Kalbim yerinden çıkmaya çalışır gibi atarken derin bir nefes aldım.
Abimin "Keskin," demesiyle ona döndüm. Elini omzuma koydu. "Ben ne olursa olsun yanındayım abim. Savaş denenin tek bir yanlışı olursa külliyen sıçarım onun ağzına."
Ciddiyetle söylediği cümlelerle gülümsedim.
"Biliyorum abi," diye mırıldandım. "Yanımda olan her zaman sendin zaten. Bundan sonrada yanımda olacağını biliyorum." Gülerek ekledim. "Ve tek yanlışında Savaş'ın ağzına sıçacağını da biliyorum."
Gülerek sırtımı sıvazladı.
Kollarımı sırtına doladım.
Sıkıca sarıldık, bir süre sonra ayrıldığımızda abimin gözünden akan bir damla yaşı görünce sağ elimle silerek "Abi ağlama ya." dedim.
"Ağlamıyor zaten," dedi yüzünü çevirip dolu gözlerini silerek. "Götünden uydurma."
Ağlamayan adamı ağlatmıştım yani.
Dudaklarıma buruk bir tebessüm yayılırken "Komutan ağlamaz Tekin." dedim.
"Keskin'in yanında ağlar Üsteğmen." dedi aynı buruk tebessümle.
"Keskin'in yanında komutan değil Tekin'dir çünkü Yüzbaşı."
Sonra ellerimle gözlerime hava yaparak "Ağlatma beni şimdi, rimelim akacak." dedim.
Gülmekle yetindi abim.
Nişan günüydü.
Ve gelmelerine çok az kalmıştı!Benim 1+1 evime sığamayacağımız için kız evi olarak Halit abimle Selma ablamın evini işgal ediyorduk.
Selma ablam 6 aylık hamileydi. Minik Asena geliyordu.
Evin içinde minik bir koşturma yaşanırken Halit abimin "Eylül," demesiyle ona döndüm. "Belözoğlu gelecek mi abim?"
"Bilmiyorum abi." dedim omuz silkerek. "Haberi var ama gelir gelmez belli değil."
Kafa sallamakla yetindi.
Kapının çalmasıyla minik bir kargaşa eşliğinde kapıya ilerledik.
"Kapıyı kim açıyor?!" diye telaşla sorduğumda abim "Sen geri zekâlı." dedi.
Hazır olduğumuzda kapının kuluna basarak kapıyı açtım.
Yeşilin en güzel tonlarını barındıran gözleri gözlerime değerken yüzümdeki gülümseme büyüdü.
Kapıyı tamamen açarak kenara çekildiğimde elindeki beyaz zambakların olduğu buketi bana uzattı.
Buketi aldığımda sırayla içeri geçmeye başladılar.
Aile büyükleri, Barış abi, Gamze abla, Ece, bizim Rize tayfa ve artı olarak Halil, Yunus, Tuğçe, Kaan abi, Aylin abla, Mertens, Katrin, Muslera abi (musleraabineamk). Birde Savaş'ın arkadaşlarından İsmail Yüksek, Semih Kılıçsoy, Tayyip Talha Sanuç vardı.
Yani son üçlüyü futbolsal anlamda tanısamda Savaş'ın arkadaşı olarak daha önce tanışmamıştık.
Bizden yani kız tarafında fazla kişi yoktu. İlk ailem olan tim ve Selma ablaydı kız tarafı. Ha birde Gökçe vardı. Best kankim.
Beşiktaş maçında tanışmamızın ardından arkadaşlığımızı best kankiliğe terfi etmiştik.
Ahiretlik bacımdı kısacası.
Belözoğlu ise... Hangi akılla bilinmez çağırmıştım nişana.
Gelip gelmeyeceği meçuldu. Hızlıca konuşup yüzüne kapatmıştım telefonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şampiyon
HumorSavaş'ın Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamalarında bankın birinde oturmuş Fenerbahçe'li kadının yanına oturmasıyla başlar her şey. Argo ve küfür içerir! [Kurgudaki kişi ve olaylar tamamen hayal ürünü olup hiçbir kurum ve kuruluşla alakası bulunmama...