Kollarının arasında olduğum adama baktım.
Belkide son kez bakıyordum yeşillerine ama son kez bakıyor olsamda bakıyordum işte.
Türkçe meali ne zaman gelir?
Evden çıkmadan önce vedalaşıyorduk. Havaalanında her ihtimale karşı bu kadar yakın davranamayacağımız için.
Kafasını boynuma gömdüğünde minik öpücükler bırakıyordu.
"Hiç gitmesen olmaz mı?" diye mırıldandı.
"Bir keskin nişancıya ihtiyaç var." diye mırıldandım.
"Öyle olsun Kaptan Yıldız." dedi şakaklarımın üstüne bir öpücük bırakarak.
"Kaptan Yıldız mı? Bak bu hoşuma gitti."
Dudaklarım iki yana kıvrılmışken "Uçağa geç kalacağım," diye mırıldandım.
Bir süre sonra ayrıldığımızda sırt çantamı sırtıma taktım.
"Ben taşısaydım," desede manitime "Ben taşırım yavru, sen yorulma." dedim göz kırparak.
Gülüşüne kurban olduğum gülerken evden çıkmıştık.
Arabaya bindiğimizde sırt çantamı arka koltuğa uğurladım.
Havaalanına doğru yol alırken tabii ki de şarkı açma işi bana kalmıştı.
Teoman - Kupa Kızı Sinek Valesi
***
Artık uzakta olan Savaş'a gülümseyerek asker selamı verdim.
Aynı şekilde asker selamı verdikten sonra boynundaki mermili kolyeyi çıkardı ve merminin üzerine minik bir öpücük kondurdu.
Yüzümde büyük bir gülümseme belirirken birkaç geri adım attım.
Belki son kez görüyorumdur o güzel gülümsemeyi. Gamzelerini. Yeşillerini. Asker selamı verişini. Kıvırcık saçlarını.
Onu son kez görüyorumdur belki...
***
Yanımdaki oturan ablanın tatlış kız bebişi bana bakıp gülümserken istemsizce yüzümde bir gülümseme olmuştu.
"Sevdi seni," diye gülerek mırıldandı abla.
"Abla maşallah, çok tatlı bir şey bu." dedim bütün içtenliğimle. Çocuklara karşı ayrı bir sempatim vardı yani.
"Eylül ben bu arada,"
"Nehir ben de, bu bebişin adıda Parla."
Maviş gözlerini bana dikmiş olan Parla'nın saçlarını okşadım hafifce.
"Çok tatlığğ," diye mırıldandım.
"Ay maşallah sende çok güzelsin ablam."
"Teşekkür ederim abla, senin güzelliğin o."
Nehir ablayla aramızda tatlı bir sohbet başlamıştı.
***
Savaş'a Urfa'da olduğumu bildiren bir mesaj attım.
Sonra Ozan'ı aradım.
İkinci çalışta açtığında "Havaalanındayım, arabamı getirin." dedim sadece.
"Abla uşağın mı var ya?" diye söylenmelerini dinlemeden "Mal! Arabama konmuşsunuz zaten ben yokken, getirin şimdi." dedim.
"Geliyorduk zaten."
"Tamam, hadi kapatıyorum." Telefonu yüzüne kapattım.
Kısa bir süre sonra içinde üç şahıs barınan arabam önümde durdu.
Ön kapıyı açıp bindiğimde "Selamünaleyküm." dedim.
"Aleykümselam."
Sırt çantamı arka koltuğa şutladıktan sonra kemerimi taktım.
Salim abi yola devam ederken Ozan ve Metehan saçma bir sohbet döndürüyorlardı.
Ben ise onları umursamadan yolu izliyordum.
Kalbimin ve zihnimin ortasında bağdaş kurmuş menemen yiyen Savaş'ı umursamamaya çalışsamda pek mümküm değildi
Ya hani bizim Fenerbahçe'lilik ruhumuzda Galatasaray'dan biriyle fazla yakın olmak yoktu? He?
Ya şimdi Lülücüm, şöyle ki... Ben de bilmiyorum.
Bilmezsin tabii, hain.
"Abim," diyen Salim abiyle "Hı?" diyerek ona döndüm.
"Arabanı bugünlük rehin alıyorum. Kardeşim gelecek İzmirden." dedi.
"Al abi arabayı. İşim yok zaten."
"Tövbe," diye mırıldandı. "Normalde Metehan'ın külüstürünü al benim arabamı rahat bırak diye cırlardın. Başına bir şey mi düştü? Ya da... Savaş'da seni mi seviyormuş?"
Başımı sağa sola eğerek "İkinci şık," dedim. Ve ekledim. "Artı olarak artık manitim."
"Vay, vay, vay! Ablam fanatikliğini bırakıp Galatasaray'lı manita yapmış demek." dedi Ozan abartılı bir tonda.
"Yok Ozi, fanatikliğimi bırakmadım. Savaş'ı Fenerli yapmayı düşünüyorum."
Evin önüne geldiğimizde "Hadi yallah," dedi Salim abi.
"Arabamı sikip atmayın lütfen," dedim kibarca.
Arka koltuktan çantamı aldıktan sonra "Hadi Allah'a emanet." dedim.
Arabadan inip apartmana adım attığım anda üzerime yolculuğun yorgunluğu çökerken umursamayıp hızla merdivenleri çıktım.
3. Dünya savaşı çıkartarak çantamın en dibindeki anahtarı bulup eve girdim.
İkindi namazımı kılıp yatağıma uzandım.
Telefonumu elime alıp Savaş'ı aradım.
Anında açtığında "Evde misin?" diye sordu.
"Yeni geldim."
"Antremandan yeni çıktım ben de."
"İyi," diye mırıldandım.
"Bir şey soracağım. Şimdi biz sevgiliyiz ya, ne zaman annemlere falan açıklarız?"
"İstediğin zaman açıklarız. Gizli tutmayı düşünmüyorum ben. Tabii sende istersen."
"Ben Urfa'ya geldiğimde beraber açıklarız o zaman." Sırıttığına o kadar emindim ki...
"Olur,"
"Gamzeli, ben uyuyacağım sonra konuşuruz olur mu?"
"Olur, iyi uykular sana Kaptan Yıldız."
Gülerek telefonu kapattım.
Alarm kurdum ve kafamı yastığa koyarak uykuya daldım.
Selamlarrr
Ay şöyle giriş yapmayı özlemişim
Wattpad açılmasada ben VPN ile can ciğer olarak buradan devam ediyorum.
Boş bir bölüm oldu
Kendinize iyi bakınkine
Ben kaçanzii
Gökyüzünde yıldızlarınız eksik olmasın...
🌊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şampiyon
HumorSavaş'ın Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamalarında bankın birinde oturmuş Fenerbahçe'li kadının yanına oturmasıyla başlar her şey. Argo ve küfür içerir! [Kurgudaki kişi ve olaylar tamamen hayal ürünü olup hiçbir kurum ve kuruluşla alakası bulunmama...