Sabah gözünü açan Menekşe yatağın sol tarafına yavaşça kafasını çevirdi. Gördüğü boşlukla kavisli kaşlarını çatarak doğruldu. Kenardaki giysiliğe uzatıp sabahlığını çıplak vücuduna sararak dikkatlice yataktan kalktı. Kasıklarını saran ince sızıyı görmezden geldi. Her ilk gecenin sabahında tüm kadınlarda olurdu bu sızlama.. 26 senelik sağlam kalesi kocası tarafından yıkılmıştı sonuçta. Banyoya geçerek duşa girdi. İçeriden sesler geliyordu muhtemelen Emir kahvaltı hazırlıyor diye düşünüp iyice keyiflendi. Duşta gecenin izleri üzerinden silinirken, sevdiğin kişiyle beraber olmanın paha biçilemez nimetlerden olduğunu anlamış oldu. Bornozuna sarınıp kuşağını bağlayarak odadaki boy aynası nın önüne geçti. Çay bardaklarına dolan çayın sesini olduğu yerden bile alabiliyordu. Hızlıca dizlerinin altına gelen sıkı bir tayt ve gögüs dekoltesi olan beyaz bir salaş tişört giydi. İçine sutyen giymek istemedi. Nasıl olsa dün göreceğini görmüştü Emir efendi. Yinede içine atlet giyerek uçlarını örtmeyi uydu. Mutfağa geçtiğinde ise hiç beklemediği bir manzara onu bekliyordu.
**
-" Emir abicim sen ne yaptığının farkında mısın, ne demek kızı o halde bırakmak!?? "
-" Tayfun bin kere mi anlatıcam. Hafızam yerinde olmadan nikah kıydırdılar bana. "
Tayfun sakallarını sıvazlayıp oturduğu yerde dikleşti.
-" Şimdi doğru mu anlamışım. Sen kızdan hoşlandın sonra bi şekilde evlendiniz. Dün gece seks yaptınız ve sen o işi yaparken Hafızam yerine geldi ve hop kendini İstanbula attın. Bu mu! "
Emir sıkıntıyla nefes verdi. Kafası karmakarışık haldeydi. Bir anlık panikle yaptığı şey başına ne felaketler açacak bilmiyordu bile..
-" Evet aynen öyle oldu. Yani detaylara tabiki girmicem ama.. Yani hatırladım işte. Kazayı nasıl yaptığımı, kim olduğumu.. Hepsini.Sonrada atlayıp buraya geldim. "
-" İyi bok yedin birader "
Emir kafasını elleriyle tutup karıştırdı. Acaba şu an Menekşe ne haldeydi? Bir yandan bunları düşünürken diğer yandan boşanma işlemlerini bir an önce başlatmak için avukatına talimat vermeyi unutmamıştı.
Tayfun Menekşe yi düşünüyordu. O masum kızın yaşayacağı hayal kırıklığını tahmin edebiliyordu az çok. O da yıllar evvel sevdiği kadın tarafından terk edilmiş yaralı bir adamdı. Tepkisi birazda yaşadıklarındandı.
Emir e baktığında adamdaki durgun hali görebiliyordu fakat boşanma kelimesi onun o köylü kızını sevmediğini gösteriyordu. Bir an önce kurtulmak istediği aşikardı.
***
-"Anne!? "
Menekşe mutfağa girdiğinde annesini çay doldururken, sapık kuzeni Kemal i ise kendini izlerken bulmuştu. Aç bakışlardan tiksinip hızla odasına girip eteğini giydi. Üzerine hırkasını giyip önünü ilikledi. Tekrar mutfağa döndüğünde annesine Emir i sordu.
-"Anne size kapıyı Emir mi açtı? "
Annesi Melek hanım başını sallayıp yemeğine geri döndü. Kemal e baktığında onun sırıtarak kendine baktığını görünce sinirlendi.
-" Anne kime diyorum ya Emir nerde!? "
Melek hanım elindeki ekmek parçasını kenara koyarak :
-" Kızım senin o kocan olacak adam İstanbula kaçmış.Muhtar sabahtan köyün çıkışına giderken görmüş onu. Bize haber verdi öyle geldik işte. "
Menekşe duyduklarına inanmak istemedi.Kaçmak ne demekti yani. Tiksinmiş miydi ondan dün gece. O yüzden alacağını alıp defolup gitmişti öyle mi?
_" Kaçmış demek.. Kaçan kovalanır derler. Bende ona öyle bir iş edicem ki benden kaçtığını bin pişman olucak "
Melek hanım kızının bu kadar soğukkanlı olmasına anlam verememişti. Üzgün şekilde kızına bakarken Kemal konuştu
-" Bizim enişte beyde amma salakmış ya. Menekşe, senin gibi güzel kızı bırakıp kaçması çok yazık oldu. Amma merak etme. Gönlün varsa alırım ben seni. Böyle de kabul ederim ben. Sonuçta namusun dillere düşmez değel mi? "
Duyduğu sözlerle beyninden vurulmuşa dönen Menekşe masadaki çatalı Kemal e fırlatarak ayağa kalktı.
-" Senin ne dediğini o küçük beynin algılamadı galiba. Ne namusundan bahsediyorsun? Biz evliyiz zaten ve Kocam istanbula gitti sadece. Benden habersiz gittiği için sinirlendim hepsi bu. Şimdi evimden defol. Kuzenim olmasan yüzüne bakıp soframa oturtmam seni. Emir duysa bu dediklerini yaşatmaz seni bilesin. "
Kemal homurdanarak dışarı çıkarken annesi kızının düşüncelerini çözmeye çalışıyordu.
-" Kızım yoksa..? "
-" Evet anne ilk uçakla İstanbula gidiyorum. KAÇAK KOCAMI bir ziyaret edelim bakalım bensiz oralara gitmek ne demekmiş "
***
Tayfun gelen fotoğrafa bakıp dosyanın kapağını geri kapattı.
_" Hayır buda değil. Daha dolgun dudaklar lazım afişlerimiz için. İki dudakta eşit ölçüde kalın olmalı. "
-" Tamam Tayfun bey, siz nasıl isterseniz. "
**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK KOCAM
General FictionBir adam.. İstanbulun en zengin gözde bekarlarından ve çapkınlarından biri.. Bir kadın.. Köyünün en güzel ve hamarat kızı.. Bu iki zıt insanı bir kaza birleştirirse ne olur?