10. Bölüm

366 41 37
                                    

İlahi Bakış Açısı

Bir geceden beri her yeri aramışlardı lakin hiç bir iz yoktu. Gitmeye karar verdikleri zaman bir yardım çığlığı duymuşlardı.

"İmdat! Yardım edin!"

Bunun bir tuzak olduğundan şüphelenmişlerdi. Sessizce sesin geldiği yere doğru gitmeye başlamışlardı. Bir tane kızın etrafını birçok teröristin sardığını görmüşlerdi. Ateş emrini verdi Alp. Beş dakika bile sürmemişti hepsini öldürmek. Kızın yanına gitmişlerdi. Alp kıza kim olduğunu sorduğunda duyduğu cevap ile şoka girmişti. Hanzade'ydi. Ama nasıl... Tam düşeceği zaman

" Hanzade!"diye bağırarak bedeni yere düşmeden tuttu. Yere çöktü ve kollarındaki bedeni yavaşça yere, başını ise dizlerinin üzerine koymuştu.

Volkan "Teröristler ve Hanzade'nin bağlantısı ne komutanım?"

Lakin Alp hiç birini duymuyordu. Ellerinde ıslaklık hissetmişti. Hanzade'nin saçlarından ayırıp ellerine baktı, kan vardı!

"Bu sefer olmaz! Bu sefer olmaz! Bu sefer olmaz..."diye Hanzade'nin bedenine sarılmış mırıldanıyordu.

Berk" Komutanım yaraları var. Bakılması lazım."lakin Alp hâlâ aynı şekilde, aynı şeyleri söylüyordu. Bir tür krizdi aslında. Sadece Volkan biliyordu çünkü çocukluk arkadaşıydılar Alp ile. Ve çocukluğundan kalma bir travmaydı. Bu şekilde krize girmesi.

Volkan Alp'in kolundan tutmuş sakinleştirmeye çalışıyordu lakin işe yaramaktan ziyade daha çok şiddetleniyordu. Berk bir yandan yarasına bakılmasını söylüyordu. Volkan hâlâ Alp'e sesleniyordu ama işe yaramıyordu. En sonunda "Alp! Kendine gel! Böyle yaptıkça kan kaybediyor kız! Yaralarına bakılması lazım! Hanzade, o değil! Ve bir daha da aynı şeyler yaşanmayacak! Kendine gel!"

Alp en sonunda kendine gelmişti. Bu sürede Kerem helikoptere haber vermişti. Alp Hanzade'yi kucağına aldığında acı dolu bir şekilde inlemişti Hanzade. Alp bu duruma daha çok yıkılmıştı. Günlerdir düşünmekten uyuyamadığı kız bugün kollarında kanlar içindeydi. Hanzade'den o acı inilti gelince ant içmişti, ona bunları yapanı bulacak ve acı çektire çektire gebertecekti.

Geçmiş miydi? Merhamet miydi? Acıma mıydı? Yoksa sevgi miydi? Ona karşı hissettikleri. Hani ilk görüşte aşk derler ya inanmazdı. İlk görüşte aşk değildi. Farklı bir çekim vardı Hanzade'den ona doğru gelen. Ama anladığı net bir şey varsa da o da canının yanmasına bir daha izin vermeyeceğiydi. Koruyacaktı onu, uzaktan da olsa.

Askeriyeye gitmiş,durumu Albay'a anlatmışlardı. Hepsi izin alıp hastaneye gidiyorlardı. Önde ambulansda Hanzade, diğerleri arkada ambulansı takip ediyorlardı.

Hastanenin acil kısmında Serhat ve Ela bekliyordu, gelecek olan hastayı. Hanzade ambulansdan indirildiğinde Alp hemen yanına gitmişti.

Hanzade ameliyata alınmıştı çünkü kafasında, yüzünde ve karnında ağır yaralar vardı. Müşahede bölümünden ilk Ela çıktı. Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Ecel Timi kapının önünde bekliyordu. Ela'nın çıkmasıyla Alp gitmişti yanına.

Alp" Hanzade... O iyi mi?"

"Az önce çıktı ameliyattan. Kafasına , yüzüne ve karnına ağır yaralar almış. Vücudunun çoğu yerinde ezikler var! Kim ne istesin ondan! Nasıl oldu tüm bunlar!"

Alp'in karşısına geçti Ela.

Ağlayarak "Ona bunu yapanları lütfen bul! Yardımcı olur mu bilmem ama son günlerde aşırı durgundu. Bana da söylemiyordu ne olduğunu ve ayrıca evine kanlı beyaz güller geliyormuş öyle söylemişti, gönderen kişiyi de tanımıyormuş. Bu durumdan tedirgin olduğunu söylemişti. Lütfen asker, arkadaşıma bunları yaşatanları bul! Lütfen."dedi ve koşarak gitti.

SüveydaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin