Herkese tekrar merhabaaa :)) Yeni bölüm sonunda yazıldı. Sabırsızlıkla okunmayı bekliyor. Ben bu bölümü yazarken yine çok eğlendim. Umarım bu durumu size de yansıtabilmişimdir. Severek ve keyifle okuyacağınız bir bölüm olur inşallah.
Yorumların çoğuna vakit buldukça cevap vermeye çalışıyorum. Bazen harika şeyler yazıyorsunuz. Çok mutlu oluyorum.
Son olarak kapak resmimizi yapan @SarahHarperr a çok teşekkür ederim. Pek bir şey söylemediğim halde hikayemize bence en uygun kapak resmini yaptı. Ben çok beğendim umarım siz de benim kadar beğenmişsinizdir.
***
Artık otuz yaşında olduğumu idrak ettiğim şu dakikalarda ölesiye mutlu olacağım aklımın en ücra köşesinden bile geçmezdi. Otuz yaşına gireceğim gün Aslı Biçer, uzun süreli ağır depresyonlara giriş yapacağını düşünmüştü. Yeşil çamın ünlü dramatik filmlerini izlerken haykıra hönküre ağlamak, mendile içimi dökercesine sümkürmek, bol bol tatlı yemek... Planım buyken tam tersi olması garipti. İtiraf etmeliyim sevilmek, sevildiğini bilmek güzel şeydi.
Kız kurusu yoldaşlarım benim için enfes yemekler hazırlamıştı. Sevdiğim hamur işi türlerinden tutun, pastalara, kurabiyelere, sarmalara, böreklere kadar her şey vardı. Tüm bunlar önümde dururken rejim de neymiş canım! Yok öyle bir dünya. Sıfır bedene ulaşmak hayaldi nasıl olsa. Gerçeklerle yaşamayı öğrendim ben arkadaşlar. Zirvedeyken bırakıyorum bu olayı. Yarın tekrar başlarım. Bir güncükten hiçbir şeycikler olmaz!
Patlayana kadar yedikten sonra mideme ağırlık çöktü tabii. Anıl'ı bile bu gün yemek yemek konusunda geçmiş olabilirdim. Gerçi hemen yanımdaki sandalyeye oturmuş, hala yiyordu orası ayrı. Kız kurusu yoldaşlarım büyük bir masa hazırlamıştı. Hepimiz oturmuştuk. Sevdiklerim hep yanımdaydı. Etrafımda pervane oluyorlardı. Boşalan tabağımı doldurmayı kendilerine görev edinmişlerdi. Bir günde on kilo almıştım, garantiydi. Minik sarı ördeğim ise babasının kucağına yerleşmişti. Beraber yemek yiyorlardı. Bazen Anıl kızının ağzına bir poğaça veriyordu. Bazen de Gaye babasına çatala geçirmeyi beceremediği sarmalardan birini uzatıyordu. Keyifleri benim gibi son derece yerindeydi.
Olmazsa olmazımız şakalar, kahkahalar geniş salonu dolduruyor, adeta süslüyordu. Bu akşamki hedef Hakan ve Nisa'ydı. Yoldaşlarım doğum günüm uğruna beni bu akşamlık rahat bırakmayı tercih etmişti.
''Ne zaman düğün Hakan Bey? Artık bir tarih duyabilseydik, rahat etseydik?''
''Her şey sizin rahatlığınız yüzünden yapıyoruz zaten ya canım. Aileler tanıştı işte. Bir sakin olun siz. Biz her şeyi yavaş yavaş halledeceğiz.''diyerek cevap veren biricik kuzenim açıkça kaşınıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aranan Anne Bulundu! | Tamamlandı
HumorHayata, dertlere, sıkıntılara kısa bir mola! Azıcık gülmek isteyenler buraya :)