Merhabalar :)
Detaylar için facebook sayfamızı takibe almayı unutmayın! (:
https://www.facebook.com/MyRealAsliYilmaz
***
Öncelikle belirtmeliyim ki bu benim ilk hikayem o yüzden mutlaka hatalarım ya da eksiklerim vardır, ama ben bu hikayeyi yazarken inanılmaz güzel zamanlar geçiyorum ve içimde kocaman bir heyecan ile yazıyorum, her bir kelimeyi. Umarım sizler de en az benim kadar eğlenerek ve içinizde büyük bir heyecan ile okursunuz.
Sizlere bir fikir vermesi ve kalemimle tanışmanız adına aşağıya birkaç alıntı bırakıyorum. Umarım çıktığım bu yolda hep benimle olursunuz.
Keyifli okumalar!♥♥
***
Gözleri miydi insanın kaderini belirleyen?
Kapkaranlık gözlerinden sebep miydi bu acı dolu hayat?Gece gözlerine okyanuslar kuran bir kadın mı aydınlatacaktı dünyasını?
Ondan sonra mı kurtulacaktı ömrünün karasından?Sevdiği kadından uzak, sevilmeyi hiç bilmemiş dilsiz bir yürek,
Sevdiğini kabul edememiş, okyanusları yaşlarla bezenmiş pişman bir kadın...Onların aşkı acı dolu... Onların aşkı hüzün...
Sevdasına geç kalmış bir kadın.
Gece gözlerinde tüm acılarını saklayan, aşka korkak bir adam...Onların sonu da mutlu olacak mı?
~~
Kadının gidişinin ardından kafasını yan tarafına çevirip bileğini saran ellere baktı bir süre. Kendi bembeyaz tenine karşın daha koyu bir ten, minicik ellerine karşın kocaman eller... İstese yalnızca birkaç saniyede etkisiz hale getirir istediği her şeyi alabilirdi bu eller ondan. Ama geldiğinden beri bu ilkti. Yalnızca birkaç saat önce tutması için uzatmış şimdi de varla yok arası bir tutuşla bileğine sarılmıştı. İstese anında çekip koparabilirdi aralarındaki bağı ama neydi onu bu kadar düşündüren. Neden bileğine dolanan parmakların daha da sıkılaşmasını, onu hiç bırakmamacasına sarmasını diliyordu, kimdi bu içindeki duymak istemediği şeyleri haykıran kadın?
Genç kız, içindeki çıkmazlarda kaybolurken, genç adam ömrünün en güzel anını yaşıyordu. Bir hayalden de öteydi ona göre sevdiğine böyle yakın olmak, gözlerine bakmak, tenine dokunmak, aldığı her nefeste kokusunu solumak... Farkında olmadan hareket etmişti yine bedeni, beyninin boyunduruğundan çıkmış kalbine uyarak iyice yaklaşmıştı yanındaki minicik bedene. Ne yaptığını dahi bilemeden yüzünü gömdü kızın saçları arasına, içine çekti saçlarının, teninin kokusunu.
Gözleri kapanmış, kalbi dörtnala atıyordu o an her iki gencin de. İkisi de kontrol edemedikleri, delice çarpan kalplerinin kontrolü altındaydı. İkisi de ne yaptığını bilmeden daha da sokuluyordu birbirine.♥
"Çaresizdi. Ne yapacağını, ona nasıl yaklaşacağını, nasıl yanında kalmaya ikna edeceğini bilmiyordu. Bildiği tek şey onu yanından ayıramayacağı, artık onsuz tek bir nefes dahi alamayacağıydı."
♥
"Derken onun o karanlık, ruhunu ele geçiren gözleri belirdi ekranda, ardından günlerdir hasret olduğu, canını canından alan o boğuk seni doldu kulaklarına..."
♥
"Gözlerinden daha karanlık olamaz ya geçmişin..."
♥
"Anlatacaksın oğul anlatacaksın ki bitsin bu yalan rüya. Hissettiğin gibi dile de dökeceksin sevdanı, inandıracaksın ki yaşayasın dolu dizgin. Yoksa böylesi sabahından kaçan bir gece düşü, böylesi yağmurların ardından görünen, bazen kış soğuğunda aldatırcasına parlayan, gözlerini kamaştıran ama kanını donduran yalancı güneş..."
~~
Evet, arkadaşlar dediğim gibi bu benim ilk denemem. Dolayısıyla birçok hatam ya da eksiğim olacaktır. O yüzden bana yardımcı olursanız çok sevinirim. :)
Saygı çerçevesinde olduğu sürece tüm eleştirilerinizin başımın tacı olacağını da belirtmek isterim.Kocaman Sevgilerimle,
MyReaL
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~~Havin~~ #TAMAMLANDI!
General Fiction♥ Gözleri miydi insanın kaderini belirleyen? Kapkaranlık gözlerinden sebep miydi bu acı dolu hayat? Gece gözlerine okyanuslar kuran bir kadın mı aydınlatacaktı dünyasını? Ondan sonra mı kurtulacaktı ömrünün karasından? Sevdiği kadından uzak, sevil...