12. Bölüm "Tebessüm"

836 48 6
                                    

Ne oluyor lan?!

Ben "Ha?" diye bir tepki verdiğimde derin bir sessizlik oldu.

Kimse konuşmadı. Hatta az önce ciyak ciyak bağıran çocuklar bile ses çıkarmadı.

Kimsenin konuşmayacağını anlayınca "Biz Savaş'la sevgili bile değiliz ki?" dedim sorarcasına.

"Ne demek değilsiniz?" diye sordu benden biraz büyük bir abla. "Ee, dayım bize nişanlılar demişti."

"Yok, yanlış anlaşılma falan olmuştur."

"Ya yenge, annemler dedi ki 'bunlar iki haftaya kalmaz gerçekten de sevgili olur, akrabalar öyle biliyor kalsın, olmadı ayrıldılar deriz'  sonra siz sevgili olmadınız. Bilmiyorum belkide sevgilisiniz ama akrabalar sizi nişanlı olarak biliyor şu an. Bu arada ben Ece." dedi Ece.

Ne diyeceğimi bulamazken sadece baka kalmıştım.

Tekrardan bir sessizlik oluşurken zil çalmıştı. Az önce bana yengem misin diye soran çocuk "Ben bakarım!" diye bağırarak kapıya doğru koşmaya başladı.

Bir süre sonra "Amca!" diye bağırışı duyuldu ve içeri kucağında kapıyı açan çocukla beraber Savaş girdi.

Feyza Teyze "Oy kuzum gelmiş!" diye yerinden kalktı. Hızla Savaş'a sarıldı.

Ece'de yerinden kalkıp Savaş'a sarıldı.

Bir gün eve geldiğimde şöyle karşılanmak isterdim. Ama pek mümkün görünmüyordu.

Ben hep tektim o evde. Eve girdiğimde ışıklar hep kapalıydı mesela. Bekleyenim yoktu ki o ışıklar açık olsun.

Onlar özlem giderdikten sonra Savaş'ın bakışları beni bulmuştu.

Hafif gülümsedim.

Aynı şekilde karşılık verdi.

Boş olan sağ tarafıma oturduğunda Ece "Abi tam zamanında geldin, bizde sizin düğün tarihini konuşuyorduk." dedi dalga geçerek.

Savaş şaşkınlıkla ona bakarken diğerleri gülüyordu.

"Kimin?" diye sordu Savaş.

"Abi dalga geçiyorum ya, annemlerin foyası ortaya çıktı. Akrabalar Eylül ablayla sizi manita sanıyordu ama öğrendiler." dedi rahatça.

Feyza Teyze misafirler gitsin ben sana ne yapacağım bakışlarıyla Ece'yi susturmaya çalışsa da Ece'nin pek umurunda değil gibiydi.

Helvan neli olsun canım?

Savaş'la omuzlarımız temas ederken bakışların çoğu bizim üzerimizdeydi.

Bir süre sonra herkes dedikodularına dönerken Savaş "Ne haber?" diye sordu sessizce.

"İyi," dedim ben de onun gibi sessizce. "Sen?"

"İyi benden de," dedi.

"Gelmişsin," diye mırıldandım fakat benden habersiz dökülmüştü dudaklarımdan.

"'Görüşelim, Gamzeli' demiştin." diye mırıldandı.

"'Görüşelim, Asker Armalı Kadın' demiştin." dedim onun gibi mırıldanarak.

Sessiz konuşmamızı bölen "Amca! Bu abla yengem mi? Adı ne?" diye soran az önceki oğlan çocuğu olmuştu. 

Savaş çocuğu kucağın aldığında "Eylül adı," dedi sadece. Sevgili değiliz, demedi. Arkadaşız, demedi. Yengen değil de demedi.

Çocuk "Ben Alp, tanıştığıma memnun oldum Eylül abla." dedi.

Yani tatlıda bir veletti.

"Bende tanıştığıma memnun oldum yakışıklı." dedim saçlarını karıştırırken.

ŞampiyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin