Hira Şahin ve Arslan Demir Öztürk'ün inişli-çıkışlı aşk hikayesine hoş geldiniz..
Hirayla Arslan birlikte kalmayı başaracaklar mı?
Ve seni, benim hayatıma uğratan kaderin de vardır bir bildiği..
Berdelle evlendiler, sizce nefret aşka dönüşe bilecekm...
Bir insan birine deliler gibi koşmak isterken, aynı zamanda kilometrelerce uzaklaşmak ister mi?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
43. "Gitme" söylesen kalırdım..
- Senin mi şirketin?" Hiç birşey olmamış gibi, öylece sormuştu, başımı salladım konuşamıyordum - Güzelmiş" etrafa bakıyordu, gülümseyerek. Benim hırçın Hirama ne olmuştu böyle.. Sanki bir geçmişimiz yokmuş, uzaktan tanıdıkmışız gibi davranıyordu. Bağırması, kırması gerekirdi şimdi, öyle sakindi ki, garipsemiştim biran. Öylece durmuş gözlerine bakıyordum, gözleri eskisi kadar neşeyle bakmıyordu, soğuk, acımasız ve kırgınlık vardı gözlerinde. Sormak istediğim, konuşacak o kadar sözlerim vardı, konuşamıyordum, sesim çıkmıyordu. Hiranında benden bir farkı yoktu, gözlerime bakıyordu, ellerini sakince bir-birine vurdu - Değişmişsin" gülümsedi - Bilmiyorum" diye bildim sadece. Cümleleri kuramıyordum, konuşmamı kaybetmiştim sanki - Ne kadar garip dimi, o kadar şirket varken, gel sen benim şirketimle ortaklık yap. Garip" farklı bir tonla konuşmuştu, kaşlarım istemsizce çatıldı - Yani?" Gülümsedi - Yani diyorum ki, Arslan Demir Öztürk, biliyormuydun şirketin sahibinin, ortağının ben olduğumu? " sinirle güldüm - Şirketin senin olduğunu, ortaklardan birinin sen olduğundan da habersizdim. Hem şirket seninse neden 2 ceo var? - Volkan, abimin arkadaşı. 4 yıl boyunca da bana arka oldu, zor günlerimde yanımda oldu, yıkıldığımda kaldırdı, anlayacağın kötü günümün dostu. 2 ceo yok, şirketi ortak çeviriyoruz, yani birlikte." Alnımda ki, damarlar kendini göstermeye başlamıştı, kaşlarımı çatmıştım, ellerimi bir-birine vurdum - Helal, kahraman desene" alay, sinir karışık konuştum, - Aslında doğru diyorsun, kahramanım demeliyim" elimi masaya vurdum - Az önce değişmişsin demiştim ya, asılnda ayısın, hiç değişmemisin. - Asıl ben öyle zannettim, değişmemişsin, yalnızca saçların uzamış, yine hırçın, altdan-altdan laf sokan Hira Demir Öztürksün" elini havaya kaldırdı - Hira Şahinim. Aksine çok değişmişim, artık eskisi gibi çılgınlıklar, delilikler, yapmıyorum. Herşeyimi, hatta hayatımı 4 yıl öncesinde bıraktım. Gözlerime bak eskisi gibi neşe saçıyormu? Sakinleştim, kendimi sevmeye başladım, çünkü Anladım ki, bağırınca, kendime hasar yetiriyormuşum yalnızca, kendime eziyet ediyordum. Böyle daha iyi." Sesi yüksekten çıkmıştı. Lafı uzatırsam kavga edecektik - Mardine bu yıllar arzında gitmedin mi?" Başını hayır anlamında salladı - Mardin benim gençliğimi, hayallerimi, kalbimi çaldı, istesem bile gidemiyorum. Kalbimde ki nefret izin vermiyor" acıyla gülümsedi - Ne zamandır buralardasın? - 2 aya yakın bir süredi" anladım der gibi başını salladı - 35 yaşındasın, çoluk-çoçuğa karışmışsındır" gülmüştü soruyu sorarken, kalbime hancer saplandı sanki başkasına dokuna bileceğimi nasıl aklından geçirmişti? - Hayır" diye bildim sadece - Sen peki?" Aptal kafam ne sormuştum ben - Özür dilerim, bir an.. - Hayır sorun yok, benim çoçuğum olmayacak, unutmuşsun normal olarak" Sol gözünden yaş akarak, yeri boylamıştı, hiçbirşey demedim - Ben gideyim, yarın toplantı olacakmış yeniden, haber vermek için gelmiştin, eski tanıdığım." Gözlerimden almakta olan yaşları serbest bıraktım, koşar addım yanına yaklaşarak, kolundan tutarak çıkmasını engelledim, sıkıca sarıldım. Hıçkırarak ağlıyordum, kokusunu ciğerlerime çektim - Çok özledim seni, sensiz öldüm ben. Hasret kaldım kokuna, sesine, gülüşüne. Kalbim atmıyordu sensiz. Paramparçayım sensiz, harabeyim. Senden başkasına dokunamam ben, 4 yıl boyunca hayalinle yaşadım, nasıl düşünürsün başkasından çocuk yapa bileceğimi. Seni karşımda gördüğümde, dünyam durdu sanki.." elini göğsüme koyarak beni kendinden uzaklaştırdı, buz gibi bakıyordu, gözleri dolmuştu sadece, duygusuz sesiyle konuştu - Herşey geçmişte kaldı, ben iyileştim, sende iyileş." Diyerek odadan çıktı. İyileşmek.. Kader bizimle oyun oynuyordu. Unutmuşmuydu,"bizi" unutmuşmu? Ben onunsuz her gün ölürken, nasıl iyileşmemi söylerdi. O olmadan iyileşemezdim ki, ben..