37. Bölüm

26.9K 1.6K 73
                                    

Herkese yeniden merhabaa!!! Nihayet yeni bölümü yazabildim ve karşınızdayım. Keyifli okumalar dilerim. Yorum yazmayı ve oy vermeyi lütfen unutmayın... : ))

* Facebook grubumuza katılın! Nur Akyol - Düşler Diyarım

* instagram: nurakyol123

* instagram: nurakyol123

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Sırayla duş aldıktan sonra yataklarımıza uzandık. Anıl Başar elbette rahat durmamış, yatakları itirazlarıma rağmen birleştirmişti. 'Bundan sonra ayrı uyumak yok Aslı.'demişti. Ayrı uyumak yok... Susarak cevap vermiştim. Tüm dikkatini size yönlendirmiş, vereceğiniz cevabı dört bin dört yüz kırk dört gözle bekliyormuşçasına anlamlı anlamlı bakan bir kocanız olsaydı siz de aynısını yapardınız! Koca çenemi kapatmış, sesimi kesmeyi tercih etmiştim. Bunu söylediğim için biraz utanıyorum, biraz da vicdan azabı çekiyorum ama pek sahte de olsa kocama terk edilmek yaramıştı. Çok sevdiğim bir kız kurusu ablam zamanın birinde bana 'Erkekler biraz yokluğunu çekince kıymetini anlar.'diyerek nasihat vermişti de inanmamıştım. Az buçuk durumumuza uyuyordu işte. Olan minik sarı ördeğime olmuştu. Onu bu kadar üzeceğimi bilseydim ölsem bu evden ayrılmazdım.

Hemen yanımda, sırt üstü uzanan ve bedenime çok yakın duran Anıl Başar gülüşüyle, bakışıyla her üç dakikada bir kalbimi hoplattığı için saçmalamanın dozunu kaçırıyor olabilirdim. Biraz yana kayıp uzaklaşsam yanlış anlar mıydı acaba? En iyisi hiç kıpırdamamaktı. Durumum ortadaydı. Rahatlamış, gevşemiş, sakin ve huzurlu olmam gerekirdi. Ancak Anıl Başar'ın gözleri, bir şeyler anlatmaya çalışır gibi bir hali olan yoğun bakışları iki saniye olsun üzerimden ayrılmazken duygularım tam tersi yöne hareket ediyordu.

Yan yatar pozisyona geçmesi sonumu getiren hamle olmuştu. Yüzü bana dönüktü. Elleri bedenimi biraz kıpırdatsam bel oyuğuma değecekti. Sakin olmaya çalışarak titrek bir nefes aldım. İşim cidden ama cidden zordu!

Kapıdan gelen tıklama sesi ise kesinlikle kurtarıcım olmuştu. Keyifle sırıttım. Gaye hayatımı kurtarmıştı. Konuşmayarak geçen uzun süre çileden çıkmama neden olabilirdi. Otuz yaşındaki yorgun kalbim bu baskıya dayanamayabilirdi. Anıl Başar'ın bakışları bir tuhaftı. Duygularını, sevgiyi, şefkati görebileceğim kadar netti ya da bana öyle geliyordu. Kendimi gereksiz yere umutlandırmamak için mücadele ediyordum. Kuruntularım ve kalbim savaşıyordu. Kim kazanacak bilinmiyordu.

''Babaa.... Baba Gaye uyuyamıyoy. Gaye Aslı'yla uyuşun. Baba...''

Gaye'nin kapalı kapının arkasından gelen tatlı, bir o kadar da yüksek sesi keyfimi yerine getirmişti. Minik sarı ördeğim beni uykusundan uyanıp arayacak kadar özlemişti. Bu durum içime tarifi imkansız bir sıkıntı veriyordu.

''Başımın tatlı belası...''diyerek söylene söylene yataktan kalkan Anıl'ın arkasından küçük bir kahkaha attım. Kızmış mıydı? Bana mı öyle geliyordu?

Aranan Anne Bulundu! | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin