Şampiyon

1. Bölüm "Magazin"

"Keskin Komutanım," diyen Metehan'ın sesiyle gözlerimi açmadan devamını getirmesini bekledim.

Görev dönüşü helikopterde timin saçma muhabbetlerinden sıkıldığım için gözlerimi dinlendiriyordum.

"Hangi ara sevgili yaptınız? Sevgiliniz neden Galatasaray'lı? Neden ünlü? Ve sevgiliniz mi?" diye ard arda soruları sıralayınca hızla gözlerimi açtım.

"Benim sevgilim olduğundan neden haberim yok?"

Telefonunu bana verdiğinde ekranda bir magazin sayfasının haberi vardı.

Savaş Turan Yıldız sevgilisiyle Galatasaray şampiyonluk kutlamalarında görüntülendi! Çarşamba günü Galatasaray'a transferi açıklanan Savaş'ın sevgilisi Fenerbahçe'li!

Lan o çocuk nasıl futbolcu? Kaç yıldır futbol izliyorum adamı birkere görmedim!

Devamını okumadan önce üstteki fotoğrafı inceledim.

Geçen hafta bankta otururken çekilen bir fotoğraftı. Ben sigara içerken yanıma gelen adam yani Savaş yanımdaydı. İkimizde gülümsüyorduk.

Devamını okuduğumda çok farklı bir şey yoktu.

Sevgili olduğumuzu söyleyen bir haberdi.

Şunu söylemeden geçemeyeceğim,

ADAMLA BEŞ CÜMLE KONUŞTUK SADECE! BEŞ CÜMLEYİ GEÇMEMİŞ DE OLABİLİRDİ!

İnsanca bir konuşma sadece, gülümsüyoruz diye sevgili olmuyoruz! Gülümsemek bir eylem ya hani her insan gülümseyebilir falan.

Sinirle bir küfür savurdum.

"Ne sevgilisi amına koyayım!" diye ani bir çıkış yaptığımda meraklı bakışların odağı bendim. "Lan kutlamalar yapılırken Fenerbahçe formamı giydim, dışarı çıktım, bir banka oturdum, sigaramı yaktım bu geldi oturdu benim yanıma gözlerime iltifat falan etti, ne haddineyse puştun. Sonra numaramı istedi ben de verdim, normal bir arkadaş gibi. Ya ayrıca bu çocuk hangi takımda oynuyormuş? Hangi ara Galatasaray'a transfer olmuşda magazine çıkmış?"

Ağzıma gelen her şeyi sıraladıktan sonra sinirle derin bir nefes verdim. Sinirlenince ya çok küfür ederdim ya da çok konuşurdum.

"Abla konuştuğun çoğu şeyi anlamadım ama Galatasaray'a çarşamba günü transfer olmuş, önceden Sivasspor da oynuyormuş ama son 3 yıldır sakatlığından dolayı piyasada pek gözükmemiş." dedi Ozan.

"Adamın kariyerini ne ara ezberledin?" diye sordu Halit abi. Haklısın abi.

Elimi yumruk yaptığımda keskin nişancı silahımın namlusunu alnıma dayadım.

"Kafama sıksanıza benim,"

"Saçma salak konuşma lan!" diye çıkıştı Salim abi.

"Abi harbi sıkın benim kafama ya!"

Bu sefer Halit abi enseme vurmuştu.

"Keskin, sus abim. Mümkünse askeriyeye kadar da konuşma. Sessizliğin daha mantıklı oluyor." dedi Halit abi.

Sustum. Fazla konuşmuştum zaten.

Gözlerimi tekrar kapattığımda anlım hâlâ silahımın namlusuna dayalıydı.

Derin düşüncelere gömülürken Metehan saçma bir sohbet açmıştı.

***

Salim abi bir adım öne çıkarak "Şafak timi görevi başarı ile tamamlamıştır komutanım!" dedi gür sesiyle.

Üçe vurulmuş saçları, keskin yüz hatları ve kahve hareleriyle Allah var yakışıklıydı. Öz abim gibiydi. Fazla teselli edemesede derdini dinlerdi.

"Aferin Şafak!" dedi Kerim Yarbay.

"Sağ ol!"

"Salim Yüzbaşı, görev raporu akşama kadar masamda olsun. İki gün izinlisiniz. Dağılabilirsiniz," diyerek uzaklaşmaya başladı.

"Selma yemeğe çağırıyor bu akşam, itiraz istemiyormuş." dedi Halit. Eşi Selma abla dünyalar tatlısı bir kadındı. Timi sürekli yemeğe çağırır, masayı donatırdı.

Halit abiyi onayladıktan sonra odama doğru ilerledim.

Hızlı bir duş alıp üstümü değiştirdim.

Telefonumu açtığımda tek bi kişiden bildirim vardı;

Gamzeli

Selamlarrr

Bana kahve rengi gözlü kumral saçlı model önerir misinizz?

Ben kaçarrr

Kendinize iyi bakınnn

Gökyüzünde yıldızlarınız eksik olmasın...

🌊