Aranan Anne Bulundu! | Tamamlandı

19. Bölüm

Keyifli okumalar dilerim. : ))

***

Yaklaşık on dakika boyunca makarna ile ciddi ciddi bakıştım durdum. Hayır, yapamayacağım! Anıl'ın elinden makarna yemek hiç mantıklı değildi. Mantık dışı, kural ihlali; kötü olan her şey!

Anıl bana bakıyordu ben ona bakıyordum. Anıl önündeki tabağa bakıyordu, ben önündeki tabağa bakıyordum. Anıl elini tabağa uzattı. Ayağa fırladım!

"Hayır!"

Ani çıkışım son derece beklenmedik bir şekilde olmuştu, kabul ediyordum. Yerimde otururken de taarruza geçebilir, itiraz edebilirdim. Kendimi durduramamıştım. Yapacak bir şey yoktu. Olan yine olmuş Aslı yine rezil olmuştu. Saygılar...

Sarı ördeğim ve ördeğin kaba babası başını çevirip bana baktı. Yüzlerinde aynı ifade vardı. Gözler kocaman açılmış, dudaklar düz bir çizgi haline gelmiş, kaşlar yukarı kalkmış... Bakmayın öyle ama! Alışacaksınız zamanla. Ben böyleyim. Garip tepkiler vermekte bur numarayım!

"Iıı... Şey... Ben... Doydum Gaye'cim. O yüzden baba bana makarna yedirmesin."diyerek kıvırmaya çalıştım. Bence bu işi gayet de iyi becermiştim. Fakat Gaye... Elbette yememişti.

Ne kadar pratik yaparsam yapayım kıvırma işlemi konusunda her zaman başarısız bir vatandaştım.

"Aslı hiç makayna yemedin ki. Kaynın nasıl doydu?"dedi çok bilmiş sarı ördeğim. Ben... Aslı... KKÖ'nün bir zamanlar en kıdemli kız kurusu. Laf cambazı. Dünyanın en hazır cevap insanı. Konu Gaye ve üstün zekası olunca tıkanıyordum! Çocuk haklıydı. Makarnamdan bir çatal bile alamamıştım. Ama... Ama ben... Kahretsin! Pes ediyorum!

"Zaten aç değildim canım."diyerek kıvırma konusunda çığır açarak yılmadım. Aslı Biçer asla pes etmez! Her türlü savaşır!

Tabağımı tezgaha bırakıp hızlı adımlarla tehlike kokan bölgeyi terk ettim. Arkamdan gelen sesleri duymamak için öyle üstün bir çaba sarf etmiştimki odama geçtiğimde nefes nefese kalıp uzun bir süre kendime gelememiştim. Bu evde kaldığım süre boyunca bir daha asla makarna pişirmeyecektim. Makarna yok, makarna yasak, makarna terk!

Anıl ile beraber kalmamız için hazırlanmış odaya şöyle bir alıcı gözüyle tekrar baktım. Güzeldi, iyiydi, hoştu da Anıl ve ben aynı odada kalamazdık işte sorun oradaydı. Bunu şimdi düşünemeyecek, üzerinde kafa yoramayacak kadar açtım. Bu evde adam akıllı yemek yiyebilme hakkı baba kız tarafından bana verilmemişti. Biri mükemmel yiyici diğeri üstün zekalıydı. Allah'ım ne günah işlemiştim de bunlar başıma gelmişti?

Odada biraz durup zaman geçirdim. Amacım onlar mutfaktan ayrılana kadar beklemekti. Guruldamaya başlayan midemin durumu hiç ama hiç iyi değildi. Açlıktan ölmeden önce bir parça umut kırıntısı ver bana Allah'ım. Çokça amin!

Parmak uçlarımda bir balerin edasıyla yürüyerek mutfağa doğru tekrar kısa bir yolculuğa çıktım. Sağ köşedeki vazoya yanlışlıkla tekme attığımda balerin edası falan kalmadı tabii. Süpermen olsa beni kıskanırdı. Öyle uçtum hani.

Simdi soracaksınız vazoya insan nasıl tekme atar! Hemen anlatıp aydınlatıyorum sizi:

Kendi kendime dedim ki şöyle bir etrafı kolaçan edeyim! Anıl faktörü, Gaye engeline takılıp yeni bir kriz yaşamayayım! İyi ki demişim hani. Daha büyük bir krize yol açtım. Sol tarafa doğru bakarken bir adım geriye gitme gafletinde bulunmuşum, hiç farkında değilim. Olan oldu tabii. Vazo mefta!

Kokarca gibi ardımda iz bırakıyordum. Tek farkla! O koku salıyordu ben sakarlık yapıyordum. Sağ salim mutfağa ulaştığımda elimin tersiyle alnımı sildim. Ter dökmüştüm.