜMDÜ
(AŞIRI DOZ MELANKOLİ NO.1)
Uyandığımda tarihe baktım. Tarih 16 Şubat cuma ve bugün benim doğum günüm. Yataktan kalktım ve kendime bir kahvaltı hazırladım. Doğum günümü kutlamayacaktım. Bunun iki nedeni vardı. İlki burada kutlayacak kimsem yoktu, ikincisi doğum günüm olduğundan bile emin değildim artık. Kendime hazırladığım omleti yerken bir mesaj geldi. Alpay mesaj atmıştı.
Eğer çok önemli bir işin yoksa bugün buluşalım. Dün ısmarlamadığım kahveyi sana bugün ısmarlayayım.
AlpayBu mesaj beni mutlu etti. Belki de hatırlayacaktı. "Bu teklife asla hayır diyemem biliyorsun. Saat kaçta ve nerede buluşalım?" Mesajıma anında geri döndü. "Dün ki kafede saat 13.00'de. Uygun mu?" "Tamam 13.00'de görüşürüz." Yazdığımda kahvaltımı yapmaya devam ettim. Bu mesaj beni mutluetti belki de gerçek olduğundan emin olmadığım doğum gününü kutlayan birivardı. Kahvaltımı yaptım ve üstümü değiştirmek için odamagittim. Saat 12.10'du. Üstümü değiştirdikten sonra çantamı alıp yolaçıktım. 12.57'de kafenin önündeydim. Arabamı park ettim ve kafeyegirdim. Dün benim oturduğum masada oturuyordu. Beni görünce ayağakalktı. Elleri arkasındaydı. Ona doğru yaklaştıkça ellerini çıkardı. Birçiçek demeti vardı elinde. Bir lale demeti, mavi bir lale demeti. Ensevdiğim rengin mavi olduğunu hatırlıyordu. Çiçeği alıp ona çiçek içinteşekkür edip karşısına oturdum. "Bugün her zamanki gibi çok güzelolmuşsun." Dediğinde gülümsedim. "Teşekkür ederim." Dediğimdegülümsedi. Biz sohbet ederken bir garson elinde pasta ile bize doğruilerliyordu. Doğum günümü hatırlamıştı. Ben bile az kalsın doğumgününü unutacakken o mutluetti belki de gerçek olduğundan emin olmadığım doğum gününü kutlayan birivardı. Kahvaltımı yaptım ve üstümü değiştirmek için odamagittim. Saat 12.10'du. Üstümü değiştirdikten sonra çantamı alıp yolaçıktım. 12.57'de kafenin önündeydim. Arabamı park ettim ve kafeyegirdim. Dün benim oturduğum masada oturuyordu. Beni görünce ayağakalktı. Elleri arkasındaydı. Ona doğru yaklaştıkça ellerini çıkardı. Birçiçek demeti vardı elinde. Bir lale demeti, mavi bir lale demeti. Ensevdiğim rengin mavi olduğunu hatırlıyordu. Çiçeği alıp ona çiçek içinteşekkür edip karşısına oturdum. "Bugün her zamanki gibi çok güzelolmuşsun." Dediğinde gülümsedim. "Teşekkür ederim." Dediğimdegülümsedi. Biz sohbet ederken bir garson elinde pasta ile bize doğruilerliyordu. Doğum günümü hatırlamıştı. Ben bile az kalsın doğumgününü unutacakken o unutmamıştı. Garson önümde durduğunda bir dilektuttum. Ailemi bulmayı diledim. Mumlara üfledim ve Alpay'a yeniden sarıldım. "Bugün sana çok teşekkür ediyorum. Teşekkür ederim." Dediğimde gülüyordu. "Çok daha güzel sürprizleri hak ediyorsun ama rica ederim." Dediğinde gözlerim dolmuştu uzun zaman sonra mutluluktan gözlerim dolmuştu. Telefonuma bir mesaj geldi.
"İkimizdeki kim olduğumuzu, gerçek ailemizi, gerçek doğum günlerimizi bilmesek de sen benim için her zaman biricik kız kardeşim Ayris olarak kalacaksın. Seni görmek için sabırsızlanıyorum. İyi ki doğdun. Seni kim olursan ol sevecek olan GECE." Ağlamaya başlamıştım. Bunlar mutluluk gözlerim yaşlarımdı. Mesajına cevap verirken ellerim titriyordu. "Teşekkür ederim Gecem." Yazabildim. Bugünü asla unutmayacaktım kim olursam olayım bugün benim için her zaman özel olarak kalacaktı. Alpay bana gülerek bakıyordu. Ben de ona güldüm. Masaya oturduğumuzda pastalarımızı yemeye başladık. Pastamuzluydu. Ben en çok muzlu pasta severdim. Bunu da unutmamıştı. "Çileğealerjin olduğu ve muzlu pastayı sevdiğin için muzlu pasta aldım ama yine de tereddütettim. Pastayı beğendin mi?" "Çok sevdim. Aynı zamanda doğruyusöylemek gerekirse belki bayadır tek kutlamadığım ilk doğumgünüm." "O zaman bundan sonrakileri tek kutlamak yok."Dediğinde güldüm. Pastalarımızı yedikten sonra Alpay önemli bir işi olduğunusöyledi. Gitmesi gerekiyordu ve vedalaştık. Büroma gelme kararıaldım. Elzem hala fotoğraf hakkında haber vermiyordu. Belki desormamıştı. Büroma uzun süre uğramamıştım Uğrayıp çıkardım. Bürodaişim yoktu. Elzem'in geldiği günü hatırlıyorum. O gün Elzem gelmeseher şey daha farklı olurdu. Benim bir ailem olurdu. Eğer ki bir ailemolsa ailemi bulmayı dilemezdim. Belki dilediğim gerçekleşirdi amagerçekleşmesini istiyor muyum bilmiyordum. Ailemin bulunması bana iyi mi gelirdi kötü mü bilmiyordum. Yan koltuğumda çiçeğim vardı. Beni gerçekten çok iyi hatırlıyordu. Gece'ye Alpay'ı telefonda anlatmak istemiyordum, ilk geldiği gün ona kesinlikle anlatırdım. Belki de söylemezdim onu tanıyacak mı ona bakardık ama bence kesinlikle tanımazdı.
Büromun önündeydim. İçeri girdiğimde içerisi baya havasızdı. Hemen camları açtım. Odayı havalandırdım. Masamın üstünde annem ve babamla olan bir fotoğraf vardı. O fotoğrafı kaldırdım. Onlardan nefret ettiğim için değil onlardan nefret etmiyordum. Belli bir süre görmek istemediğim için kaldırdım. Biraz oturdum ve kitap okudum oda havalandıktan sonra kapıyı kilitleyip çıktım. Arabama bindim ve evime gittim. Üstümü değiştirdim ve çok yorgun olduğum için doğrudan uyumak için yatağıma yattım.
Elzem bir mesaj atmıştı.Sordum ama dediğim gibi bir fotoğraf yokmuş bilmeni istemiştim.
Elzem
"Önemli değil. İyi günler." Yazdım. İki mesaj daha gelmişti. "İyi ki doğdun Ayris. İyi ki Geceme yıldız oldun. İyi varsın Ayris." Alev teyze yazmıştı. Diğer mesaj ise babamdandı. "Öz kızım olmasan da hep benim kızım olarak kalacaksın. İyi ki doğdun." İki mesaja da cevap verdikten sonra telefonumu sessize aldım ve yatağımın yanındaki komedine koydum. Uyurken kimseden bildirim almak istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
V.E. -TAMAMLANDI-
Misteri / ThrillerÜnlü moda şirketinin sahibi Sinem Doğru ve Tarık Doğru'nun kızları Vera Doğru ve Elzem Doğru kaçırılır. Elzem Doğru bulunur ancak Vera Doğru bulunamaz. Ailesi kardeşini bulamayacaklarını düşünüp vazgeçse bile Elzem Doğru vazgeçmez. Yıllar sonra kard...