41.Bölüm

85 9 1
                                        

Alışamadım onsuzluğa, Sanki yüreğim boş bir kafes..


Alışamadım onsuzluğa, Sanki yüreğim boş bir kafes

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


41.Bölüm
Orman gözlüm, ben sensiz hep yarımım..

Güçlü durmuştum hep, acımı içime gömmüştüm.. Yaşlarım şimdi firar etmişti gözümden, yalnızken.. Asla inanmazdım, hatta gülerdim. Ben nasıl olduda, bu kadar sevdim bir kadını, uğruna ağlayacak kadar. Zayıf noktamdı benim, nefret ediyordum bundan. Benim zayıf noktam olamazdı, hep güçlü olmaya alışmıştım ben. Bir kadın tüm devrelerimi, yaşamımı, kalbimi mahv etti. Düşünüyorum da Özkan kardeşimi kaçırmasaydı o gün, Hirayla yolumuz kesişmeseydi nasıl olurdu hayatlarımız? Acı çekermiydi bu kalp yine, çaresizlikten, pişmanlıktan yanıp kavrulurmuydum bu kadar? Ama hiç pişman değilim, aksine hep şükür ediyorum onun gibi pamuk kalpli, bazen hırçın, güzel yüzlü o kadına aid olmaktan. Kalbim, ruhum, bedenim hep Hiraya ait oldu. Onsuz bir hiç olduğumu biliyordum, ama onsuzken bu kadar acı cekeceğimi düşünmemiştim. Sinyal sesleriyle düşüncelerim yarım kaldı.
- Abicim neden gitmiyorsun?
- Yeşil, gitsene be adam
- Geç kaldım toplantıma" sinyal sesleri, bağırışlar karışmıştı, gaza basarak ilerledim. Bu kadın benim sonumdu, onu düşündüğüm zaman herşey duruyordu sanki..

Ankaraya varmıştım, evimin büyük penceresinden dışarıya bakıyordum, tüm şehir ayaklarımın altındaydı. Sigaramı ciğerlerime çekiyordum, aç gözlükle. Unutmuştum sayını artık, en son 3 cü sigaradaydım. Çok sinirli, agresif olmuştum ondan sonra, hiçbirşeye tahammül edemiyordum.
Bu gün şirketimi görmeye gidecektim, kendi şirketimin patronuydum artık. Mardinden, insanların hayatını zeherliyen, aşkların yarım kaldığı o cehennemde ağa parçası değildim artık. Nefes aldığımı hissediyordum. Garip.. Hiranı yanı başımda hissediyordum, sanki yanımda, gözlerimi kapadım, unutacaktım. Ölüyordum, zihnim, kalbim, sesim, bakışım mahv oluyordum. Tüm hücrelerim yok oluyordu, benden habersiz. Unutmalıyım, mecburum. Hayatını ben mahv ettim şimdi mutlu olmasına izin vermeliyim..

2 hafyatdı Ankaradaydım, Şirkete alışmıştım, insanlarada. Hasta olduğu için 2 hafta asistanım olmadan idare etmiştim kos-koca şirketde, o yüzden hala asistanım olacak Yasemini tanımıyordum .Bir çok toplantılar yapmıştım daha şimdiden. Şimdiyse daha büyük ihale beni bekliyordu..

Telefonum çalmaya başlamıştı, kayıtsız numara
- Efendim
- Arslan bey, bu gün toplantınız var saat kaça alalım" başımı ovdum, asistanım Yasemindi
- Üç" kısa keserek telefonu kapadım, saate baktım bir saatim vardı. Odama geçtim, hazırlanmam lazımdı.

Yarım saatın ardından hazırdım. Yemek bulamadım, ne yiyicem ben şimdi?? şartdı bu eve çalışan hemde en kısa sürede. Hızlı adımlarla evden çıktım. 12 ci katda olduğumdan asansöre binmem şartdı, normalde kapalı yerde duramam ama mecbur. Asansörün kapılarının kapanmasına milli kala, incecik el kapıların kapanmasını durdurdu. Güler yüzlü, 1.60 boylarında sarışın, mavi gözlü bir kız bindi, o kadar teleşlıydı ki, az kalsın bana çarpıyordu
- Pardon, pardon" gülümseyerek konuştu, benim boyuma karşı boyu küçücük kalıyordu
- Direk sandım da" kaşlarım çatılmıştı, hemde şaşırmıştım
- Direk mi?" Gülerek karşılık verdi yeniden
- Artist kartpostalı gibisiniz Maşallah o yüzden" hiçbirşey söylemedim, yüzüne bile bakmadım, artistmiş. Birden elini uzamasıyla gözlerimi ona diktim
- Ela" ismimi söylememi istiyordu , bu kız neden böyle yapıyordu ki
- Gereksiz samimiyet sevmiyorum" soğuk sesimle konuştum
- Ama komşuyuz, sen komşularına böyle mesafelimisin? " ağzımı acıcakken asansör durdu, kapıları açıldı benden cevap vermeden indim, ne gerek vardı şimdi samimiyete, şu kadınları anlamıyorum. Fazlasıyla geçikmiştim, Allah kahretsin. Arabama binerek son gaz şirkete gittim.

KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin