40. Bölüm "Halı Saha"

153 20 17
                                    

En son ki kavga evresine geçmeyen tartışmamız Savaş'ın beni öpmesiyle son bulmuştu.

Şimdi ise koltukda o kafası dizimde yatarken ben elma soyuyordum.

"Eylül,"

"Hı?"

"Zamana ihtiyacın varsa düğünü erteyele-" Göz devirerek "Savaş saçmalamayı kes." dedim.

Bıçağın ucuna sapladığım elma dilimini ona uzattığımda "Eğer biraz daha saçmalarsan bıçağa takılı olan elma değil sen olursun." diyerek minik bir tehdit savurdum.

Gülerek elmayı aldı. "Emrinize amadeyim komutanım."

"Düğünü ertelemek istediğim en son şey."

"Düğünü bir tartışma yüzünden ertelemek evlenmeden boşanmakla aynı şey bence. Bu tartışmalar kavga evresine geliyorsa ve sürekli olarak devam ediyorsa, anlaşmazlık çıkıyorsa hiç evlenmemiliyiz fakat bir kerelikti ve bir daha olursa yüzüğü çıkartıp eline bırakacağıma emin olabilirsin Savaş'cığım."

Ellerini bir suçluymuşcasına havaya kaldırdı. "Keskin Komutanım kesin konuştu. Ben bunun üstüne söz söyleyemem."

Güldüm.

Elma tabağını kenara bırakarak ellerimi peçeteye sildim.

Kıvırcık saçlarına okşadığımda "Seni seviyorum Kaptan Yıldız." diye mırıldandı.

"Seni seviyorum Gamzeli."



***



Kurmaya çalıştığımız dolaba umutsuz birer bakış attık.

"Usta çağıralım." diye bir öneri sundum.

"Ne ustası ya, ben yaparım." diyerek dolabı kurmaya çalışmaya devam etti.

"Ben kahve yapıp geliyorum." diyerek bir nevi dolabı kurma işini ona kilitledim.

Merdivenlerden alt kata inip mutfağa adımımı attığım gibi dağınıklık yüzünden yüzümü buruşmasına engel olamadım.

Yeni evi düzenliyorduk. Daha doğrusu düzenlemeye çalışıyorduk.

Benim evimden gelen bazı eşyalar, yeni eşyalar falan derken her şey bir karmaşa içerisindeydi.

Kahve makinasının ortalıkta olmamasından nedenli cezvede Türk kahvesi yaparken dikkatli bakarsam taşmayacağına inararak bakışlarımı cezveden ayırmıyordum.

Giyinme odasında ki dolapları kendisi kurmakta ısrarcı olan nişanlım usta çağırmayı reddetmişti. Kendisi uğraşsın dursundu.

Ben kahveleri fincanlara doldururken Savaş'ın "Başardım!" bağırışı duyulmuştu.

"Kurabildin mi?"

Neşeyle "Kurdum, kurdum." diyerek merdivenler iniyordu.

Mutfağın kapısı doğrudan merdivenin karşısındaydı. Merdivenlerin biraz ilerisinde giriş kapısı. Mutfağın yanında salon, salonun karşısında ise misafir odası ve onun yanında da -yani koridorun sonunda- tuvalet vardı.

Kahveleri ada tezgaha bırakırken Savaş yanıma gelerek yanağıma bir öpücük kondurmuştu.

O geri gitmeden evi tamamen bitirmek istiyorduk. Yani 3 günümüz vardı.

Ada tezgahın karşı tarafındaki 3 sandelyenin en ortadakine yani Savaş'ın yanına oturduğumda "İlerde çocuklarımıza bu evi biz beraber yaptık deriz artık." dedi gülerek.

"He, he temelinide ben attım dersin Savaş."

Güldü. "O kadarda değil canım. Evin içini biz kendimiz düzenledik deriz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞampiyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin