EK BÖLÜM 4

11.4K 899 55
                                    

Bir ek bölümle daha karşınızdayım. Biraz yorgun, hafif hissedilen açlık ve baş ağrısıyla bu gün yazdım dostlarım. İnşallah güzel olmuştur. 

TAP UYGULAMASINI BİLİYORSUNUZ. BU BÖLÜM YER VERDİĞİM MESAJLAŞMALARI ASLINDA ORADA DAHA ÖNCEDEN YAZMIŞTIM. EVET AAB ORADA DA VAR. İSTERSENİZ BAKABİLİRSİNİZ. ARA SIRA KONUŞMALAR EKLEMEYE ÇALIŞACAĞIM. :)

SON KONU LÜTFEN YORUM VE OY : ) SÖYLEMEYİM ARTIK HER BÖLÜM. SİZ İSTEDİĞİNİZ İÇİN YAZIYORUM ÖZEL BÖLÜMLERİ. YANIMDA OLDUĞUNUZU BELLİ ETSENİZ, HAYALET TAKILMASANIZ NE OLUR? : )

instagram hesabım: nurakyol123 (Hikayelerim ve ben sık sık oralardayız. Takip edin ki daha yakın olabilelim. ) 

Uzun tatilimin son demlerini yaşadığım şu günlerde ev işlerine kendimi kaptırmış, oğluma göz kulak olması için kızımı görevlendirmiştim. Malum evde küçük bir bebek vardı. Pislik içinde yaşayamazdık. Hijyen önemliydi. Silmesiydi, süpürmesiydi sonra dağınıklığıydı derken iş bitmiyordu. Çok sevgili, pek düşünceli eşim yardımcı tutmak konusunda ısrarcı davranıyordu ama ben istemiyordum. Haftada bir gelen bir ablamız vardı zaten. Geri kalan işlerle kendim ilgilenmek istiyordum. Doğrusunu söylemek gerekirse iyiden iyiye anneme benzemiştim. İşim yoksa bile en ufağından dolapları boşaltıp giysileri katlıyor sonra tekrar yerleştiriyordum. Anıl bir eşya alırken mahvediyordu tüm düzeni. Kaç kere söylemiştim dikkatli al diye. Dinleyen kimdi! Hayır, bu adam ilk evlendiğimizde böyle değildi. Düzenliydi, temizdi. Gerçi hala temizdi şimdi hakkını yememek lazım. Salonun orta yerinde çorap çıkarıp atmıyordu. O çoraplar koltuğun altına kaçıp kokulu bir ekosistem oluşturmuyordu. Evde kaldığım uzun aylar boyunca birkaç komşu edinmiştim. Kapı komşum ton ton teyzeyle uzun mazimizi bilmeyen yoktur. Beni tek tek, büyük bir özenle apartmandaki herkesle tanıştırmıştı. Efendim ondan sonra çaya gitmeler, çaya davet etmeler de kısa zamanda başlamıştı. İnsanın yalnız kalınca bir canı sıkılıyor, anlatamam. 'Ev alma komşu al' diyen atalarımıza hak veriyordum yani. Yoldaşlarım genelde akşam uğruyor. Eh Gaye'ciğim okuldaydı. Kocam desen o da mecburi çalışıyordu. Bende arada bir böyle çok darlanınca komşulara takılıyordum. Duyduklarım neticesinde vardığım karar Anıl melek gibi adamdı. Ama biliyorsunuz beni. Rahat batar. Buluyordum işte kızacak bir şeyler. Biz kadınları bilirsiniz. Dırdır etmek için canımızın sıkılması bile yeter yani.

Son çekmeceye geçmişken telefonum öttü. Mesaj gelmişti ve tabii ki Anıl'dandı. Ay özlemiştim kocamı! İyi olmuştu mesaj attığı. Böyle de bir an çok vıcıklaştım gibi geldi ama doğruydu yani. Sabahtan akşama kadar kaç saat var biliyor musunuz kızlar? Adam sabah bir çıkıyor, akşam geliyor. İnsan özlüyor yani. Rica ediyorum kıskanmayın. Ya da kıskanın. Ölün kıskançlıktan.

Hevesle mesajı açıp okudum.

''İşten çıktım şimdi. Evde eksik bir şey var mı?''

Bu muydu yani? Hevesim kursağımda kalmış, aşkla kabaran göğsüm fos diye bir anda sönmüştü. İlk cümle konum bildirisi, ikinci cümle zorunlu soru. Ben Anıl'ın asker arkadaşı mıydım!

Bir anda tepelere tepelere çıkan sinirlerime sakin ol emri verdim. Çok bir şey beklemiyordum yani. Neredeydi cümlenin sonuna eklenen 'hayatım, canım, aşkım, böceğim, çiçeğim'ler. Durun bir çirkinleştim yine. Kendimden soğumadan önce en iyisi cevap yazayım.

''Ekmek...2''

Üç nokta bilerek koymuştum ki anlasın bir şeyleri. Biz burada özlüyoruz, yolunu gözlüyoruz adam hiç yani!

Anında cevap yazdı.

''Bir sorun mu var Aslı?''

Yüzüme sinsi bir tebessüm yerleşti. En azından trip attığım zaman anlıyordu.

Aranan Anne Bulundu! | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin