Ters Yüz 2.
Yemeği yedikten sonra mısır patlatmıştık.
Şu an ise mısır ve çay eşliğinde kaçak siteden Ters Yüz 2 izliyorduk.
Filmi durdurup "Eylül?" diye mırıldandı.
"Hı?" dedim Eylül olduğumu onaylarcasına.
"Lakabın var mı hiç?"
"Var, Keskin." dedim.
"Lan babamın Keskin diye bahsettiği sen miydin?" diye sordu bana dönerek.
"Ne diye bahsediyor ki?" diye sordum ben de ona dönerek.
"Genelikle manyak olduğunu falan söyler. Birde aniden Ankara ağzına geçiyormuşsun."
"Aniden Ankara ağzına geçtiğim doğrudur lakin manyak değilim."
"Hı, hı kesin." dedi alayla.
Minik bir kahkaha attığım sırada kapı çalmıştı.
Savaş kapıya bakmaya gittiğinde geri döndüğünde yanında 7 kişi vardı.
Yayıldığım koltukta toparlandığım da Asaf "Eylül abla? Kaçak siteden film izlemek? Yanık patlamış mısır? Çay?" dedi.
"Ne var la?"
"Eylül abla sen Ankara kanalına geçmesen de olur," dedi Furkan.
Asaf diğer şahıslara dönerek "Ev-vett! Fenerli Eylül yen- ablamız." dedi beni göstererek.
"Silah mı lan o?" diye bir bağırtı duyuldu.
Masanın üzerindeki beylik tabancamı gösteriyordu.
"Yok mızrak Salih!" dedi Savaş.
"Kimin lan o?" diye sordu aynı şahıs.
Belime taktığım kılıfında duran silahımı elime aldım. "Benim ablacığım. Sorun mu var?"
Belime taktım ve tişörtümle üzerini örttüm.
Onlar koltuklara kurulurken Savaş çay getirmek için mutfağa gitmişti.
Ortamda ölüm sessizliği varken "100 yıl önce doğdu şanlı efsane!" diye telefonum çalmaya başlamıştı.
Ozi arıyor...
Telefonu açtığımda "Senin ben zil sesini değiştiren aklını sikeyim Kaygılı." dedim dişlerimin arasında.
Kusura bakmayın der gibi bir baş işareti yaparak oturduğum koltuktan kalktım.
Beni duyamayacakları kadar uzaklaştığımda Ozan'ı dinlemeye başlamıştım.
"Abla, arabayı ödünç alabilir miyiz?"
"Ne yapacaksınız arabayı?" diye sordum.
"Sen şimdi İstanbul'dasın ya zaten, iki turlarız."
"Arabanın başına gelirse helvanızı kendiniz kavurun. Yedek anahtar Salim abide." dedim ve telefonu kapattım.
Yerime geri oturduğumda Savaş çayları dağıtıyordu.
"Eylül, Salih ben." dedi az önce silahı görünce bağıran.
Memnun oldum gibi bir baş işareti yaptım.
"Mehmet,"
"Gökhan,"
"Hakan,"
"Yakup,"
"Michael,"
"Beni zaten tanıyorsun efeler efesi, sultanlar sulta-" diye kendini öven Asaf'ın lafını keserek "Uzatma Asaf." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şampiyon
HumorSavaş'ın Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamalarında bankın birinde oturmuş Fenerbahçe'li kadının yanına oturmasıyla başlar her şey. Argo ve küfür içerir! [Kurgudaki kişi ve olaylar tamamen hayal ürünü olup hiçbir kurum ve kuruluşla alakası bulunmama...