16.Bölüm

113 11 1
                                    

Arslan Demir Öztürk

Nedenini bilmiyordum, Hira ağlayınca sanki kalbime bıçak saplanıyordu. Sevmiyordum onu emindim buna. Ama aramızda garib bir çekim vardi, tensel olduğuna emindim. Ne kadar ona dokunmacağım desemde yine, saclarını öperken buluyordum kendimi. Rahatsız olacağını düşünüyordum. Ama tam aksi olmuştu. Hiçbirşey söylemiyordu. Şimdi Karakurt konağına gidiyorduk, sağ elimden dolayı arabayı, Hira kullanıyordu. Konuşmuyorduk arabada, bende öylece akıp giden yola bakıyordum. Ve Karakurt konağının önündeydik. Dilada oradaydı, o kadar özlemiştim ki küçük kız kardeşimi. Ama bir türlü ona olan kırgınlığımdan kurtulamıyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Hiranın yardımıyla inmiştim arabadan. Konak kapısından içeriye girdiğimizde avluda, güzel sofra kurulmuştu. Ayşe anne bize doğru yaklaşmıştı Hirayla sarıldıktan sonra, bana yönelmişti elini öpmek istemiştim, izin vermeyerek sarılmıştı. Sofraya yaklaştıgımız da Yılmaz baba ayağa kalkmıştı. Elini öpmüştüm, Hirada babasının elini öptükten sonra oturmuştuk. Dila ve Özkan yoktu. Hira sanki aklımı okumuşcasına annesine hitaben konuşmuştu
- Anne abimler nerde ? Göremedim de " Ayşe anne sevecen şekilde konuşmuştu
- Evet kızım onlar bal ayı için İspanyaya gittiler, bir hafta sonra dönecekler" sevinmiştim kardeşim mutluydu, bende mutlu olmalıydım onun adına. Hira heyecanla konuşmuştu
- İspanya mı? Ne güzell gezsinler" bir an keşke normal evliliyimiz olsaydida bende Hirayı başka ülkeyi gezdirseydim diye düşündüm. Ama onu başka sürprizim vardı. Eminim çok mutlu olacaktı. Vicdan azabımı hafifletmek için yapıyordum bunları. Ben böyle biri değildim. Dilanın beni uğrattığı hayalkırıklığıyla ne yaptığımı bilmeyerek, sinirle Hiraya partlamıştım. Oysa en suçsuz oydu. Yılmaz babanın sorusuyla düşüncelerimden ayrıldım
- Oğlum nasılsın? İşler nasıl
- İyi Yılmaz baba, siz nasılsınız
- İyi ol oğlum, Bizim kız seni üzmüyor umarım" Hafifçe gülümseyerek konuşmuştu, Hiraya bakmıştım Babasına bakıyordu
- Hayır Yılmaz baba herşey yolunda" bende Hafifçe gülümsemiştim. Hoş söhbetlerle dolu geceyi sonlandırmıştık. Eve dönüyorduk. Hiranın bana hitaben konuşmasıyla ona bakmıştım, oysa yola bakıyordu
- Kolun için ilaç sipariş verdim, yarın sabah gelmiş olur. Arkadaşım Semra doktor ona sormuştum, o ilacı 1 hafta boyunca içersen kolunu oynata bileceğini söyledi. Yarın sabah gelmiş olur ilaç" beni düşünmesi hoşuma gitmişti. Teşekkür etmiştim kısaca. Artık biran önce kolumun düzelmesini istiyordum. Hem işimi özlemiştim, hem böyle canım fazlasıyla sıkılıyordu. Daha sonra konuşmadan yolu izlemiştim. Konağa varmıştık. Odamıza çıkıyorduk. Evet kendime söz vermiştim artık Hiraya yaklaşmayacaktım, beni yanlış anlaya bilirdi. Ben onu sevmiyordum, sevdiğimi düşünüb bana bağlanmasını istemiyordum. O yüzden hiçbirşey demeden banyoya yönelmiştim, zorluklada olsa işlerimi halletmiştim. Çıktığımda Hira kısacık gecelikte dolabın kapısını örtüyordu. Bembeyaz bacakları, kumaş parçasının tam kapatamadığı dolgun göğüsleri gözüm önüne serilmişti. Hasiktir çekmiştim içimden. Daha fazla baksam kendimi tutamayacaktım. Ona karşı tensel çekimim vardı bu beni rahatsız ediyordu. Çok beklemeden yatağa geçtim. Gözlerimi kapatmıştım. Oda banyoya girmişti. Yanımdakı boşluğun çöktüğünü hissettiğimde geldiğini anlamıştım. Hem kokusu tüm yatağa yayılmıştı. Anlamıyordum neden bu kadar güzel kokuyordu. Kendimde anlamadan uykuya geçmiştim.

Hira Demir Öztürk

Evet artık soyadım Şahin değil Öztürkdü. Ne kadar garipsesem de bu değişmeyecek bir gerçekti. Annemlerde güzel akşam geçirmiştik. Abimle Dila İspanyadaydı bal ayı için. Çok sevinmiştim. Normal evliliğimiz olsaydı bizde giderdik diye düşünmüştüm çok kısa an. Hemen kendime gelmiştim bizim asla diğer çiftler gibi gerçek evliliğimiz olamayacaktı. 3 gün aramız iyi oldu diye kırgınlığım geçmezdi. İkimizinde içinde nefretten başka birşey yoktu. Bizim ilişkimiz nefret üzre kurulmuştu sevgiye dönemez ki. Eve varmıştık. Banyodaydı Arslan. Yardım etmek istesemde susmuştum. Uzak durmak en iyisi, o bana dokununca garip oluyordum. En şaşırdığım dokunmasından hoşlanmamdı. O yüzden uzak durmak en iyisi. Arslan banyodan çıkıncayadek geceliyimi giymiştim. Açıktı ama yapacak birşey yoktu, bir ara dışarı çıktığım zaman bu gecelik işinide halletmem lazımdı. Arslan banyodan cıkmıştı. Beni süzdüyordu. Yaklaşacagını düşündüğüm için heyecanlanmamak adına kendimi hazrlıyordum ki, yatağa geçmişti. Bunu garipsesemde, hemen banyoya girmiştim. Anlaşılan oda benden uzak duracaktı. Hem o bana iyi davranıyordu çünki yaptığı kötülükleri unutturmak istiyordu, Şaziye anne söylemişti vicdanli olduğunu, kesin vicdanını rahatlatmak içindi hepsi, beni dışarı çıkarmalar, hoş konuşmalar hepsi vicdanını rahatlatmak içindi. Banyodan çıkmıştım gözleri kapalıydı. Bende beklemeden yanında ki, boşluğa geçmiştim. Yorgundum hiç birşey düşünmeden kendimi uykunun kollarına teslim etmiştim..

KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin