Bölüm 1: Benden Gidemezsin~~

28.5K 839 440
                                    

Merhaba arkadaşlar,

Söz verdiğim üzere bayramdan hemen sonra bölümleri yeniden yayınlamaya başlıyorum. Duyuruda da belirttiğim gibi yerleşik düzene geçene kadar bölümleri her hafta değil de iki haftada bir yayınlayabilirim ama söz veriyorum asla iki haftadan fazla olmayacak ve mümkün mertebe cumartesi akşamları olacak. 😊

Anlayışınız için şimdiden çok teşekkür ederim.

Keyifli okumalar!🤗🤗

***

1. Bölüm: Benden Gidemezsin   

Midesinden yükselen safra tadını bastırabilmek için derince bir nefes çekti, sonra bir nefes, bir nefes daha... Ama bir türlü kurtulamadı o tiksindirici tattan. Son bir gayretle annesine öpücükler göndererek kapattı telefonunu ve kilit tuşuna basarken bembeyaz ellerinin titremeye başladığını fark etti. Sanki tüm kanı çekilmiş, buz kesmişti bedeni.

Otobüsün tavan kısmında duran düğmeye basıp muavinin dikkatini çekmek istese de bırak kollarını kaldırmayı, parmaklarını dahi oynatacak takati yoktu. En azından seslenip herhangi birinin dikkatini çekmek istedi ama dökülemedi kelimeleri dudaklarından. Hiç olmazsa yanında birinin oturuyor olmasını dilerken buldu kendini ve tam da o anda yanına oturmaya hazırlanan adamı fark etti. Genç adam elindeki şeyi üst bölmeye yerleştirmeye çalışırken genç kızın tüm görüş alanını kaplamıştı... İçinde oluşan huzurun nedenini anlayamasada üzerinde durmadı. Bilinmezliğin karanlığına doğru yol almış ilerlerken masmavi gözlerini esir alan karanlık gittiği yola mı aitti, yoksa kendisine doğru uzanmış, duyamadığı bir şeyler fısıldayan adama mı, emin olamadı... Uykunun şefkatli kolları ile sarınmaktı tek dileği ve biraz da ısınmak. Geride kalan şeylerin yoktu bir önemi. Nitekim birkaç saniye sonra tamamen kapanmıştı okyanusları gizleyen o masmavi gözleri. Karşısındaki gece karası gözlerin, kendisini nasıl bir endişeyle izlediğinden habersiz, koparmıştı aralarındaki o incecik bağı. Benliği, uykunun kollarına koşarken bedenini saran o iri kollardan da habersizdi, solan yüzünü fark ettiği an korkuyla sarılan o aşk dolu yürekten de...

~~

Uykuyla uyanıklık arasındaki o sınırda gezinirken alnına değen dudaklar gerçek mi rüya mı emin olamadı, genç kız. Yeniden uykunun kollarına koşarken narin ellerini örtünün üzerine yerleştiren kişinin kim olduğundan emin olamadığı gibi...

~~

Annesini sayıklarken terden alnına yapışan saçlarının geriye doğru çekildiğini fark etti. Kendisine gelip kontrolünü kaybetmiş olduğu tüm bu zaman diliminde başucunda duran kişinin kim olduğunu görmek, annesine koşmak istedi. Ama bedeni onunla aynı fikirde değildi. Tüm kemikleri sızlıyor, sırtının yatakla olan temasına bir son vermeyi bırak, gözlerini dahi açamıyordu...

~~

"İyi olduğuna emin misin Mert? Bak gerekiyorsa tekrar hastaneye götürebiliriz?"

"Merak etme, gayet iyi. Bünyesi zayıf düşmüş..." Başucunda gerçekleşen konuşmanın tamamını dinlemek istese de tam olarak kendine gelememişti. Bir kez daha uykuya daldığında teslim olmadan önce duyduğu son şey, aklının karışmasına sebep olmuşsa da nedenini düşünmeye vakti olmamıştı.

"Füsun Ana'ya da söyle tarhanasını hazır etsin."

~~

Hafifçe gerinip gözlerini açmaya zorlarken omuzlarında hissettiği ağırlık, tonlarcaydı. Sanki günlerdir çok ağır işler yapmışçasına yorgun ve bitkin hissediyordu kendini. Uyuşmuş ellerini güçlükle kaldırıp yüzünü sıvazladıktan sonra hafifçe doğruldu yattığı yerde. Gözleri, hemen yatağının karşısında olan, annesine ait fotoğrafı aradı ama bulamadı. Kaşları hafifçe çatılırken hızla taradı odanın her bir noktasını ve o an kendi odasında olmadığının farkına vardı...

~~Havin~~ #TAMAMLANDI!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin