4.Bölüm

172 14 1
                                    

Arslan Demir Öztürk
Mardinliyim. Bozok aşiretinin ağasıyım evin büyük oğlu olduğumdan babam ağalığı bana devr etmişti. 2 erkek 1 kız kardeşim var. 30 yaşındayım.
İşle alakadar İstanbula gitmiş, işlerimi hall etmiştim, İstanbulun sakin yerinde bir kafede oturmuşum. Hiç değişmemişdi, bu kafede aşık olmuştum ilk defa.
5 yıl önce
-Baba benim seninle konuşmam gerek" söyleyerek umut dolu gözlerle babamdan Cevab bekledim
-Odama geçelim konuşalım evlat" soğuk sesi ile söylemişti hiç birşey söylemeden odasına gitdim karşılıklı oturmuştuk
-Seni dinliyorum Arslan benimde senle konuşacaklarım var
-Nerden başlayacağımı bilmiyorum. Baba söyleyeceğim şey benim için çok önemli. Baba ben evlenmek istiyorum. İstanbulda sevdiğim var. Allahın izniyle gidip bana isteyelim." Çok heyecanlıyımdım kelimeler ağzımdan nasıl çıktı bilmiyordum
- Senin ne dediğini kafan alıyormu ? Olamaz Mardinin güzel kızlarını beğenmeyip İstanbullu gelinmi getireceksin başımıza? Ağa olacaksın oğlum sen. Buna asla izn vermem. Git ilişkini bitir. " Söylediklerini algılayamadım bir süre sesimi sakin tutmaya çalışarak konuştum
-Baba bir defa benim isteklerime karşı gelmesen ne olur? Neden İstanbuluysa ne olmuş. Aşk onamı bakıyor. Neden anlamak istemiyorsun. İstesende İstemesende Defneyle evleneceğim. Bu evin hanım ağası Defne olacak." Babam sinirli bana bakarak konuştu
- Tamam evlat git o kıza söyle hele seninle burada yaşamaya razımı? Eyer razı olursa getir olmsasada ilişkini bitirmelisin yoksa seni evlatlıktan atarım" keskin sesiyle konuştu
-Kabul ediyorum" hızla odadan cıktım ilk uçakla İstanbula gitdim Defneni aradım İlk çalışta açmıştı
-Güzelim
-Efendim aşkım
-Seninle konuşmam gerek, tanıştığımız kafeye gele bilirmisin; seni bekliyorum
-Tamam geliyorum önemli birşeymi var?
-Sen hele gel konuşuruz " yarım saatın ardından sevdiğim kadın kafenin kapısından bana doğru geliyordu  sımsıkı sardım, kokusuna aşık olduğum saçlarından öptüm çok geçmeden konuşmaya başladım
- Defne biliyorum önemli bir karar amma sana söylemeliyim benimle evlenip Mardinde yaşamanı istiyorum biliyorsun aga olunca burada kalamam işlərin başında olmam lazım benimle gelirmisin?" Bir süre düşündü bende hiç konuşmadan onu bekledim geleceğinden hiç şüphem yoktu gelecekti çünki benim sevdiğim kadar oda beni seviyordu
-Arslan evet çok önemli karar,amma ben evlenmek istemiyorum, Mardinde nasıl yaşarım geri kafalı insanlarla beni anlayacağını biliyorum, hem sen aralıktan vazgeç buraya temeli yerleş davam edelim ilişkimize?
-Geri kafalı insanlarmı? Benidemi öyle görüyorsun helal sana cidden bende düşünüyorum ki hemen benimle geleceksin sen nasıl böyle konuşursun gelmeyeceğini söylesen yeterdi, ben nasıl bırakayım ailemi kardeşlerimi onlar bana güvenerken." Sinirlenmiştim zor duruyordum kalbini kırmamak için
-Hayır Arslan yanlış anladın beni
-Sen söyleyeceğini söyledin bende dinledim, Allah yolunu açık etsin." Sinirle yerimden kalktım güvenmiştim nasil böyle söylerdi, kalbim paramparça olmuştu, çok sevmiştim böyle olacağını düşünmemiştim hayalkırıklığıyla Mardine döndüm. Babam hiçbirşey söylemedi bende birşey demedim. Kalbim çok acıyordu, ben evlenmeyi düşünmüştüm oysaki.."
Şimdiki zaman
Gözlerine burda aşk olmuştum, burada da son defa bakmıştım gözlerine hayal kırıklığıyla. Keçmişi keçmişte bırakalı çok olmuştu, amma kalbimin hep bir yanı acırdı İstanbula geldiğimde. Unutmuştum onu, yaşadığım güven kırıklığını, hayal kırıklığını unutamıyordum. Hiç kimseyi sevmemiştim, sevmeyecektimde. Beni düşüncelerimden ayıran Devrimin kardeşimin araması oldu.
-Efendim Devrem" sesi asabi geliyordu
-Abi hemen eve dön" içime sıkıntı çoktu ne olmuştu acaba
-Ne oldu söyle hele
-Abi Dila, Dila'yı Karakurt aşiretinin oğlu Özkan kaçırmış" nasıl kalktım bilmiyordum kulaklarım uğulduyordu, Dila yapmaz o bana bunu yapmaz, küçük kardeşim yapamaz ki böyle birşey
-Lan sen ne dediğinin farkındamısın? Nasıl kaçırmış
-Abi aşiret toplanacak şimdi, ya Özkanin kız kardeşi ile evleneceksin yada Dilayi.." hayır ölemez Dila izn vermem gerekirse kendimi yakarım amma ölemez
-Sus lan ne söylüyorsun Dilaya birşey olamaz geliyorum ilk uçakla kapat" sinirle kafeden nasıl çıktığım, nasıl uçak bileti ayarladığımı bilmiyordum, uçakta yerime geçtim çok gergindim babamla konuşmaya çalışıyordum açmıyordu, gereken zaman açmaz tabii, sinirle yanıma baktım ki, bir kız vardı gözlerini irilştirmiş yüzüme bakıyordu ela gözleri, dolğun dudakları,  kiprikleri o kadar uzun idi ki kaşlarina değecek sandım, kahvenin açık tonu saçları vardı.  Kumraldı, beyaz tenliydi Mardinde nasıl karşılaşmamıştım oralımı ki sonra hemen kafasını cevirdi. Kendime kızdım ne düşünüyordum böyle kardeşim kaçmış ben ne yapıyorum böyle telefonumla uğraşmaya başladım. Yan tarafıma baktığımda uyuyordu. Yine çok bakmadan işime odaklandım.
Uçak indi yanımdaki  kız karşımda iniyordu saçları çok güzel kokuyordu kendimi tutamadım kokladım.  Yine ne yapıyordum ben sapık gibi kendimi düzelttim . Taksi çevirib Karakurt konağına ilerlemesini söyledim.

KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin