5.Bölüm

47.4K 2.6K 118
                                    

Not: Yorum ve voteler için teşekkür ederim. Yeni bölüm sizlerle. Keyifli okumalar < 3

instagram hesabım: nurakyol123 : )

''Ne?!''

Başımdan aşağı dökülen kaynar suların hattı hesabı yoktu sanki. Durun! Kaynar su az gelirdi. Her hücrem alev alev yanıyor, kızgın yağda kavruluyordu sanki. Damarlarım çekiliyor, kalbime binlerce bıçak saplanıyordu. Su götürmeyen bir gerçek vardı ki o da beynimin tamamen devre dışı kalıp durmasıydı. Sinirlerim aniden tepeme çıkarken öfkeme hakim olmaya çalışıyordum. Lanet olası bir adam –ultra yakışıklı, mükemmel gülüşlü, sivri dilli, harika vücutlu bir adam- hayatıma izinsizce girmiş, her şeyin içine bir güzel etmişti! Gururum incinmiş, onurum yerlerde pas pas görevi yapar hale gelmişti. Tepem atmış, cinler bedenimin üst kısmında bir yerde horon teper olmuştu. Şaşkınlığımdan tek kelime söyleyememiş olmak da beni ayrıyeten gıcık eden başka bir konuydu. Anıl yüzüme bakıyordu. Yüzünde tepkimi merak eden bir ifade vardı. Bense torpidoyu açmaya yarayan mandala bakıyordum. Acaba içinden cinayet işlememe yarayan bir alet çıkar mıydı? İşte tam olarak bunu merak ediyordum.

Tornavida olsa yeterdi. Ay hatta mükemmel olurdu! Anıl'ın karnını deşer, kaza süsü verirdim. Ya da bu saatten sonra hiçbir şey umurumda değildi. Müebbet hapis yatmaya bile razıydım!

''Aslı... İyi misin?'' Anıl'ın bu soruyu bana sormuş olmasına gerçekten ama gerçekten inanamıyordum. Tek gözüm seğirerek yüzüne baktım. İçimdeki deliyi ortaya çıkarmama ramak kalmıştı.

''Ne dediğinin farkında değilsin galiba. Ağzından çıkan kulaklarına ulaşmıyor olabilir mi?''

''Ciddiye alacağını düşünmemiştim. Sadece şakaydı.''

Şaka mı? Gerçekten şaka mı yapmıştı? Basit, önemsiz, gereksiz bir şaka... Beni nasıl bu kadar çıldırtmıştı. Rahatlama hissinin verdiği huzur paha biçilemezdi. Bir an gerçekten ciddi olduğunu sanmıştım. Lanet olası kalbimin bir aptal gibi davranmış olması durumuna elbette daha sonra dönecektim. Anıl'ın elinde tuttuğu küçük deftere baktım. Gözlerimi iyice kısıp deftere küçümseyici bir bakış attım. Anıl'ın ben söylemeden anlamasını ve açıklamasını bekliyordum ama neredeee....

''Bu ne o zaman?''

Sinirlerime hakim olmaya çalışarak sorduğum soru daha çok bir ünlem cümlesine benzese de şu an bunu kafama takmayacaktım. Neler döndüğünü bir an önce öğrenmem gerekiyordu. Aksi taktirde ipin ucu hiç istemesem de kaçabilirdi. Sinirlendiğimde tam bir cadıya dönüşürdüm. Elimde bir süpürgem eksik olurdu.

''Bu mu?''dedi Anıl defteri hafif yukarı kaldırıp bana şaşkınca bakarak. Başımla onayladığımda gülümsediğini gördüm. Pardon! Komik olan neydi?

''İdeal eş adayları listesiymiş. Kapı komşum ton ton bir teyze. Görsen sende çok seversin. Benim için yapmış. İçine daha önce hiç bakmadım. Sen benimle evlenmeyeceğine göre bir göz atsam iyi olur. Beraber bakalım mı?''

Tek kaşımı havaya kaldırarak Anıl'ın söylediklerini gayet ciddi bir ifadeyle dinlemiştim. Tekrar şaka yapıyor olabilir miydi? Her şey son derece saçma ve darmadağın ilerliyordu. Ton ton nene Anıl'a eş bulması için bir defter hazırlamıştı. Bu ülkenin çöpçatanlık şebekesi kesinlikle yaşlı teyzelerdi. Buna şaşırmaman gerekiyordu. Teyzenin neler yazdığını merak etmiştim. Aptalcaydı, biliyordum. Adayların benden güzel olup olmadığını merak ediyordum. Eğer güzelse cidden işler karışırdı. Nenenin evini basar, kalbine indirir, günlerden topladığı altınları çalardım. Böylece zengin de olurdum. Her neyse! Yine uçtum.

''Bakalım. Benden daha iyisini bulursak seninle evlenmek zorunda kalmam. Kurtulmuş olurum ne güzel işte.''

Sesimi ilgilenmiyormuş ve önemsiz bir konu üzerine konuşuyormuş gibi çıkarmaya çalışmıştım. Yersizdi. Bal gibi de ilgileniyordum. Deli gibi merak ediyordum. Hatta çıldırıyordum. O teyzeyi bir gün görürsem uzun bir nutuk çekecek, müstakbel eşime bu defteri verdiği için burnundan fitil fitil getirecektim. Az önce müstakbel eş mi demiştim ben? Ah, hayır! Tabii ki dememiştim. Sadece dilim sürçmüştü.

Aranan Anne Bulundu! | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin