Gamzeli
Fotoğrafımızın çekildiğinden haberim yoktu, kusura bakma. Basına sevgili olmadığımızın açıklamasını yapacağım merak etme.Siz
Sorun değil, sonuçta senin elinde olan bir şey değildi. En kısa sürede konuyu açıklığa kavuşturursan sevinirim.Mesajı attığım gibi uygulamadan çıkıp telefonmu kapattım.
Cüzdanımı, arabamın anahtarını falan cebime atıp odadan çıktım.
Kapıyı kilitleyip anahtarı cebime koydum.
Sakin adımlarla askeriyeden çıktım. Arabamın yanına ilerlerken "Keskin!" diyen Dursun Albayın sesiyle durdum.
"Emredin komutanım!"
"Da uşağum benim oğlan karakola düşmüş," diye Karadeniz şivesiyle konuşmaya girmişti. "Git şu got kafaluyu al gel."
"Emredersiniz komutanım!"
Albaydan karakolun ismini öğrendikten sonra arabama binip doğrudan karakola doğru sürdüm.
Üzerimde askeri pantolonum ve asker yeşili bir tişört vardı. Silahım belimdeki kılıfında yer ediniyordu.
Şanlıurfa sokaklarındaki kısa yolculuktan sonra karakola gelmiştim.
Arabamı park edip indim.
İçeri girdiğimde birkaç kişinin bakışları bana dönmüştü.
Memur masalarının birinin önündeki sandalyede oturmuş büyük ihtimalle sorguya alınmayı bekleyen Savaş'ı görmeyi beklemiyordum.
Albayın Savaş Turan demesinden anlamalıydım ya!
"Eylül?" diye sorarcasına mırıldandı. Büyük ihtimalle beni beklemiyordu.
"Albay gönderdi," diye kısa bir açıklama yaptım. "Doğrudan konuya gireyim, olay ne? Neden karakola düştün?"
Kafasını salladı. "Ya benim bir suçum yok aslında," dedi aşırı inandırıcı bir şekilde. "Ben kafenin birine girdim, normal bir insan gibi. Siparişimi verdim oturdum bir masaya. Sonra bir tane adam geldi sen benim kız kardeşime ters mi baktın lan diye. Ben şaşırdım tabii, sonra adam ben konuşamadan üzerime atladı. Yanlış anlaşılmasın dövmek için üzerime atladı. Diğer insanlar bizi ayırmaya çalıştı ama adam ayı gibiydi! Sonra polisler geldi ve sonuş bu."
Açıkcası... Bu kadar uzun konuşmasını beklemiyordum.
Yüzüne biraz dikkatli baktığımda kaşında minik bandaj vardı, dudağı patlamış ve sol elmacık kemiğinin üzerinde bir morluk.
Yani şu hâlinden bile dayak yediği belliydi.
Kafa salladım.
***
Arabada derin bir sessizlik mevcuttu.
"Sen asker miydin?" diye sordu hâlâ hafif şaşkın olan sesiyle.
"Askerim," demekle yetindim.
"Mavi bereli misin yoksa bordo bereli falan mı?"
"Mavi bereliyim, Komando Üsteğmen Eylül Kaptan."
"Oha lan!" diye ani bir tepki verdiğinde saniyeliğine ona döndüm.
Bakışlarımı tekrardan yola çevirdiğimde "Sen de futbolcuymuşsun," dedim.
"Evet, Galatasaray'a yeni transfer oldum."
Kafa salladım.
"Sen kaç yaşındasın bu arada?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şampiyon
HumorSavaş'ın Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamalarında bankın birinde oturmuş Fenerbahçe'li kadının yanına oturmasıyla başlar her şey. Argo ve küfür içerir! [Kurgudaki kişi ve olaylar tamamen hayal ürünü olup hiçbir kurum ve kuruluşla alakası bulunmama...