4.BÖLÜM

150K 6.1K 611
                                    

4.bölüm



İyi okumalar..


Emir kız tarafından tuzağa düşürülmesinin hemen ardından muhtar onu yaka paça köy meydanına sürüklemişti. Köy kahvesinin içi tıklım tıklım dolu tüm erkekler sohbet ediyor, çay içiyorlardı. Muhtarın 'seni deyyus' gibi bilumum homurtularıyla herkes sesin geldiği tarafa baktı.

Muhtar Hasan kendinin 3 katı olan adamı çekiştiriyordu. İyide misafire bu yapılmazdı. Her ne kadar Melek hemşirenin kızıyla kötü şekilde basılmış olsalarda..

Tabi köylüler yeni olayı bilmedikleri için muhtarın niye durup dururken böyle olduğunu anlamadılar. İçlerinden en kıdemli olan Rüstem ağa ayağa kalkarak bağırdı.

-"Ne oluyo muhtar? Misafir baştacıdır. Ne yaparsın sen! "

Muhtar en az yanındaki serseri kadar cüsseli Rüstem ağanın ayağa kalktığını görünce adamı sürüklemeyi bırakıp masalardan birine oturttu. Sonrada anlatmaya başladı.

-" Daha ne olsun Rüstem aga. Bu adamın densizliği bir değil iki değil. "

Rüstem kaytan bıyıklarını burarak ve kaşlarını şüpheyle çatarak Emir e baktı. Adamı gençliğine benzetmişti. Oda böyle cüsseli ve gösterişli yakışıklı bir gençti.

-" Sen ne dersin delikanlı doğru mu bu söylenen dedikodular? "

Emir karşısında dağ gibi duran adama baktı önce.. Sonrada yavaşça başını çevirip ondan gelen cevabı duymak isteyen meraklı adamlara..

Hayır dese köyün yarısı şahit ilk vukuatına.. Evet dese dayak yiyeceği belli. En iyisi damardan girmek..

-" Ben Menekşe ye aşık oldum ve evlenmek isterim izniniz olursa.! "

-" Abooo!! "

Köylülerin şaşkınlık nidaları ve fısıldaşmaları çoğalmıştı. Kimsenin böyle bir şey beklemediği belliydi. Muhtar bile şoktaydı. Tek şaşırmayan Rüstem ağaydı. Bıyık altından gülüp Emir in omzuna bir kaç eliyle vurdu.

-" Aferin deli oğlan seni sevdim, pire için yorgan yakmanıda ha.. Ama kızın anası vardır bizden istemen uygun olmaz. Kalk bakalım düş önüme kız istemeyi haber verelim anasına "

Emir kıza ceza olsun diye evlenme işini kabul etmişti. Belliydi köy halkı onu buradan çıkarmazdı yoksa. İki defa basılmışlardı hepside kızın yüzündendi.

2 gün içinde kız istenilmiş köye gelen nikah memuruyla nikah kıyılmıştı. Bu esnada birbirlerinin koşuşturmadan göremeyen ikili ancak memurun "sizi karı koca ilan ediyorum" cümlesinden sonra görmüşlerdi. Kalın duvağı açan Emir karşısında dünyalar güzeli kızı görünce herşeyi unutup gülümsedi. Eğilerek dudaklarını öpeceği sırada kolunda hissettiği acıyla inledi.

-"yavaş ol öküz herkes bize bakıyo. Alnımdan öpmen lazım "

Emir kıza içinden 'cadı'  derken dudaklarını kızın alnına değdirdi. Gelen yasemin kokusuyla içini çekerken 'ilik gibi bir cadı'  demekten kendini alamadı.

Menekşe adamın alnına kamp kuracağını anlayınca :

-" Aman off boğdun be az açılda hava alalım. Oh be bir an alnıma mühür çaktın sandım "diye homurdandı.

Emir piç şekilde sırıtıp lafı yapıştırdı.

-" Imm. Alnına mı? Yok  benim çakmak istediğim yer daha aşağılarda kalıyor! "

Menekşe duyduğu edepsiz sözle kızarırken düğün ahalisinin halaya çağırmasıyla daha fazla bu sapık adamın yanında durmayıp halaya karıştı.

Emir oturduğu damat koltuğunda keyifle kızı izliyordu. Şöyle bir düşündüğü zama tamamen boka sarmıştı. Maddeleri kafasında toparladı.

1)hafızası hala yerinde değildi. Sadece hurdaya çıkan arabasında bulduğu kimliği vardı işte.

2)İnad için tanımadığı bir kızı nikahına almıştı.

3)Kızın gideri vardı ama Emirin beynini sikme potansiyeline sahipti.

Kalkıp gitme isteğini son anda bastırdı genç adam. Kendisine doğru salınarak gelen kızın gece koynunda olacağını düşününce "otur lan oturduğun yere bu kızın hakkını vermezsen valla ufaklığın sana küser" diye düşündü. Aynı anda alt taraflarında hareketlenme hissedince "noluyo lan" diye kendi kendine güldü.

-"Ne gülüyosun pişmiş kelle gibi? "

Menekşe gelindiğini kaldırıp Emirin yanına kurulmuştu ama adamın sinir bozucu sırıtması sinirini bozuyordu. Zaten üzerindeki kabarık gelinlikten nefret etmişti. Pasta bıçağıyla bakıştı kısa bi an. Şöyle şu saçma tülleri kesse bide şu sarkan boncukumsu şeyleri. Üzerini tamamen sarsa gelinlik daha güzel olabilirdi morali belki. Ama hayallerinin baş katilini es geçmek olmazdı. O bıçakla şunun yakışıklı suratını çizmek istiyordu. İyice zıvanadan çıkan Menekşe davul seslerinden dolayı bağırarak konuştu.

-"Ya ne sırıtıyosun kaç saattir ya.?!? "

Emir kızın iyice bunaldığını anlamıştı. Oh olsun sana evlilik dedin al sana evlilik dedi tabi içinden. Dışından söylediği edepsiz sözler daha fenaydı ve Menekşe nin korkmasına ve üzerine çıkıp onu boğmasına sebeb olmuştu.

-" Neye sırıtıcam karıcım? Geceyi düşünüyorum. Ben şöyle 5 yaparız diyorum ilk geceden. Şanım yürüsün dimi? Ama hepte senin yan gelip yatmanla olmaz. Herşeyi devletten beklemiceksin biraz da sen çıkarsın sahalara.. "

Abooo :))






KAÇAK KOCAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin