17.Bölüm

129 14 1
                                    

Arslan Demir Öztürk

3 ay geçmişti..
Hirayla aramız hala ilk gün ki, gibiydi. Asla normal karı-koca olmayı beceremiyorduk. 3 ayda çok şey olmuştu. Kolumun düzelmesi için çok çabalamıştı Hira. Onun sayesinde 1 ay içinde kolum iyileşmişti. Bu sürücte ufak-tefek yaklaşmalarımız olmuştu, ama ilerisi yoktu. Tam 2 ay sonra anlamıştım, benim ona çekilmeme sebeb ondan hoşlanmam. İlk başlarda tensel çekim sansam da, sonradan anlamıştım gerçeyi. O kadar iyi kalpliydi ki, güzelliyinden bahsetmiyorum bile. Bazen ne hayır yaptımda o benim karım oldu diğe düşünüyordum. 3 ay içinde kavgalarımız olmuştu. Onu çok kısıtlamıştım, söz vermiştim dimi onu ağlatmayacağıma. Sözümü tutamamıştım. 1 haftaydı ondan uzak duruyordum. Çünki hiss ettiklerimle baş edemiyordum, hem başka sebeb vardı. Nedenmi söylemiyordum? Beni sevmemesinden korkuyordum. Ne bile bilirdim böyle yapmamın onu benden koparacağını. Ona dokunmak, sarılmak, öpmek istiyordum. Ama yapamıyordum. Eve geç geliyordum. Geldiğimde uyuyordu. Kaç saat bilmiyorum he defasında güzel yüzünü izliyordum. Uyandırmamaya dikkat ederek, saçlarını öpüyor, kokluyordum. Kendimi tutamayarak dolğun küçük, pembe dudaklarından kısa buse kondurmuştum. Ama hepsi bu kadardı. Sinirim yüzünden onu kendime aşık edememiştim. Onu görürsem dayanamam sarılırım, hisslerimi söylerim diye sabahları erken gidiyordum şirkete. Evet Arslan Demir Öztürk yeniden aşık olmuştu. Hemde ondan nefret eden kıza. Ama öyle ilgili oluyordu, öyle bakıyordu ki bazen onunda beni sevdiğini düşünüyordum. Sonra yine herşeyi mahv ediyordum. Bu gün yine şirkete erken gitmiştim. Odama girdiğimde Büşra içerideydi. Başıma birde bu kız çıkmıştı. Şirketimizin ortağının kardeşiydi. Yakamdan düşmüyordu. Beni görünce yanıma koşarak sarılmıştı, iterek uzaklaştırmıştım kendimden. Sinirle gürledim
- Senin ne işin var burda Büşra?" İyrenc ağzını büzerek konuşmuştu
- Aşkım neden böyle söylüyorsun? Unuttunmu yaşadığımız geceyi? Unuttunmu bu odada yaşadıklarımızı? Ben unutamıyorum" Evet ihanet etmiştim Hiraya. O kadar pişmanım ki.. Biliyorum artık olan olmuştu

1 hafta önce

Şirkette tek başınaydım, öylece içiyordum, Hirayı düşünerek. Neden benim olmuyordu ki? Karımdı ama uzaktı, gözlerine bile bakamıyordum hemen kaçırıyordu. Hiç bana isteyerek sarılmamıştı, öpmemişti. O kadar iğrenç bir adammıydım gerçekten? Sinirliydim evet, ama onu bile isteye kırmıyordum. Beni hiç sevmemişti, bazen yanılıyordum sadece sonra yine beni sevmeyişi gerçeğiyle yüzleşiyordum. Kapım çaldı, gel dedim. Kapı açıldı o kadar içmiştim ki gelenin kim olduğunu bir türlü anlayamamıştım. Artık heryerde Hirayı görer olmuştum. Hira sanmıştım.
- Hira" Diyerek ayağa kalktım, yüzünü avuçlamıştım- Güzelim burdamısın gerçekten? " cevab beklemeden dudaklarına yapışmıştım, ne yaptığımı bilmeden, karşımdakinin Hira olduğunu bilmeden. Karşılık veriyordu. Hirayı o kadar özlemiştim ki, öpüşlerimizin arasında "Hira" Diyerek izliyordum. Ayakta duramıyordum artık biran önce ona sahib olmak istiyordum. Bir-birimizin üstümüzü soymaya başlamıştık. İçkinin etkisinden ayılamıyordum bir türlü saclarına baktım, kokladım
- Hiram saclarına ne yaptın? Koku, kosunu neden ayrı değ.." lafımı dudakları kesmişti, dudaklarımı sömürür gibi öpüyordu, Hira böyle öpüşmeyi nerden biliyordu. Tahrik oluyordum artık. Koltuğa geçmiştik. Öpüçük konduruyordum heryerine..
Gece boyunca tek isim inlemiştim..
Sabah uyanınca artık herşey için çok geçti. Yanımdakı kadının Hirayla ilgisi yoktu, yanımda ki ortağımın sürtük kardeşi Büşraydı. Allahım ben ne yapmıştım böyle. Hira.. Ben onun yüzüne nasıl bakacaktım

Şimdiki zaman..

Öylece Hirayı düşünüyordum. Büşranın bana sarılıp, boynumdan öpmesini bile hissetmiyordum. Dudaklarım ayaklaşıyordu ki, ittim.
- Ne yaptığı sanıyorsun? İçkiliydim neden anlamıyorsun? Senin gibi bire bakarmıyım ben ayık olsaydım?Ne olur düş artık yakamdan. Karıma aşığım ben? Defol" gözleri dolmuştu, koşarak odadan çıkmıştı. Yerime kecerek kafamı iki elimin arasına almıştım. Allahım sen yardım et, ben çıkmaz yoldayım sen kurtar. Kararımı vermiştim, Hiraya açılacaktım. Büşra olayını anlatamazdım kırılırdı, Allah beni kahretsin, neden eve gitmedim ki? Neden Burada kaldım, kendimi asla affetmeyeceğim. Tam dosyalara odaklanıyordum ki, Sinem kapıyı gürültü ile açtı
- Noluyo kızım bu ne tavır
- Asıl sana noluyor? Ne zaman akıllanacaksın? Ne zaman Hiranın kıymetini bileceksin?" Hira mi? Ne yapmıştım ki?
- Hira ne alaka?" Şaşkınlıkla sormuştum
- Ne demek ne alaka, ağlayarak çıkıyordu şirketten, sorduğumda kavga ettiğinizi söyledi" Hira burayamı gelmişti? Büşra? Onu mu görmüştü? Duymuşmıydu herşeyi? Ne yapardım o zaman? Affetmezdi ki beni. Donmuştum öylece. Kendime geldiğimde Sinemi duymayarak koşarak şirketten çıkmıştım. Eve vardığımda. Odama geçtim Hira yoktu, dolaba koştum kiyafetleri burdaydı azda olsa rahatlamıştım. Hemen avluya koşar addım gitdim. Korumalar yönelik sordum
- Hira dışarımı çıktı bu gün? " korumaların korktugu yüzlerinden belliydi. Korkarak başlarını başladılar. Sinirle elimi saçlarımdan geçirdim kesin duymuştu Allah kahretsin ki duymuştu.
- Lan ben size demedimmi dışarı çıkmasın diye? Neden beni aramadınz? Neden lan?" Silahimi çikararak ayaklarina sıkmıştım, yine kendimi kaybetmiştim.
- Nereye gittiğini söyledimi?" Korkarak hayır anlamında başlarını salladilar.
- Lan" Diyerek bağırdım sesim yeri göğü inletiyordu adeta. Konaktan çıktım. 2 saatı heryerde Hirayı arıyorum. Ya kendine birşey yaparsa. Yüzünü güldürmedim bir defa olsun. Ona birşey olsa yaşayamazdım ki..
Aklıma yeni geliyordu Hirayı aramak , hemen ismine tuşlayarak aradım. 3 cü çalışta açmıştı
- Efendim" demişti bıkkın ve yorgun sesiyle. Kendimi tutamayarak bağırdım
- Efendim ne lan , neredesin? Siktiğimin Mardinin de hiçbir yerde yoksun? Yerin içinemi girdin? Neredesin?" Susuyordu
- Luna parkta" cevap vermemi beklemeden kapatmıştı, luna parkmı, beklemeden hızla yol aldım. Hira ayakta dik dik bana bakıyordu. Ne kadar göstermeye calışmasada gözlerinin içi kan çanağına dönmüştü . Kendime lanet ettim. Hemen yanına koştum yaklaşacağım sırada
-Ne diyeceksen bana dokunmadan de, iğrenc ellerinle bana dokunma" laflarıyla yerimde kaskatı kesildim? Ne yapacaktım şimdi? Nefreti gözlerinden fışkırıyordu
- Aklınımı yitirdin? Ne diyorsun? Lan bu saate ne işin var dışarda senin? Neden yapmak istemeyeceğim şeyleri bana yaptırmaya calısıyorsun ? Kafam almıyor kimseye birşey demeden neden evden çıktın? Şirkete gelmişsin ? Neden odama gelmedin?" Yine bağırmıştım, bu sefer ki, bağırmam o yitirme korkumdandı.. Sadece güldü, bu beni daha fazla kokuttu, tam o an beni öldüren o kelimeler o güzel ağzından dökülmüştü..
- Sesini kes. Bu kadar konuştun yeter. Sen adam değilmişsin ben bunu anladım bu gün. Senin gibi biriyle birlikte kalamam artık. Hemen aşireti topla. Boşanıyorum." Boşanıyorum kelimesi yankı yapıyordu kulaklarımda, hemen kolundan tuttum
- Ne dediğini aklın alıyormu? ne bosanması?" Korkarak bakıyordum yüzüne hayır, hayır başlamadan bitemezdik hiç birşey dememişti, öylece yüzüme bakıyordu. Sesimi sakin tutarak konuştum.
- Hadi Hiram evimize gidelim, şimdi sinirlisin ne dediğini bilmiyorsun" kolumu itti arkaya sendelemiştim.
-Asıl sen ne diyorsun? Evimizmi? Asla içinde mutlu olmadığım evmi? Benden kaçtığın evmi? Bu gün o şirkete gelmem o kadar iyi oldu ki, aptal kafam üzülüyordum oysa benden kaçmana. Şimdi rahat ol. Boşanıyoruz. Git sevgilinin mutlu haberi ver. Artik hayatindan çıkıyorum. " öylece donmuştum. Koşarak sarıldım
- Hayır, hayır" yüzünü ellerimi arasına aldım yanağını okşadım parmağımla, yüzünü öpücekken beni ittirdi. İyrenerek bana bakıyordu
- Sakın bir daha bana dokunma, iyreniyorum senden. Başkasini öptüğün dudaklarinla beni öpemezsin. Başkasına sardığın ellerinle beni saramazsın anladımmı? İğrençsin. İğreniyorum senden" Bağırarak konuşuyordu. Öylece bakıyordum tepki veremiyordum. İşte o son konuşma, herşey bitmişti.. yere yıkılmıştı Hira bense öylece Hirama aşık olduğum kadına bakıyordum. Nasılda yıpratmıştım
- Yalvarırım beni kendinden kurtar,baktım artık yaşayamıyorum. Eger benden boşanmazsan andım ola kendimi öldürür. Seninle yaşamak istemiyorum Arslan, lütfen bırak gideyim" Evet bitmişti herşey, ben sevgimi ona söylemeden bitmişti. Herşey başlamadan bitmişti. Ne yapa bilirdim. Sevdiğim kadını kendimden iğrendirmiştim. Zorlukla yanına yaklaştım. Yanına oturdum. İkimizde boşluğu izliyorduk. Hirayı kaybetmiştim. Sevsemde yanımda kalmak istemiyordu, bende zorla tutamazdım. Yüzüne baktım, ela gözleri benim yüzümden kızarmıştı, güzel gözleri şişmişti. Onu üzmeye hakkım yoktu. Zorlukla konuştum.
- Tamam, nasıl istiyorsan öyle olsun.
Bitti demek ha?" Acıyla gülümsemiştim, bana çevirdi derinliğinde kaybolduğum elalarını. Sahi birkaç gün sonra bakamayacaktım dimi elalarına? Hepsini kendi ellerimle yapmıştım, kendim bıktırmıştım onu.. konuşmuştu
- Evet başlamadan, bittik. Kendimiz istedik. Sevemedik.." sevdim diyemedim öylece baktım.
- Hadi gidelim, bu güne kadar sana verdiğim hiçbir sözü tutamadım. Ama senin iyiliyin için bu sözümü tutacağım. Seni kendimden kurtaracağım Hira, Bozok sözü olsun" sol gözümden yaş akmıştı, Hiram benden gidiyordu..


Yeni bölümü beğendinizmi?🫠

Bu bölüm Arslanın anlatımıylaydı, iki karakterinde duygularını bilmeyinizi istedim..

Bittimi hikayemiz..🖤

Biz hiç beceremedik sevmeyi de, terk etmeyi de❤️‍🩹

İyi okumalar canlarım ♥️

KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin