Aranan Anne Bulundu! | Tamamlandı

27. Bölüm

Selamun aleykum arkadaşlarım. : ))

Altı ayın dört ayı çabuk geçti farkındayım ama bu hızlandırmayı yapmamız gerekiyordu diye düşünüyorum. Anıl neden böyle davranıyor Aslı neden bu kadar güvensiz hep birlikte öğreneceğiz. Bunun için biraz ileri sardık. Görünce şaşırmayın. : )))

Yeni bölüm çok geç geldi farkındayım. İki hafta sonu CNR Kitap Fuarı'ndaydım. Orada yaşadıklarım unutulmazdı. Beni tanıyıp yanıma gelen arkadaşlara çok çok teşekkür ederim. Bol bol gülüp konuştuğum iki eğlenceli gün oldu. Değerli anılar birikti. Fuarın ardından bir hasta oldum ki sormayın gitsin. Hala tam iyileşmiş değilim. Grip, boğaz ağrısından komedi yazacak hal kalmadı. Beklettiğim için çok özür dilerim. 

Son olarak!!

Özür Dilerim adlı hikayemi biliyorsunuzdur. İşte o hikayeme Giray'ın anlatımından bölümler yazmaya başladım. Yaklaşık 4 bölüm böyle yayınlandı fakat bir aydır yeni bölüm yazamadım. Öncelikle ona bölüm eklemeye çalışacağım. Orada da rica ediyorum beni yalnız bırakmayın. : )) 

VOTE VE YORUMLARINIZI HER ZAMANKİ GİBİ BEKLİYORUM ÇOK SEVİLİYORSUNUZZZZ... : ))

İnsanoğlu aldığı her nefeste birçok şeyle mücadele edebilir. Pire gibi çalışır, at gibi koşabilirdi. Nefesi tükenene kadar durmayı kesinkes reddederdi. Aslı Biçer ise iki dakikada hem mücadele etmeyi bırakmış hem de yaşamsal fonksiyonlarını durdurmayı başarmıştı. Beyin hücreleri düşünmekten patlamış, beyinciği çatlamış, omuriliğindeki sinirler şaha kalkmıştı. Bedenindeki her hücre cayır cayır yanarken mantık yeteneğini tamamen kaybetmişti. Tüm bunların tek bir sorumlusu vardı. Tahmin edebileceğiniz üzere Anıl Başar!

Tek koluyla kızını sağ karın boşluğuna sabitleyip kolayca tutarken diğer eli boş durmamış Aslı Biçer gibi dediğim dedik, kestiğim kestik, yaptığım yaptık bir kadının yanağından makas almıştı. Evet yanlış duymadınız! Bildiğimiz makastı o. İki parmağını kullanarak Aslı Biçer'in tam olarak yanağını sıkmıştı. Bunu gerçekten yapmıştı. Tek kelimeyle inanılmazdı.

Ayh!!!

Fazla oluyordu bu adam ama! Küçücük çocuğun yanında yaptığından zerre utanmamış üstüne bir de ultra çekici bakışlarından birini atmıştı. Bakışları hedefine ulaşmış kalbimi merkezinden vurmuştu. İşte o andan itibaren Aslı pert, Aslı vefat, Aslı yaşayan bir ölüydü...

Fazla çatlak çokça patlak olabilirdim ama bundan sonra yaptığı her şeyi sineme sineme çekmeye, yutup yutup durmaya daha fazla katlanamazdım. Bendeki de candı. Patlıcan kesinlikle değildi. Minik sarı ördeğim Gaye'nin bakışlarını üzerimde hissettiğimde elbette gülümsedim. Bu tebessüm ultra zorlamadan oluşmuş otuz iki diş gevrek gevrek sırıtmaktan ibaretti. Sinir tepeme kadar çıkmıştı. Beynimden buharların çıkması an meselesiydi. Anıl'ın yanağıma dokunan parmaklarını teker teker kırıp et suyu yapmak istiyordum. Sınır ihlali yapmaya devam ettikçe planlarım daha bir vahşileşir olmuştu.

Yüz ifademden Anıl Bey içimden geçenlerin çoğunu anlamış olmalı ki elini kaldırıp bana doğru biraz yaklaştırdı. Bir adım geri gitmeyi düşündüğümde yaşadığım düş kırıklığı çöpü didikleyen kedi bile yiyecek bir şey bulamayınca yaşamamıştı.

Havam sönmüş, sinirlerim zihnimde 'fıss' sesi çıkararak inmişti.

Hepsi Gaye yüzündendi. Savaşı o başlatmıştı. Giriştiğimiz krema mücadelesinin ufak bir eseri yanağımda kalmıştı. Yanağıma bulaşan krema şimdi Anıl'ın parmağındaydı. Gevşekçe sırıtıp bana meydan okuması da cabasıydı. Kötü kaderim, kör talihim! Yine beni gururumdan vurmuştu. Oysaki birkaç dakika önce ne güzel işkence planları kurguluyordum. Et suyundan tavuk çorbası yapacaktım. Afiyetle yiyecektim. Her şey yarıda kalmıştı.