Herkese yeniden merhabaaa! Yine yeni bölümle karşınızdayım. İçime tamamen sinen bir bölüm oldu. Daha erken yayınlayacaktım ama olmadı. Bu yüzden bu bölüm biraz uzun. Umarım sıkılmazsınız. Bence bu bölüm +500 voteyi hak ediyor!! Bakalım bu sayıya ulaşabilecek miyiz? Olmazsa da canınız sağ olsun canım. : ))
Bu aralar facebook grubumuzda aktifim arkadaşlar! Burada facebook hesabı olan herkesten katılım bekliyorum! Yeni bölümden alıntılar, yeni bölümün ne zaman geleceği hakkında bilgiler oradan daha çok paylaşılıyor. Burada yorumlara ya da mesaj panoma 'yb ne zaman' diye sorduğunuzda cevap veremiyorum. Orada topluca duyuru yapmış oluyorum. : )) Nur Akyol - Düşler Diyarım Herkese kapımız açık... : ))
Yorumlarınızı, oylarınızı büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum. Siz bu bölümü okurken ben önceki bölümlere yaptığınız yorumlara cevap yazıyor olacağım. Son zamanlarda çok güzel yorumlar geliyor. Her birini tek tek okuyorum ve benimle düşüncelerinizi paylaştığınız için çok mutlu oluyorum. İyi ki varsınız, hayatımdasınız. < 3 : ))
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Çünkü... Planlarımda sana körkütük aşık olmak gibi bir seçenek yoktu!''
Kalbimin orta yerinden incecik, iç gıdıklayan bir sızı aktı, gitti. Yine aynı yerden, kalbimden yayılan sıcaklık tüm bedenime yayıldı. Sanki her şey o an durmuştu. Dünya dönmüyordu, zaman akmıyordu. Ellerim, avuç içlerim terliyordu. Midemde yine mide bulandırıcı faaliyetler baş göstermeye başlamıştı. Yanaklarıma akın eden bir miktar sıcaklık, dudaklarımı kurutacak kadar fazlaydı. İstediğim tek şey bir köşede inzivaya çekilmek, elimi aptal kalbimin üzerine koymak ve saatlerce hissettiklerimin geçmesini beklemekti.
Anıl Başar bana açık açık aşkını itiraf etmişti. Dilimi damağımı kurutmuş, nefesimi kesmişti!
Dakikalarca baktığı tavandan gözlerini ayırdı ve sırt üstü uzanmış konumunu bozup yan döndü. Ellerini aynı benim yaptığım gibi yanağının altına yerleştirdi ve gözlerini direkt gözlerime kilitledi. Ayrı yataklarda aynı pozisyonda durup birbirimize bakıyorduk.
''Bir şey söylemeyecek misin Aslı?''
Ah... Evet... Konuşmam gerekiyordu. En azından bir cümle dahi olsa fikrimi belirtmeliydim. Anıl Başar muhtemelen benden bir itiraf bekliyordu. Ancak Aslı Biçer kolay lokma olmayı ucundan kıyısından bile düşünmüyordu.
O etkileyici ruh halinden ani çıkış yapmam pek sahte kocamın geçmişte bana çektirdiklerini hatırlamamla gerçekleşti. Resmen dejavu yaşamıştım. Asla! İntikamımı almadan asla pes etmeyecektim.
Vücut ısım normale döndüğünde bakışlarıma umursamaz bir tavır ekledim. Anıl'ın elimden çekeceği vardı. Bu iş burada bitemezdi.
Pek sahte kocama yatakta yüz seksen derece dönüp, sırtımı çevirdim. Dönerken sakat ayağımın tam olarak burkulmuş bölgesine topuğumla basmam ise evrenin bir kez daha bana karşı oynadığını kanıtlıyordu. Ağzımdan firar eden ufak çaplı hafifletilmiş küfürler... Kesinlikle bir aşk itirafına cevap olur nitelikte değildi!
